Beykoz Kundura Fabrikası'nın akıbeti belli oldu

Bugüne kadar büyük dizilerin pek çoğunun set kurduğu, sayısız klibin ve filmin çekildiği Beykoz Kundura Fabrikası'nın akıbeti belli oldu.

Serpil Yıldırım ismini çoğunuz bilmezsiniz ama dizi sektöründeki hemen bütün yapımcıların yakından…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bugüne kadar büyük dizilerin pek çoğunun set kurduğu, sayısız klibin ve filmin çekildiği Beykoz Kundura Fabrikası’nın akıbeti belli oldu.

Serpil Yıldırım ismini çoğunuz bilmezsiniz ama dizi sektöründeki hemen bütün yapımcıların yakından tanıdığı biridir… Yıldırım Holding’in 2004’te aldığı Beykoz Kundura Fabrikası arazisini son 10 yıldır dizi sektörünün hizmetine sokan isim o… Bugüne kadar büyük dizilerin pek çoğunun set kurduğu, sayısız klibin ve filmin çekildiği Beykoz Kundura Fabrikası nedir, ne olacak diye merak ettim, Serpil Hanım ilk kez anlattı.

2004 yılında 30 milyon dolara alındı

2000 yılına kadar 3000 kişinin çalıştığı Beykoz Kundura Fabrikası, 2000 yılında faaliyetlerine son verdi. 2004 yılının sonunda özelleştirmeyle satışa çıkan araziyi Yıldırım Holding açık artırma sonucunda 29 milyon 750 bin dolara satın aldı.
Geçen 11 yıl içinde Beykoz Kundura Fabrikası, Türk dizi sektörünün kalbinin attığı yer oldu. Reyting rekorları kıran diziler, ünlü filmler ve dahi pek çok klip ve program, 11 yıl boyunca hep burada çekildi. Arazinin tamamı 182 bin 705 metrekare… Üzerinde 30’a yakın endüstriyel bina var.

* Serpil Hanım, eşiniz Ali Rıza Yıldırım 2004 yılında burayı aldıktan sonra süreç nasıl işledi?

– Arazi üzerinde endüstriyel 30’a yakın bina var. Yıldırım Holding’in ilk yaptığı şey buraya Koruma Kurulu’nu çağırmak oldu. Koruma Kurulu’na “Biz burayı satın aldık, burada tarihi değerler var, ağaçlar var, tespitini yapar mısınız?” dedik. Kurul 25 binayı ve 10 bin tane ağacı tescilledi.


* Yatırımcılardan görmeye pek alışık olmadığımız bir uygulama…

– Çok haklısınız… Mesela hemen yanımızda Beykoz Rakı Fabrikası vardı. 2012 yılında 200 milyon dolara satıldı o arazi. Koruma Kurulu’nu çağırmadılar. Üzerinde tescilli binalar vardı, hepsini yıktılar. Dümdüz arazi çıktı ortaya… İhalesine biz de girdiğimiz için araziyi gezmiştim, nasıl anason kokuyordu, nasıl güzel binalar vardı anlatamam. Buradan o binaların yıkılışını gözyaşları içinde izledim.

* Siz burada tarihi binaları yıkmayacaksınız o zaman…

– Elbette yıkmayacağız. Biz aile olarak buranın tarihi değerini çok iyi biliyoruz. Bu yüzden Koruma Kurulu’nu çağırıp tescillettik zaten… Sonra buraya turizm imarı aldık ve yeni bir imar planı yapıldı. Korunan binalar ve ağaçlar çerçevesinde nereler turizm alanı olacak, nereler yeşil alan kalacak belirlendi. Burada ne yapabiliriz diye projeler yapıldı, çok çeşitli fikirler çıktı.

* Beykoz Kundura dizilere kapanacak, otel yapılacak haberleri çıkıyor arada bir medyada… Nedir burayla ilgili tasarrufunuz?

– 182 bin metrekarelik arazide 64 bin metrekare kadar yapılaşma iznimiz var. Bunun 20-30 bin metrekaresini tescilli binalar oluşturuyor. Geri kalan 30 binlik alanda inşaat yapma hakkımız var.

* Otel mi olacak, AVM mi bu alanlarda?

– Biz buranın dokusunu bozmayacağız. Hem tarihi kimliğin korunacağı hem de platoların devam edeceği bir plan oluşturduk. İçinde otel de var, arka tarafta villalar da, sanat kompleksleri de…

* Burayı 5 yıl sonra hayal ediyorum; otel gelmiş, villarak kurulmuş… Setler bunun neresinde olacak?

– Burası bir film platosu olarak yola çıkmadı, kendi kendine oluştu. Bizim hazırladığımız bir ilk master plan vardı. Ancak burada dizi sektörüne böyle bir hizmet oluşunca projemizi ona göre revize ettik. Proje tamamlandığında birbirini tamamlayacak ve besleyecek bir yapı olacak.

* Siz aslen nerelisiniz?

– Samsunluyum…

* Kaç yıldır Beykoz’da yaşıyorsunuz?

– 2008’de taşındık buraya… Daha önce Altunizade’de oturuyorduk, buraya haftada iki üç gün geliyordum. 2008’den beri Beykoz Kundura Fabrikası’nın içinde oturuyoruz…

* “Yıldırım Holding Gayrimenkul Geliştirme Projesi” hayata geçtikten sonra da setler olacak mı burada?

– Burada film sektörü organik olarak yeşermeye başladı. Kendi kimliğini yarattı burası… Planladığımız bir şey değildi. Projelendirmeyle birlikte organik olarak dizi işi de gelişti. İkisi bir arada gelişti. Burası bir alışveriş sokağı olur. Otel şurada olur, villa tipi evler olabilir. Ama burada turizm yatırımı sonrasında platolar ve sanat faaliyetleri de devam edecek. Biraz daha kurumsal, biraz daha kurallı bir şekilde yürüyecek çekimler.

Mustafa Altıoklar’ın keşfettiği plato…

* Burada ilk çekilen dizi hangisi?

– Burayı ilk keşfeden Mustafa Altıoklar’dır. “Beyza’nın Kadınları”nı çekti burada. 2005 yılıydı… Biz de o zaman dizi, film işlerinde ne olduğunu bilmiyorduk. İzin istedi bizden… Eşim de, “Çeksin, ne olacak” dedi, hiçbir şey talep etmeden izin verdik.

* Sonra?

– Arkasından Athena geldi, iki klip çekti. Baktık devam ediyor talepler, ilgi artıyor, haftada iki gün gelmeye başladım buraya. Gelenleri güvenlikteki arkadaşlarla ağırlıyorduk. Sonra araştırıp bir fiyatlandırma yaptık, eşim “sen ilgilen bu işle” dedi. Sonunda evi de taşıdım buraya… Plato dünyasına böyle girdim.

* İlk çekilen büyük dizi hangisiydi burada?

– “Hatırla Sevgili”, “Kurtlar Vadisi”… Kurtlar çok çalıştı burada… “Hatırla Sevgili”nin tamamı burada çekildi. O dizi buranın her dokusunu değerlendirdi, müthişti yani… “Eve Giden Yol”, “Eve Dönüş” gibi filmlerin tamamı burada çekildi. “Öyle Bir Geçer Zaman ki” burada çekilmiş en güzel dizilerden biridir.

* Hiç onay vermediğiniz senaryo oldu mu?

– Evet, burada çekilmesini istemediğim filmler oldu.

* Hangisi?

– Söylemem, o bana kalsın…

* Burayı daha çok diziler mi yoksa filmler mi kullanıyor?

– Hepsi… Buraya kısa film çekmeye öğrenci de geliyor, kıyafet çekimi yapmak isteyen blogger da… Burada bir plato hizmeti verilmiyor, sadece mekan kiralanıyor. Boş mekan veriyoruz, herkes hayalindeki neyse onu kuruyor.

* Niye yıllar içinde ışık, teknik malzeme kiralamak gibi bir hizmetiniz olmadı?

– Düşündük bunu yapmayı ama sonra vazgeçtik. Her şey dışarıdan geliyor buraya… Bunu özellikle istemedik. Herkes özgür olsun, istediği ışıkçıyı, sesçiyi seçsin… İstediği catering firmasıyla anlaşsın… Bu da yapımcıların, yönetmenlerin hoşuna gidiyor.

* Herkesin bildiği bir yer oldu Beykoz Kundura Fabrikası…

– Marka değerini kendi yarattı burası… İran’dan, Atina’dan kapıya gelip dizileri soranlar var.

Kundura’nın bilinmeyenleri

* “Öyle Bir Geçer Zaman ki”, “Karadayı” gibi dizilerin kuruldukları sokaklar halen duruyor.

* “Keşanlı2” için köy kuruldu, dizi yayından kalkınca seti Karadayı’ya dönüştürüldü.

* “Diriliş”, “Kocamın Ailesi”, “Güneşin Kızları” halen çekimleri burada devam eden diziler…

* “Bugünün Saraylısı”nın yalısı halen duruyor.

* Sadece Türk yapımcılar değil Hollywood’dan ve Arap dünyasından çekim için gelen ekipler de var. Arap dünyası daha çok klip çekmek için tercih ediyor burayı…

* Beykoz Kundura Fabrikası’nın içinde çok güzel bir butik otel var. Onur Ünlü, geçen hafta bir hafta otele kapanarak yeni filminin senaryosunu orada tamamlamış.

* Beykoz Kundura Fabrikası, yapımcılarla anlaşma yaparken “Sponsorlarınız haricinde lütfen Beykoz esnafından alışveriş yapın” tavsiyesinde bulunuyor.

Öğrencilere ücretsiz plato hizmeti…

Beykoz Kundura Fabrikası platosunu yöneten Serpil Hanım, “Buraya gelip çekim yapmak isteyen öğrencilerden para almıyoruz” dedi.

“Bakın bunu yazarım, bütün öğrenciler buraya doluşur” deyince de “Yazın, seve seve ücretsiz veririz. Ama bir şartla; bize okuldan kağıt getirecekler. Ne çekeceklerini söyleyecekler. Çünkü bunu istismar edenler de çıktı ne yazık ki” yanıtını verdi. Sevgili öğrenciler buyrun size bedava plato… Kısa film çekmek istiyorsanız çalın Serpil Hanım’ın kapısını…

Değişmeyecek tek şey Atatürk’ün dev heykeli

10 yılda şehrin her yerine koca koca binalar dikilirken Beykoz Kundura Fabrikası’na neden çivi çakılamadığını çok merak ediyorum…

Boğaz’ın en güzel yerindeki bu kıymetli araziyi hiçbir yatırımcı sadece plato olarak kullandırmaz çünkü…

Hemen yanındaki Beykoz Rakı Fabrikası dümdüz oldu, yerine otel dikiliyor… Uzun süren ziyaretim sonrasında şu izlenimi edindim…

Yıldırım Ailesi, sahip oldukları arazinin tarihi değerini çok iyi biliyor. Burayı mümkün olduğu kadar koruyarak, her şeyi kuralına göre yaparak dönüştürmeye çalışıyorlar.

Serpil Hanım’la araziyi gezerken “Şunu görüyor musunuz?” dedi. 
Gösterdiği Boğaz’a bakan kocaman bir Atatürk heykeliydi…
“Beykoz Kundura Fabrikası’nda her şey değişir, iki şey asla değişmez” dedi:

“1- Buranın tarihi dokusu… 2- Bu Atatürk heykeli..

Beykoz Kundura Sahnesi geliyor

Beykoz Kundura Sahnesi, sinema salonu, tören ve tiyatro salonu… Eskiden kazan dairesi olan binayı dönüştürüyoruz… Anadolu yakasının en iddialı yerini yapmayı planlıyoruz. Tarihi dokunun içinde tiyatro ve sinema salonu ortaya çıkacak. Şu an devam ediyor burada çalışmalarımız…

Hürriyet / Cengiz Semercioğlu

Beykoz Kundura Fabrikası'nın akıbeti belli oldu
Bizi Takip Edin