Küresel tarım üretimi tehlike altında!

Dow Jones, geçen hafta artan gübre maliyetlerinin Brezilya’nın mısır mahsulünün ekimini etkilediğini bildirdi. Dow Jones ayrıca, yüksek gübre fiyatlarının Avrupa’daki ekimleri etkilediğini ve bu yüksek besin fiyatlarının

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dow Jones, geçen hafta artan gübre maliyetlerinin Brezilya’nın mısır mahsulünün ekimini etkilediğini bildirdi. Dow Jones ayrıca, yüksek gübre fiyatlarının Avrupa’daki ekimleri etkilediğini ve bu yüksek besin fiyatlarının devam etmesi durumunda ABD’li çiftçilerin de kararlarını baskı altına alabileceğini bildirdi.

Perakende gübre fiyatları 2021 Ekim ayının üçüncü haftasında tarihi fiyat aralıklarına yükseldi. Sadece sekiz ana gübreden biri hariç tümü, geçen aya göre %10 veya daha fazla fiyat artışına sahip oldu. Üre fiyatları da son bir ayda %26 artış, susuz amonyak ise %22 artış kaydeden diğer tarımsal üretim girdileri.

Aşağıdaki tabloda ana kalemleri ile tarımsal üretim için gerekli girdiler bulunmaktadır. Çok kısa bir aralık olan 2020 Eylül ayından bu yana geçen sürede yaklaşık tüm gruplarda fiyatlar tamı tamına %50 ile %200 arasında arttı!

Tarımsal girdi maliyetlerinden gübre türevleri gıda fiyatlarını belirleyen en temel faktörlerin başında gelmektedir. Son bir yılda yaşanan kuraklığa ve hali hazırda kurak geçen son bahar dönemine ek olarak verimi etkileyen en temel faktör olan gübre fiyatlarındaki artış gübre kullanımını azaltacağa benziyor. Dow Jones’un geçtiği haberleri bu yönüyle okumakta fayda var. Zira artan fiyatların tarımsal üretimde maliyetleri artıracağı aşikar. Ancak ortada artan fiyatları yansıtabilecek perakende fiyat seviyesi olamayacaksa üretim riskli hale gelecektir. Bu nedenle tarım üreticileri ekimden vazgeçme durumuna gelebilir. Diğer bir taraftan yetersiz miktarda gübre kullanımı ise rekolteyi düşürecektir. Arz azalırsa fiyatlar baskı altında kalıp yükselecektir.

Bir dönemdir küresel enflasyondan bahsetmeye devam ediyoruz. En önemlisi de gıda fiyatları. Gıda fiyatlarının ulus devletler özelinde halk nezdinde çok karşılığı bulunmaktadır.

1917’nin başında Rusya’nın başkenti St. Petersburg’ta gıda maddelerine erişimde sıkıntı yaşanıyordu. Ülke çapında köylüler işledikleri toprağa sahip olamamaktan, işçiler ise yaşam ve çalışma koşullarından şikayetçiydi. Fırınların önünde oluşan kuyruklar bitmez tükenmez durumdaydı ve devrim bu kıtlık sayesinde gerçekleşti.

Bu senaryoyu iyi bilen, belki de daha evvel ortaya koyan birileri varsa bugün de ortaya koymak üzere, devlet algısını sarsmak üzere belki de Metaverse diye anılan yeni bir dünya düzenini kurmak adına birçok şey ile sistemi de manipüle edebilir; bu belki salgın, belki kıtlık, belki de enflasyon olabilir. Bu bir varsayım ancak kıtlık veya gıda enflasyonu devletler, hükümetler için ciddi tehditlerdir. Büyük kalabalıklar eğitimin durumu, yollar, barajlar ile kısmen ilgilenirken gıda özelinde tavırları çok keskin olmaktadır.

Bahse konu zaman dilimi aralığında tarımsal üretimin, lojistiğin, perakende hizmetin salgının getirdiği etkilere de rağmen mükemmel denecek şekilde işleyişi Erdoğan hükümetlerinin yıllardır yürüttüğü yatırımların semeresidir dersek abartmış olmayız herhalde.

İş o ki; bunca yıl maharet ile alt ve üst yapıyı inşa eden, salgın müddetince ve salgın çıkışında izleyen aylarda artan üretim, istihdam ve ihracata rağmen hükümetin gıda enflasyonu nedeniyle yıpranmasının önüne geçmek için kurlarda itidali elden bırakmayacak bir dengeyi gözetmek de faydalı olabilir.

 

Küresel tarım üretimi tehlike altında!
Bizi Takip Edin