Natalia Büyükoğlu, tatil için geldiği Bulgaristan’da gönlünü bir Türk’e kaptırınca hayatı değişti. 20 yıldır Beykoz Cumhuriyet Köy’de yaşayan Natalia, burada hayvancılık ve tarımla uğraşıyor, el emeği ürünlerini ise köydeki diğer kadınlarla birlikte pazarda satıyor.
Natalia Büyükoğlu, Bulgaristan’da tatilde tanıştığı eşi Tayfun Büyükoğlu’na âşık olarak 25 yıl önce Türkiye’ye geldi ve Beykoz Cumhuriyet Köyü’nde yaşamaya başladı. 20 yıldır köyde dikiş nakış ve hayvancılık işleriyle uğraşan Büyükoğlu çifti ve iki çocuğu köy hayatından da oldukça memnun.
“ÂŞIK OLDUM DİYEBİLİRİM”
Burada hiç yabancılık çekmediğini belirten Natalia Büyükoğlu, Beykoz’a gelmesini şöyle anlattı:
“Ailecek biz Bulgaristan Burgaz’a tatile gittik. Eşimde orada sülük ve keklik eğitimi alıyordu. Arkadaşlarım bir ortamda bizi tanıştırdılar. Uzun bir süre konuşma ve karar verme Rusya’da mı Türkiye’de mi yaşayalım diye sonra Türkiye’de kararlaştırdık. İstanbul çok güzel ama biz hayvan seviyoruz, biraz tarımla uğraşmayı seviyoruz. O yüzden buraya geldik. Baktık çok beğendik bu köyü. Âşık oldum diyebilirim. Yazın zaten sürekli tarımla uğraşıyoruz. Çilek yetiştiriyoruz. Mevsimlik meyve-sebze, yeşil yumurtlayan tavuk, köy tavukları bıldırcın var elimizde. Kışında canımız sıkılmasın diye evde dikiş dikiyorum ayrıyeten tasarım yapıyorum. Önlüklere, çantalara, ayakkabılara.”
“İLK DEFA BÖYLE BİR HAYAT DENEYİMİM OLDU”
El emeği ürünlerini köydeki diğer kadınlar ile birlikte pazarda sattığını belirten Natalia Büyükoğlu, “Burada kadın olarak birleştik Cumhuriyet Köyü Kadın Kooperatifi kurduk. Standımızı açıyoruz ve ürünleri orada pazarlıyoruz. Pazarda çok eğlenceli oldu benim için. İlk defa böyle bir hayat deneyimim oldu. Pazara gelen insanlar beni Arnavutlara, Muhacirlere benzetiyorlar. Bir kere Rizeli’ye bile benzettiler. Ben de hiç kimseyi kırmıyorum. İşte diyorlar ki ‘Karadenizli misin?’ ‘Evet’ diyorum, ‘Karadenizliyim.’ Sonuçta biz de Karadenizli sayılırız. Rusya’nın o tarafta da Karadeniz var.” dedi.
“NEREYE KAPIYI ÇALSANIZ HERKES SİZİ AĞIRLAR”
Cumhuriyet Köy’ünü kendi memleketinden ayırmayan Natalia, “Çok güzel insanlar yaşıyor, çok sıcakkanlı, misafirperver. Nereye kapıyı çalsanız herkes sizi ağırlar. Sanki kendi evimdeyim gibi hissediyorum. Ben hiç yabancılık çekmedim yani.” ifadelerini kullandı.
