Gezi Park’ı eylemleri üzerinden tam dört yıl geçti. 2013 yılının Mayıs ayı… Yakın Türk siyasi tarihine ‘Diren Gezi’ adı büyük harflerle yazılmış, yarattığı etki alanıyla, nedenleri ve sonuçlarıyla hala konuşulan, konuşuldukça da yeni yeni boyutları ortaya çıkan olayların yıldönümü münasebetiyle ‘kutlama’ adı altında çeşitli eylemleri izliyoruz.
Atılan sloganlar oldukça dikkat çekici…’Hayır bitmedi, bu daha başlangıç mücadeleye devam‘, ‘Gezi’den Rakka’ya düşene, dövüşene bin selam‘, ‘Her yer Taksim, her yer direniş‘, ‘Direne direne kazanacağız‘, ‘Devrim şehitleri ölümsüzdür‘(!)
‘Gezi’den Rakka’ya düşene, dövüşene bin selam‘, sloganı ‘kırmızı fularlı kıza’ atfediliyor. Malumunuz son günlerde kırmızı fularlı kız haberleri medyada sıkça yer alıyor. Kimdi bu kırmızı fularlı kız? 4 yıl önce Gezi Parkı Eylemleri’nin simgesi haline getirilmek istenen, 20 yaşlarında, kırmızı fular takan Ayşe Deniz Karacagil… Antalya’da Gezi eylemlerine ve başka yasadışı eylemlere katıldığı belirlenince tutuklanarak 4 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmişti. Gezi’den sonra PKK’ya katıldığı ve son olarak Suriye’de YPG saflarında öldürüldüğü yönünde. 15 Temmuz’a ‘tiyatro‘ diyen zihniyetin Taksim’de bir araya gelerek ‘kutlama‘ adı altında gerçekleştirdikleri eylemin ana teması kahraman ilan edilen Ayşe Deniz’di. Destan yazdığı iddia edilen bir terörist düşünün!…
Yasa dışı bir örgüt safına katılmak; ülkesine, milletine karşı durmak, neyin kahramanlığıdır, nasıl bir şehitliktir? Ümit ediyorum ki, o dönem Gezi Parkı olaylarına katılmış olup da çıkan bu haberlerle orada bulunmuş olmaktan rahatsız olan binlerce insan olsun.
Ana muhalefet lideri: ‘Gezi direnişi, 80 sonrası dönemin en demokratik, barışçı ve birleştirici hareketiydi. Haksızlığa karşı susmamayı hatırlatanlara selam olsun!’ diyor. Muhalefetin demokrasiden, barışçı ve birleştirici olmaktan anladığı siyasi ve ekonomik istikrarın bozulmasına yönelik başlatılan her türlü zarar, yıkım ve yağma maalesef. Dört ağacın yer değiştirilmesiyle başlayan Gezi olayları sonucunda Türkiye Cumhuriyeti toplamda 157 milyar dolar kayıp yaşamış, döviz kurları ve faizler yükselmiş, borsa çökmüş, enflasyon ve işsizlik artmış, yabancı yatırımcılar ülkeden çıkma kararı alırken, potansiyel yatırımcılar yatırım yapmaktan vazgeçmiştir. Özel ve kamu kurumları ciddi zarar görmüş, devletin malları yağmalanmış ve özellikle turizm sektörü ağır darbe almıştır. Ve tabi ki can kayıpları… Sonuç bilanço ağır.
Masum gösterilmeye çalışılan eylem ve ifade özgürlüğünün; bütün şer odaklarına, siyasi ve ticari lobilere, terör örgütlerine ve özellikle FETÖ’ye hizmet ediyor olması hangi masumiyetle, saf ve temiz duygularla bağdaşıyor anlamak güç !
