İnsani Yardım Vakfı (İHH), Beykoz Korusu Hasır Restorant’ta Vakıf gönüllüleri için bir iftar yemeği verdi. İftara katılanlar, Bayram’da yetim çocuk sevindirmek için adeta kıyasıya yarıştılar.
İnsani Yardım Vakfı (İHH), Beykoz Korusu Hasır Restorant’ta Vakıf gönüllüleri için bir iftar yemeği verdi. İftara katılanlar, Ramazan Bayramı’nda yetim sevindirmek için kıyasıya yarıştılar!
Bu hayır yarışına Beykoz Güncel Haber de katıldı ve Vakıf yöneticilerinden faaliyetleri hakkında bilgi aldı. Onlardan öğrendiklerimizi bu yazımızda sizler ile paylaşacağız. Çünkü biz, bu akşamda sadece Türkiyeli yetimler ve fakir analarını değil, Budist rahiplerin elinden Arakan’da zulüm gören Güney Asyalı çocukları ve kadınları da konuştuk.
Burada konuştuklarımızın önemi ise oldukça fazla, çünkü yetkililerinin ifadesiyle İHH, dünyada şu anda Arakan’a girebilen ve bu zulme birebir şahit olabilen tek Vakıf!
Cerahati akan dünya
“Biz büyüdük ve kirlendi dünya…” Çocukluk tatlarımızın lezzeti yok oldu dillerimizden. Her şey bir başka anlamlıydı biz küçükken; aynı yaşadığımız bayramlar gibi. Bayram, aslında çocuklara gelir. Bayram öncesinde annenizin kim bilir ne büyük fedakârlıklar ile aldığı bir ayakkabının, bir elbisenin, bir pantalonun size yaşattığı heyecan, belinizin bükülmeye başladığı yıllarınızda dahi çıkmaz aklınızdan!
Çocukluk, henüz kurumamış bir beton zemin üzerinde yaşanır adeta; her şey, yıllar sonra hatırlanmak üzere kalıcı izler bırakır.
Gelgelelim, öyle çocukluklar vardır ki, onların adeta adı yoktur. Bu çocukluk anıları arasında sıcak günlerin neşesi kaymaklı bir dondurma veya dört gözle beklenen ve park boyunca özgürce sürülen bir bisiklet yoktur; yeşil bir ağaç, çeşit çeşit çiçekli çayırlar, yatak altına konulan ve sabah gözler açıldığında minik gözlerin ilk iliştiği bir bayramlık beyaz ayakkabı da…
Bazı çocukların anılarında dikenli teller, tecavüze uğramış bir anne, gözlerinin önünde dövülmüş ve bir suç işlemişçesine salise kısalığında ancak devasa bir derinlikte oğlunun gözleriyle çakışan bir babanın utanç dolu gözleri vardır. Abla mı? Annesinin bakmaya kıyamadığı abla, çoktan ellerini ovuşturmakta olan kurtların sofralarında iştah açıcı bir meze olmuştur.
Bayram, dikenli tellerin, sefaletin olduğu, acı hatıraların biriktirildiği yerlere de gelir. Ancak çocuksan, her şeye rağmen bayram, yaşanmaya değerdir.
Türkiye’de 3 bin, dünyada 23 bin yetim çocuğu sevindiriyorlar
İşte, bu gerçekle yola çıkan İnsani Yardım Vakfı (İHH), yaşlı ve güngörmüş dünyamızda yaşanmakta olan zulüm mağdurlarının yanında yer almak için, gönüllülerinin desteğiyle Türkiye’de 74 ilde, dünyada ise 72 ülkede savaş, doğal afet veya yoksulluk ile mücadele eden insanlara ulaşıyor. Yetim çocuklara aylık düzenli olarak nakdi yardımda da bulunan İHH’nın şefkatli elleri, bu kapsamda Türkiye’de 3 bin, dünyada ise 23 bin yetim çocuğun saçlarını okşuyor. İHH, dünyanın kanamakta olan cerahatli bölgelerine gidiyor, gönüllülerinin cömert yüreklerinden kopmuş olan yardımları onlara ulaştırıyor ve herkes öğrensin diye, gidip gördüklerini rapor olarak yayınlıyor.
Afrika’daki gençlerin “katarakt karanlığı”nı aydınlatıyor
Vakıf, kumanya bağışı, gezici aşevinde iftar, bayramda yetim çocuk giydirme ve çocukları özel Ramazan paketleri ile sevindirmenin dışında, Afrika kıtasında her yıl en az 600 bin olmak üzere gençlerin de hayatını karartan katarakt sorununu defetmek için göz ameliyatları yapıyor.
İHH, başta Afrika olmak üzere, insanların suya ulaşmalarını sağlamak için su kuyuları açıyor. Bu amaçla Mayıs 2012 tarihi itibariyle bin 757 adet su kuyusu açarak, insanları günlük içme suyuna kavuşturan Vakıf, bu şekilde bir yudum su bulabilmek için kilometrelerce yol kat etmek zorunda kalan insanların dramını da en aza indirmeye çalışıyor.
Gelelim konumuza…
İHH’nın Beykoz Koru Tesisleri’nde gerçekleşen etkinliği, üniversite eğitimi almak için Vakıf’ın desteğiyle İstanbul’a gelen ve diplomat çıkıp insanlık acılarına çözüm bulma hayali kuran Yemenli genç Yasir Al- Zıyadi’nin Kur’an tilaveti ile başladı. Yasir’in ardından ise biz de İHH Kadın Kolları Yönetimi Başkanı Fatma Nur Kutay ile Vakıf’ın faaliyetleri ile ilgili olarak sohbet ettik.
Erdemli topluma ulaşmak için iyilik şart
Yaptığı bilgilendirmede, bize İHH’nin üyelik uygulaması yerine tamamen gönüllülerden oluşan bir sisteme sahip olduğu açıklamasında bulunan Kutay, söz konusu iftar davetini düzenlemekteki amaçlarının, Ramazan Bayramı’nda yetim çocukları sevindirmek için her bir gönüllüden en az bir yetimin bayramlık ihtiyacını karşılayacak bağışı toplamak olduğunu ifade etti.
İHH kadın Kolları Başkanı Kutay, gazetemize şu açıklamayı yaptı: “ Türkiye’de yetim kavramını tekrar anlamlandırmak istiyoruz. Biz inanıyoruz ki, kimsesizlere ne kadar sahip çıkarsak, toplumun erdem seviyesini de o kadar yükseltmiş olacağız. İhtiyacı olanlara sahip çıkılmadığı takdirde, bu insanların kötülüklere bulaşma ihtimali var. Çünkü kötülüklerin, hırsızlıkların çoğu çaresizlikten oluyor. Bizler, onlara el uzatarak, ahlak seviyesini dengelemiş olacağız. Ben inanıyorum ki, bu şekilde bir erdemliler topluluğu oluşacak. İhtiyacı olanlara el uzatmak, birbirimizi gözetmek bu şekilde kendiliğinden artarak devam edecek ve sulh ortamı oluşacak.”
A’dan Z’ye tüm ülkelerde ihtiyaç sahiplerinin yanında
İHH olarak, hem yurt içinde, hem de yurt dışında yetimlere ulaşmaya çalıştıklarını belirten Kutay, Abhazya’dan Zimbabve’ye, yani A’dan Z’ye kadar dünyanın her yerinde kumanya dağıtımı ve iftar organizasyonları yaptıklarını da belirtti.
Konuşmasının devamında, şu an Güney Asya’da, Burma’nın Arakan bölgesinde ciddi bir insanlık dramı yaşandığını kaydeden Fatma Nur Kutay, İHH’nin bölgedeki kamplara girebilen tek Vakıf olduğunun ise altını çizdi.
Arakan’da insan aklının almayacağı dramlar yaşanıyor
Kutay, Beykoz Güncel Haber’den ise şu ricada bulundu:
“Lütfen, insanlara duyurun! Tüm STK’lar, tüm kurumlar Arakan’daki zulmüm bitmesini istediklerini, o bölgeye gitmek istediklerini, oraya yardım ulaştırmak istediklerini söylesinler, imza kampanyaları düzenlesinler. Bu şekilde baskı yapsınlar ki, Burma hükümetinin Arakan’da yaptığı zulme son vermek için elbirliğiyle çalışalım. Çünkü Arakan’da insan aklının alamayacağı dramlar yaşanıyor.”
Ayda 90 TL’ye bir yetimin aylık ihtiyacını giderebilirsiniz
Sözlerinin devamında, ayda sadece 90 TL’lık bir bağış ile bir yetimin aylık ihtiyacının karşılanabileceğini ifade eden Kutay, “bizim küçümsediğimiz bu 90 TL, ihtiyacı olan bir kadın veya çocuk için devasa bir para” dedi ve ekledi: “ Bu parayı küçümsemeyin, bu meblağı kendi şartlarınıza göre değerlendirmeyin!”
Necdet Külünk: Bireyler de, STK’lar da marka olabilir!
Gönüllü iftarının sunumunu yapan siyasetçi- yazar ve iş adamı Necdet Külünk ise, İHH’nın Türkiye, İslam ve dünya coğrafyasında, dil ve din ayırımı gözetmeksizin çok önemli işlere imza attığını belirterek, “ sadece şirketler marka olmaz. Bireyler de, aileler de, STK’lar da marka olabilirler” dedi ve insanların yaptıkları hayırlı işler ile marka olabileceklerini kaydetti.
Bugün yaşanmakta olan birçok sorunun, “insanlar arasında muhabbeti arttırmak” suretiyle ortadan kaldırılabileceğini de ifade eden Külünk, iftar yemeğinde hazır bulunan davetlilerin arasında dolaşarak, kimlerin 100 TL’ye bir yetim giydirmek isteyeceğini sordu ve davet boyunca 900 küsur yetim çocuğa bayram sevinci yaşatmayı sağlayacak yardım parası toplamayı başardı!
Fatma Nur Kutay: Beş yiyor isek, hiç değilse birini paylaşalım
İHH Kadın Kolları Başkanı Fatma Nur Kutay, programın devamında yaptığı selamlama konuşmasında, yetimlere bayram sevincini yaşatmak için Beykoz’da bir araya geldiklerini belirterek, kendilerini yalnız bırakmayan gönüllülerine teşekkür etti.
Kutay, şunları söyledi: “ İHH veya başka kurumlar, kurumdur, isimdir; gelir geçer. İHH gibi kurumların misyonunu ayakta tutmak ise elbirliği ile olur. Bizim misyonumuz, dil, din, ırk, meşrep, mezhep ayırımı yapmadan nerede ihtiyaç sahibi, mazlum varsa, beş yiyor isek, hiç değilse bir tanesini onlarla paylaşabilmek. Önemli olan bu misyonu beraberce devam ettirmek. Bu misyon ayakta kalırsa, iyilik daha çok yayılır.”
Beykoz Güncel, 2 yetim çocuğu giydirmeyi taahhüt etti
Biz de bu anlamlı akşamda, Beykoz Güncel Haber ailesi olarak, 2 yetim çocuğu giydirmeyi taahhüt ettik. Şayet siz de bayramda yetim sevindirmek isterseniz, sadece 100 TL karşılığında bunu başarabilirsiniz. Yardım yapmak isteyen siz değerli okuyucularımız, İHH yetkilileri ile temasa geçerler ise, biz de bağışta bulunanların isimlerini sayfalarımızdan seve seve yayınlarız. İyiliğin gizlisi makbuldür, diyebilirsiniz. Haklısınız da! Ancak, bu konuda nasıl bir yarış içerisinde olunduğunu göstermek için gelin, bu seferlik bu kuralı yıkalım!
Ancak onun öncesinde İHH Kadın Kolları Başkanı Fatma Kutay’ın Beykoz Güncel Haber okuyucularına, özellikle de kadın okuyucularımıza gönderdiği mesajı sizler ile paylaşalım!
Kutay’ın, Beykoz Güncel okuyucularına mesajı:
“Benim, özellikle hemcinslerime bir mesajım olacak! Kadın, Allah’ın yaratığı en üretken varlıklardan biridir. Kadınlar, erkeklerden farklı olarak, oturdukları yerde dahi üretken hâle gelebilirler. Lif örer, patik yapar ve bunları satarak, parasını bağış olarak verirler. Kadınlarımız, zamanlarını lütfen iyi kullansınlar. Zaman çok çabuk geçiyor. Kadınlar, medyanın esiri olmaktansa, kendi güçlerinin farkında olsunlar. İnfak, yani yardım deyince insanlarda sadece ‘para” ile yardım yapılabileceği şeklinde bir algı var. Bu yanlış! Bu düşünceden vazgeçsinler. Sizler mesleğinizi, ya da zamanınızı da infak edebilirsiniz. Mesela, mesleğiniz doktorluktur, para almaksızın iki yetim çocuğu muayene etmek suretiyle yardım yapmış olursunuz. Ya da diş doktorsunuzdur, çocukların dişlerini muayene edersiniz. Ev hanımısınızdır, çok güzel kekler yapıyorsunuzdur, yaparsınız; bunları değerlendiririz. Üniversite öğürencisisinizdir, o çocuklara zayıf oldukları derslerde yardım edebilirsiniz. Bu şekilde matematiği 1 iken, 4’e yükselten yetimlerimiz oldu!
Kimse, ‘bende para yok, ben ne yapabilirim ki?’ diye düşünmesin! Yardımın şekli olmaz. Kadınlar, lütfen üretken insan olsunlar, içlerindeki gücü fark edip ortaya çıkarsınlar. Kadın, önce kuldur; sonra evlattır, annedir, eştir. Kadın isterse, dünya değişir.
Tükettikçe mutlu olan var mı?
Fatma Nur Kutay’ın sıklıkla üzerinde durduğu “iyilik halkasını yaymak” için, biraz da kendimizden başkasını, özellikle de bir çocuğu mutlu etmenin vaktidir! Zira yaşadıklarımız gösteriyor ki, kendimizi mutlu etmenin sonu yok; sadece kendimiz için çabalayıp dururken hazdan da, hakiki mutluluktan da, erdemden de uzaklaşıyoruz ve mutlu olmasını, hiç anlayamadığımız bir şekilde bir türlü beceremiyoruz!
Cebimizdeki onlarca kredi kartına, aldığımız onca elbiseye, modelini değiştirdiğimiz arabamıza rağmen hala mutsuzuz. Dolaplarımız giymediğimiz, varlığını bile unuttuğumuz kıyafetler ile dolu ancak içimizde bir yerlerde koca bir boşluk var; tuhaf!
Tüketmemize rağmen mutsuzluğumuzun yitmeyişi hiç de garip değil aslında! Huzursuzuz, çünkü özümüzdeki iyilik, asıl ihtiyacımızın başkalarının ihtiyacında saklı olduğunun içten içe sinyalini veriyor bize ve bu siren içimizde ötüp durdukça, debelenip duruyoruz bu debelenmenin nedenini anlamadan ya da anlamayı öteleyerek…
Davetlilerden biri parmağındaki yüzüğü çıkararak, yetimler için bağışladı
İHH gönüllülerinin iftar yemeğinde, Bayram’da yaklaşık bin yetimi sevindirecek şekilde yardım toplandı. Hatta davetlilerden biri, parmağındaki yüzüğü çıkararak, Vakıf yöneticilerine teslim etti. Herkesin gücüne göre gerçekleştirdiği bu bağışlar arasında bir yetimi sevindirecek 100 TL’lik bağış da yapıldı; 165 çocuğa birden ulaşacak 16 bin 500 TL’lik yardım da.
Fatma Kutay’ın hatırlattığı gibi, yardımın şekli yok; herkes ne yapabiliyorsa! Yeter ki, savaşların, açlığın ve sefaletin ortasına doğmuş, bihaber ve çaresiz çocukları küçücük de olsa tebessüm ettirebilelim, el birliğiyle!
Detaylı Bilgi için
İHH Online Bağış
Haber& Yorum: Arzu Başlantı
