Beykoz’da ekmek fiyatındaki tartışmalar sürüyor

Beykoz’da yapılan denetimlerde ekmeği sabit fiyattan satmayan işletmelere ceza kesiliyor. Fırıncılar ise tarifeye uymadıkları iddialarına yanıt verdi, artan maliyetlere ve kira giderlerine dikkat çektiler.

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beykoz’da yapılan denetimlerde ekmeği sabit fiyattan satmayan işletmelere ceza kesiliyor. Fırıncılar ise tarifeye uymadıkları iddialarına yanıt verdi, artan maliyetlere ve kira giderlerine dikkat çektiler.

Beykoz’da fırınların azami fiyat tarifesine uymadığı tespit edilmiş, Beykoz Kaymakamlığı ve Beykoz Belediyesi denetim başlatmıştı. Gerçekleştirilen o denetimlerde 69 fırından 51’inin tarife dışı ekmek sattığı belirlendi. O fırınlara yaptırım uygulandı.

6 AY ÖNCEKİ VE SONRASI UN FİYATLARI ORTADADIR 

Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası Beykoz Şube Başkanı Recep Çelik ise yaptığı açıklamada her fırında ekmeğin aynı fiyata satılamayacağını söyledi. Sabit fiyat uygulaması için girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerektiğini söyleyen Çelik, “Aynı fabrikadan alınan 6 ay önceki ve sonrası un fiyatları ortadadır.” ifadelerini kullanarak artan maliyetlere dikkat çekti.

Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası’ndan yapılan basın açıklaması şu şekilde; 

Son günlerde Ekmek Fiyatları ve Gramajları ile ilgili yazılı ve görsel basında çeşitli iddiaları içeren haberler çıkmaktadır.

Bilindiği gibi Ekmek Fiyatlarını Tüccar olanlar için İstanbul Ticaret Odası, Esnaflar için de İl Esnaf ve Sanatkarlar Birliği düzenlemektedir.

İstanbul Ticaret Odası 2018 yılına kadar bu tarifeyle ilgili gramajı sabit kılmış fiyatını serbest bırakmıştır. Bu kararı alırken tüketicinin her yerde aynı gramajda ekmeği alabilmesi hedeflenmiştir. Fiyatının serbest bırakılması her tüketiciye seçme hakkı verilmesi ve kaliteli üretimin oluşturulması sağlanmaya çalışılmıştır. Ayrıca her üreticinin tüm maliyet unsurları (kira, işçilik, yakıt, enerji, işletme giderleri vs.) farklı olacağından, üreticiye maliyetleri doğrultusunda fiyatını belirleyebileceği ve tarifesini vatandaşın görebileceği bir yere asmak suretiyle ilan edebileceği, satışı bu haliyle yapmasının doğru olacağı belirtilerek uygulama bu yönde yapılmış idi.

2018 yılından evvelki 20 sene boyunca bu uygulama devam etmiştir.

Böylelikle serbest piyasa koşulları yerine getirildiği gibi kaliteli üretim yapmak isteyenlerin üzerindeki baskı kaldırılarak ekmekçilik sektörünün gelişiminin önü açılmıştır.

2018 yılında gıda maddelerindeki fiyat artışlarının önüne geçmek ve enflasyon oranlarının kontrol altına alınabilmesi için ilgili Bakanlıklar “Ekmek Fiyatlarını” sabitleme ihtiyacı duymuştur. Çıkarılan yönetmelik ile Ekmek Fiyat Tarifesine müracaatları 5 il müdürlüğünden oluşan komisyon görüşünün alınmasına ardından Ticaret Bakanlığının görüşünün alınmasına ve sonuç olarak İstanbul Ticaret Odası Meclisinde onaylanmasıyla Ekmek Fiyat Tarifesinin oluşturulması uygulanmaktadır.

1974 yılından evvel ise Ekmekte NARH uygulaması yapılmaktaydı. Bu uygulama yapılırken Ekmek Fiyatları sabitlendiği gibi UN, MAYA, YAKIT, ENERJİ gibi hammadde girdilerinin fiyatları da sabitlenmekte bunun yanında bazı vergilerden de fırın işletmeleri muaf tutulmaktaydı. Gerektiği kadar üreticiye un tahsis edilirdi. O dönemde Valinin Başkanlığında, İl Koordinasyon Kurulu toplantısı ile Fiyat tarifesi belirlenmekte ve uygulama yapılmaktaydı. Denetimler de bu esaslara göre yapılırdı.

Şimdi ise Ekmek maliyetlerine etki eden tüm girdilerimiz serbest (un, maya, yakıt, enerji, işletme giderleri vs.) bu girdilerimiz karşısında satış fiyatımızın sabit tutulması istenmektedir. 1 yıl içerisinde her girdimize en az %30-%40 oranlarında artış olmasına rağmen bunlar göz ardı edilmekte ve fırıncının bu girdilerdeki artışlarını sineye çekerek EKMEĞİ’ sabit tutmasını talep etmek ve beklemek hiçbir ticari akla ve mantığa uygun değildir. Ayrıca her ilçenin maliyetleri başta kira ödemeleri aynı olmadığı düşünüldüğünde, ilçeler arasında ki fiyat farklarının olması doğal karşılanmalıdır. (Sancaktepe’ deki bir kira ile Kadıköy’deki kira bir değildir. Esanyurtta’ ki kira ile Beşiktaşta’ ki kira tutulamaz). Bunun için bir an evvel ekmek fiyatlarının tekrar serbest bırakılması gerekmektedir.

Yılbaşında 01.01.2020 tarihinde artan maliyetlerimiz karşısında İstanbul Ticaret Odasından 250 Gr. – 2,00 TL. olacak şekilde yeni Ekmek Fiyat Tarifesi talebimiz olmuş ve İstanbul Ticaret Odası bu talebimizi beklemeye almıştır. (İTO yönetmelik gereği; 1 ay içerisinde yapılan fiyat tarifesi talebini komisyona sunma ve ilaveten 1 ay sonra meclis kararı çıkartmak durumundadır. Toplamda 2 ay içerisinde tarifeyi düzenlemek zorundadır). Çeşitli bahaneler ile müracaatlarımız süre aşımına uğramakta, maliyetlerimiz karşısında zarara uğramamız göz ardı edilmekte ve ilgili kurumlarca yeni tarife taleplerimize cevap verilmemekte, duyarsız kalınmakta ve müracaatlarımıza 8 ay sonra talebimizin altında bir fiyat verilmektedir. Ayrıca İstanbul Ticaret Odası Meslek Komitemizin 10.06.2020 tarihinde Yönetim Kuruluna 230 Gr. – 2,00 TL. / Kilogramı 8,75 TL. olacak şekilde ekmek fiyat tarifesi talebinde bulunmuştur. Bu talepte bekletilmektedir.

Bütün bunlar değerlendirildiğinde tüm girdileri serbest piyasa koşullarında sürekli artış gösterirken fırıncının ekmek fiyatını sabit tutmaya zorlanması hakka ve hukuka aykırıdır.

Eğer sabit fiyat isteniyorsa sabit girdi (hammadde vs.) sağlanmalı buna göre tarife düzenlenmelidir. Bu yapılmadığına göre bazı yazılı ve görsel basında çıkan Ekmek Fiyatı ve Gramajı konusundaki “Şu Gramajdaki Ekmek Şu Kadar Olmalı”- “Fırıncı Esnafının Haksız Kazanç Edinimi” gibi iddialarının mesnetsiz bir şekilde haberlerde yer alması önyargılı bir haber anlayışı ve gerçek dışı olmaktadır.

Burada yetkili kurum ve kuruluşlar (İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Birliği) görevini ihmal etmekte, haklı sebeplerle talep edilen ekmek fiyat tarife taleplerimiz zamanında verilmemekte, üretici ve tüketici karşı karşıya getirilmeye çalışılmakta ve üreticiyi küçük düşürücü gerçek olmayan iddialarla muhatap bırakılmaktadır.

Kanun koyucu Tarifeyi zorunlu kılarken tüketicinin tarifeye göre alışveriş yapmasını sağlamak istemiştir. Tarife zorunluluğu zorlayıcı bir uygulama olmamalıdır. Bir usul gereği üreticinin talebi üzerine derhal tanzim edilerek üreticiye verilmelidir. Yoksa tüm girdileri serbest olan bir mamulün fiyatını belirlerken bekletici neden ve bahaneler çıkarılmamalıdır. Burada hem tüketici hem üreticinin zarar görmemesi esastır. Tarifelerin üretici tarafından haklı talebi olmasına rağmen bekletilmesi sebebiyle fırıncı esnafı telafisi güç maddi zararlar yaşamakta ve kamuoyu önünde itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. Tarifenin engelleme unsuru olarak uygulanması serbest piyasa ekonomisine aykırı bir hak ihlalidir.

Unutulmamalıdır ki;

Fırıncı Esnafı yaşadığımız KOVİD salgını süresince sağlık çalışanlarından sonra ara vermeden büyük özveriyle vatandaşına hizmete devam etmiştir. Hafta sonu-Hafta içi, ev ev dolaşarak vatandaşını ekmeksiz bırakmamış, üstüne düşen görevi her türlü zorluğa rağmen sürdürmüştür. Bu nedenle mesleğimize hizmeti olan tüm işverenlere ve çalışanlarımızla ilgili yorum yapılırken hassas davranılmalı ve küçültücü ifadelerden kaçınılmalıdır.

EKMEK NİMETTİR.

Bu iş kolunda çalışan tüm işveren ve işçilerimiz alnının teriyle, 7/24 hizmet vererek işini hakkıyla idame ettirmektedir ve ettireceklerdir, tüm meslektaşlarımızı ve çalışanlarımızı candan kutluyoruz.          

Ülkemizin de bir an önce eski sağlıklı ve yasaksız günlerine dönmesini temenni ediyoruz.                                            

Saygılarımızla,

Yönetim Kurulu 

Beykoz’da ekmek fiyatındaki tartışmalar sürüyor
Bizi Takip Edin