Tarih derken son zamanlarda yasadığımız bölgede tartışma konusu olan Beykoz Spor, Beykoz Spor’un durumu, konumu, tarihi lokali ve kupası…
Aslında bu sayı farklı bir makaleyi kaleme almayı düşünürken nedense tarihi yer olan Beykoz ve Beykoz Sporu yazmaya karar verdim. Gerek varmıydı bilmiyorum ama nedense bunu kaleme almak içimde bir his uyandırdı.
1908’de kurulan en eski takımlarımızdan biri olan Beykoz Spor yakın tarih döneminde birinci ligde top koşturan, üç büyüklerin korkulu rüyası, tarihi olan kulüpten bahsediyoruz. Bu takımların korkulu rüyası olan Beykoz sporun Türkiye’de değeri kaybolan ve tek olan hak ettiği Atatürk kupasını öyle böyle değil evet tek bir kupa oda Beykoz sporda 1 metre 71 santim Türkiye’de tek eşi benzeri yok.
Şimdi bu kupayı oraya mı buraya mı koyalım derdine düştük ve sonunda karar verdik. Kupanın imitasyonunu yaptırıp Riva'ya koyalım! Yahu Beykoz kupasının Riva'da ne işi var!
Bir programda belediye başkanımıza, belediye meclis üyelsi arkadaşlara, ilgili çalışmaları yürüten başkan yardımcısına da konuyu ilettik ama olmamış̧.
Riva'nın ortasında bir çeşme vardı çeşmenin de üzerinde 1795 tarihine ait kitabesi üstelik Riva halkı o çeşmenin suyunu imece usulü̈ kendileri getirdi. Çeşme köyün yıkılan yerine tarihini gelecek nesil bilsin diye sahip çıkılsın!
Riva’nın meydanına dikilecek bir şey varsa oda Riva’nın tarihi çeşmesidir. Ayrıca Çeşme’ye ait su yolu da tarihi arşiv belgelerinde mevcuttur. Bu arada o çeşmenin kitabesi bir Rivalı tarafından alınıp kendi bahçesine konulmuş̧ ziyan olması birileri alıp götürmesin diye.
Olmayınca mabut neylesin Mahmut hikayesi bizimkisi de!
xxx xxx xxx xxx
Konumuz Beykoz ve Beykoz spordu.
Yılların kulüp binası, evet herkesin bir anısının olduğu tarihi yer.
Kimilerinin kürek sporu, kimilerinin yüzmeyi öğrendiği, kimilerinin basket oynadığı, kimi aşıkların limanıydı. Dostlukların muhabbet mekanıydı kulüp binası ve çevresi buluşma noktasıydı. Geçmişte herkesin bir anılarının bırakıldığı yerdir Beykoz spor kulübü̈ binası. Dilimizde hala kulüp binası.!
Velhasıl kelam çözümde çok yapılacak yöntemde.
3 katlı bina denize nazır kütüphane de olur, Beykoz sporcularının toplam kullanım alanı da kulüplere destek amaçlı kafetaryada.!
Yeterki Beykoz’un Beykozlunun dertleriyle dertlenilsin ortak paydada menfaati ele alınsın.
Beykoz’un yüzölçümü 239 km2 kütüphane ihtiyaç̧ olmasına tartışılmaz. Bu yüzölçüme sahip olan bir ilçede kütüphaneye eski kreş̧ şimdiki zabıta binasını tahsis edebilirsiniz. Yıllardır kendi halinde duran Hobi bahçesindeki binayı kent konseyine tahsis ettiğiniz gibi.!
Ne tartışma kalır ne tepki. Beykoz'un ve Beykoz'lununda ortak paydasında buluşmuş̧ olursunuz çünkü̈ makamlar ve koltuklar kimseye baki değil. Sorun orda oturanlar da ise bugün o koltukta oturanlar yarınlarda olmayacaklar.
Sağlıcakla kalın.
