Dönmek 'üzerine'

Bir kez gittikten sonra, geriye döner mi insan?

Dönmek gerçekten mümkün müdür; çıkılmış bir yoldan?

Zararın tam olarak neresidir; dönüldüğünde kara geçirecek olan?…

Yoldan,

Yanlıştan,

Bir sözden,

Bir yürekten,

Ya da

Bir ‘

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir kez gittikten sonra, geriye döner mi insan?

Dönmek gerçekten mümkün müdür; çıkılmış bir yoldan?

Zararın tam olarak neresidir; dönüldüğünde kara geçirecek olan?…

Yoldan,

Yanlıştan,

Bir sözden,

Bir yürekten,

Ya da

Bir ‘dinden’ döner mi insan?

Neresidir tam olarak dönülmeye değecek olan?

…

Ne büyük sevinçlere sebeptir; insanoğlunun yürümeyi öğrenmesi! Zamanla hiç kimseye ve hiçbir yere tutunmadan yürüyebilmesi! Oysa, yürümeyi ve de kapıyı açmayı öğrendiğinde ilk önce ‘gitmeyi’ öğrenir insan…

Bir ömür; gider…

Bir ‘ömür‘ gider…

Yine de yürür insan…

Bazı köşelerde hüzün bekler, bazılarında hüsran! O köşelere geldiğinde en çok geri ‘dönmeyi‘ ister insan!

Her dönüş üç gerçek ister insandan;

Bir bekleyen,

Bir beklenilen,

Ve

Bir yürek; dönmeye yetebilen…

Zordur üçünü bir araya getirebilmek!

Dönecek cesareti olsa; artık beklenilmeme ihtimali…

Dönecek cesareti olsa; artık bekleyenin ‘olamama‘ ihtimali

 

Hani hep yeni yeni kararlar alır insan. Hep bir hevesle olur; yeni başlangıçlar! Bazen yeni bir eve taşınır, bazen ise yeni bir insan tanır! Yeni bir işe girişir, yeni projelere başlar…

Bazen ‘iyi ki’ dedirtir başlangıçlar, bazen de ‘keşke‘ !

Hüsrana uğrayan yollar genellikle zamansız bitmelere kapı aralar, zamansız noktalar koyar insan! Oysa zamansız kapanan kapılar, amansız yaralar açar; bir ömür ince ince kanayan!

Her hesap vaktini bekler!

Çıktığın yoldan dönsen de dönmesen de sorulur; yazılmış hesalar!

…..

Aslında hayatı boyunca en çok ‘terk eder’ insan!

Bir evi,

Bir yüreği,

Bir seveni,

En çok da ‘kendini‘…

Dönülecek yerlerin en zorudur; insanın kendi kalbi!

Ağır muhasebeler, bazen kabullenişler, bazen de vazgeçişler ister!

Zordur kendi kalbine dönmek! Çünkü bu dönüş, kendini en son nerede bıraktığını bilmeyi gerektirir. Kendini, hayallerini, mücadele etmek zorunda kalmadan önceki ‘kalbini‘ !

Bilmeyi gerektirir…

Kalbine vefa beslemeyi gerektirir; kalbine ‘dönebilmek’…

Vefasızların aşktan nasipsizliği de bundandır; birine verebilmek için, önce kendinin bulması gerekir kalbini…

…

Aslında gerçekten ‘sevdiği‘ hiçbir yerden gidemez insan…

Vakit dönmeyi vurduğunda, önce kendini arar insan!

Ve vakit dönmeyi vurduğunda hep; hatıralarla dolu eski yokuşun yolunu tutar insan…

Dönmek 'üzerine'
Bizi Takip Edin