‘40’ sadece bir sayı değildir

Kur’an-ı Kerimde Allah (c.c) Ahkâf suresinin 15-16. ayetlerinde buyuruyor ki;  “İnsana, anne ve babasına iyi davranmasını...

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Kur’an-ı Kerimde Allah (c.c) Ahkâf suresinin 15-16. ayetlerinde buyuruyor ki; 

“İnsana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu zahmete katlanarak taşıdı ve zorluk çekerek doğurdu. Karnında taşıması ve sütten kesmesinin süresi otuz aydır. Nihayet çocuk olgunluğuna ulaşıp kırk yaşına girince şöyle yakarır: “Rabbim! Bana ve anne babama lütfettiğin nimete şükretmeye, razı olacağın işleri yapmaya beni muvaffak kıl. Benden gelecek nesli hayırlı eyle. Dönüp kapına başvurdum ve ben şüphesiz sana boyun eğenlerdenim!”

“İşte cennetlikler arasında olan bu kimselerin yaptıkları güzel işleri kabul ederiz, kötülüklerini de görmezden geliriz. Bu kendilerine yapılagelen gerçek vaaddir.” 

Bu ayet birçok yerde 40 yaş duası olarak da geçmektedir. Peki, neden 40 yaş? Bunun cevabını alabileceğimiz birçok delil mevcut.

Modern hukuka göre olgunluk yaşı 18-21 olarak belirlenmiş olsa da, dünyadaki tıp fakültelerinin genelinde standart ders kitabı olarak okutulan Arthur G. Guyton’un Physiology of human body(İnsan bedeni fizyolojisi) kitabında “Bir bireyin zihnindeki depolanmış bilginin toplam miktarı, 39 yaşına geldiğinde maksimum seviyeye ulaşır ve bu yaştan sonra düşüş yaşamaya başlar.” denmekte.

Sadece zihinsel ve bedensel olarak değil, üretkenlik ve mesleki açıdan da en yüksek seviyeye 39 yaşın bitiminde ulaşıldığını gözlemliyoruz. 

Yani, Allah 40 yaşına gelmiş kimseden; bu yaşa gelinceye dek hayatta edindiği tecrübelere dayanarak artık belirli bir olgunluğa ulaşmasını bekliyor ve insanlara örnek olma sorumluluğunu taşımasını istiyor. Sadece Müslümanlara değil, tüm insanlığa karşı bu istek. Bunun en büyük kanıtı neredeyse bütün peygamberlerin 40 yaşında tebliğ ile vazifelendirilmesi diyebiliriz.

40 sayısını incelediğimizde fark ediyoruz ki; adeta bir gelişim tamamlama sayısı. Örneklendirecek olursak; Abdullah b. Abbas’tan nakledilen bir rivayete göre; Hz. Âdem’in çamur halinden başlayarak her yaratılış safhasında 40 gün kaldığı belirtilmekte. Bir bebeğin anne karnındaki standart gelişimini tamamlaması 40 hafta iken, annenin doğumdan sonra ki lohusa dönemi 40 gün sürmektedir.

Bakara Suresinde Hz. Musa’nın 40 gece ibadet ederse kendisine Tevrat’ın verileceğinin bildirilmesi, Nuh tufanından 40 gün sonra geminin Cudi dağına oturması, Hz. Süleyman ve Hz. Davut’un hükümdarlıklarının 40 yıl sürmesi, Hz. Yunus’un balığın içinde 40 gün kalması, 5 vakit namazın sünnetleriyle birlikte toplam 40 rekât olması, zekât ibadetinde malının 40’da 1’inin ölçü olması gibi örnekler çoğaltılabilir. 40 ile ilgili kültürümüzde yaygın olan batıl inançlara girmiyorum bile. 

Sonuç olarak madden ve manen görüyoruz ki; 40 sadece bir sayı değil, gelişimini tamamlamaya vesile olan bir zaman dilimi, bir olgunluk simgesi, bir mertebe…

‘40’ sadece bir sayı değildir
Bizi Takip Edin