Ne olur Paşabahçe'yi kurtarın!

‘Paşabahçe Vapuru' doğumlu Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu “Ne olur Paşabahçe'yi kurtarın” diye çağrıda bulundu.

Beykoz'da çürümeye bırakılan Paşabahçe vapurunu kurtarmak için sosyal medya üzerinden imza kampanyası başlatıldı. Batırılması tartışılan gemi

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

‘Paşabahçe Vapuru’ doğumlu Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu “Ne olur Paşabahçe’yi kurtarın” diye çağrıda bulundu.

Beykoz’da çürümeye bırakılan Paşabahçe vapurunu kurtarmak için sosyal medya üzerinden imza kampanyası başlatıldı. Batırılması tartışılan gemide 8 Aralık 1972 günü doğan Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu ise “Ne olur Paşabahçe’yi kurtarın” diye çağrıda bulundu

Bir zamanlar İstanbul’daki “Bahçe” serisi 3 vapurdan en hızlısıydı Paşabahçe… 22 Haziran 1952’de İtalya’nın Taranto kentinde suya indirildikten sonra kendi motor gücüyle 2.5 günde İstanbul’a ulaşmıştı. 73 metre uzunluğundaki 994 grosstonluk Paşabahçe, 17 Ekim 1952’de İstanbul’da seferlerine başladığında kardeşleri sayılan Dolmabahçe ve Fenerbahçe Vapurları’ndan daha süratli yol alıyor, adeta havasından geçilmiyordu.

Paşabahçe yarım asır hizmet verdi. Ancak emektar vapur, 2010’da hurdaya çıkartılarak Beykoz Belediyesi’nin uhdesine geçti. İlk zamanlar nikah salonu olarak kullanılan vapurun, onarılıp müzeye dönüştürülmesi planlandı. Ancak ihale için 3 milyon lira telaffuz edilince bu fikirden vazgeçildi. Paşabahçe’nin akıbeti bir türlü belli olmayınca sosyal medyada “Hurdaya çıktı, parçalanacak” tartışmaları başladı. Bu durum tepkilere neden olunca, bu kez de denize batırılıp, dalış sporuna hizmet etmesi düşünüldü. Ancak çevreciler, tonlarca ağırlığındaki iskeletin su içerisinde paslanıp ekolojik yaşama zarar vereceği gerekçesiyle bu duruma karşı çıktı.

Adını kaptan verdi

7 yıldır çürümeye yüz tutan vapurun kurtarılması için harekete geçen serbest gazeteci Adil Bali ise geçtiğimiz gün “change.org” internet sitesinden imza kampanyası başlattı. Bali, “Paşabahçe Vapuru sanki 150 yaşındaymış gibi yıpranmış. Bir zamanlar heyecan içinde bindiğimiz vapurun güverte tahtalarından otlar fışkırıyor. Bir çok bölümü nikah ve sergi salonu kullanımından dolayı kapalı. Güzelim açık bej rengi koltuklar, masalar, lambalar ve muhteşem barı da artık yok. Oysa ki, restore edilip, İstanbulluların hizmetine nostalji seferler ile çıkabilir” önerisini dile getirdi.

Kampanyaya en çok sevinen ve umutlanan isim, 8 Aralık 1972’de Paşabahçe’de dünyaya gelen Deniz Yılmazişler Koğacıoğlu oldu. Paşabahçe’nin manevi kızı Koğacıoğlu, doğumunun öyküsünü şöyle anlattı: “Marmara Denizi’nin ortasında, Paşabahçe Vapuru’nda dünyaya gelen tek kişiyim. Aile olarak Adalı’yız. Anne ve babam, 8 Aralık 1972’de doğum için İstanbul’a gitmek için Paşabahçe’ye binmişler. Ancak İstanbul’a yol alan vapur, Marmara’nın ortasına gelince annemin doğum sancıları tuttmuş. Neyse ki, tesadüfen vapurda bulunan Yalovalı bir ebe doğumu gerçekleştirmiş. O dönem Paşabahçe’nin kaptanı olan Kemal Reis, ‘Denizcilikte gelenektir, gemiler kadın sayılır. Kızımız denizcilere uğur getirsin’ diyerek adımı Deniz olmasın istemiş”

Mert İnan / Milliyet
Ne olur Paşabahçe'yi kurtarın!
Bizi Takip Edin