CHP ve Beykoz Şubesi

Son 7-8 yıla bakıldığında Beykoz'da CHP'nin hep kendi iç tartışmalarıyla zaman kaybettiği görülüyor. CHP içindeki birlik ve beraberlik veya kendi ifadeleri ile örgüt içinde barış bir türlü sağlanamadı. Tabi bu…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Son 7-8 yıla bakıldığında Beykoz’da CHP’nin hep kendi iç tartışmalarıyla zaman kaybettiği görülüyor. CHP içindeki birlik ve beraberlik veya kendi ifadeleri ile örgüt içinde barış bir türlü sağlanamadı. Tabi bu durum ister istemez dışarıya, kamuoyuna yansıdı ve politikalarında da hissedildi. O kadar ki; Beykoz’da kamuoyu araştırmalarının CHP’yi favori olarak gösterdiği seçimi bile kaybettiler.

En son yapılan ilçe kongresinde genç bir CHP’li ilçe başkanı seçildi.

Yeni başkan Beykoz Güncel‘in “Köşe Yazarları Sofrası”na konuk olduğunda 3 saatlik sohbetin ardından bizde oluşan algı “CHP Beykoz’da kendi iç uyuşmazlık veya tartışmalarından kurtuluyor, CHP’nin bilindik, klasik halka tepeden bakan anlayışı yerine halkla bütünleşmeye çalışıyor” algısıydı.

Ta ki “KAZ” ikram edilmek üzere bir derneğin gecesine davet edilinceye kadar.

Birkaç arkadaşımla davet edildiğimiz dernek gecesinde usta sazın teline vurdukça Anadolu’nun bağrından kopan türkülerle o buram buram Anadolu kokusu hissediliyordu. Türküler, Kürtçe söyleniyor, biz anlamıyor olsak bile Anadolu ortak gönül dilimiz olduğu için aynı duyguları paylaşıyorduk.

Sunucu bir beyefendiyi “Bir Kaz Aldım Ben Karıdan” şiirini okumak üzere sahneye davet etti. Hepimiz heyecanla kaz için yazılan şiiri beklerken beyefendi nasıl yaptıysa sözü anayasa değişikliğine ve laikliğe getirdi.

Bütün davetliler şaşkın bir halde kaz ile laiklik arasında alaka kurmaya çalışırken selamlama konuşması için kürsüye çıkan CHP ilçe başkanı, ortamdaki Anadolu esintisi şöyle dursun, duygular türkülerle zirveye taşınmışken bütün bu güzellikleri görmeyip üstüne “az önce laiklikten bahsedildi ve salon az alkışladı” diye fırçaladı.

Herkes birbirine bakıyor, gözler kazları arıyor, başkan bağırıyor.

Millete tepeden bakan CHP’nin kendisini milletin efendisi görme kültürü içlerine öylesine sinmiş olmalı ki; rahat rahat bir kaz bile yedirmiyor.

Hem de “acaba o salonda kasten alkışlamayan bir kişi var mıydı?” diye düşünmeden..

CHP’nin sazı ve sözü Anadolu’yu, Anadolu’nun güzelliklerini bir türlü öğrenemiyor. Maalesef CHP, mevzu ne olursa olsun Nasrettin Hoca misali hep aynı tele vurup duruyor.

Oysa Kaygusuz Abdal kaz gecesinde okunan şiirinde ne diyor;

“Suyuna biz saldık bulgur

Bulgur Allah deyü kalgır

Be yarenler bu ne haldir

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz.”

Vaziyet böyle olunca iktidar partisinin seçim kaygısı olmuyor. O kadar ki; belediye başkan yardımcısı görevinden istifa ediyor ve enteresan bir şekilde kimse neden istifa ettiğini bilmiyor.

Yazımızı bir nükte ile sonlandıralım.

Sevgili başkan, seleflerine veya partidaşlarına göre halkın arasında daha fazla bulunduğu için anayasa değişikliği referandumu bahanesiyle şimdilik ancak Saadet Partisinin yolunu buldu. Tavsiye ediyorum; biraz daha halkın arasında dolaşmaya devam etsin göreceksiniz millete hizmetin yolunu bulması da mümkün olacaktır.

Selam ve saygılarımla…

CHP ve Beykoz Şubesi
Bizi Takip Edin