Pandemi günlerinde 2’inci dalga

Maalesef ülkemizde yeterince ve yerinde tedbirler alamadığımız için günlük vaka sayısı 30 bini aşmış, ölüm sayısı ise ne yazık ki 200’e dayanmış vaziyette.

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Maalesef ülkemizde yeterince  ve yerinde tedbirler alamadığımız için günlük vaka sayısı 30 bini aşmış, ölüm sayısı ise ne yazık ki 200’e dayanmış vaziyette.

Koronovirüs (Covit -19) birinci dalga yaşanırken vaka ve ölüm sayısı bu günküne göre üçte bir oranında iken, akrabalarımızdan komşu ve tanıdıklarımızdan koronovirüs sebebi ile ölüm pek görmez duymazdık. Şimdi ise nerdeyse her gün eş dost akrabalarımızdan ve komşularımızdan koronovirüsten vefat haberleri almanın üzüntüsünü yaşıyor, onları kaybediyoruz.  

Konunun uzmanları profesörler bulaşmayı önlemek için en az iki yada üç hafta tam kapanma istiyor ama dip yapmış iflas etmiş ekonomi buna engel.

Yetkililer haklı olarak vatandaşların salgın tedbirlerine uymasını kendilerini kalabalıklardan uzak tutmasını istiyor istemesine ama bunları isterken kendi üzerine düşen vatandaşa ekonomik destek konusunda gözle görünür bir şey yapmıyor, yapamıyor. 

Sayın Cumhurbaşkanımız salgın sebebi ile 156 ülkeye 9 kuruluşa yardım ettiklerini ayrıca koruyucu ekipman üretimi ile alakalı eğitim verdiklerini söylüyor. İnanın ülkem adına gurur duydum. Bunlar yapılması gerekenler ama vatandaşlarımız bu yardımlar yapılırken kendilerinin unutulduğunu söylüyor haksızda sayılmazlar. 

Bakın bu konuda ilk yazımızda ne demişiz;   

“Burada vatandaşın sitem etmesi haktır! Niçin sitem etmesin? Cüzi maaşından tutun, dolaylı dolaysız tüm harcamalarından vergi alan ülkemizin ekonomi yöneticileri, külfete ortak etmeden vatandaşına iki ay bakamıyor mu? Kendi alacaklarından feragat edemiyor mu?  

Hem “İnsanı Yaşat Ki Devlet Yaşasın!” diyeceksiniz, hem de afet ve pandemi gibi sınırlı zamanlarda elden ayaktan çekilen vatandaşına “iki aycık” destek olamayacaksın? Borç ötelemek ne demek? Siyasi iktidar iki ay bu alacaklarının üstlerini çizmeye muktedir değil mi?   

Yokluk ve işsizlik zamanlarında borç ötelemek taksite bağlamak gibi uygulamalar sadece pansuman tedbirler… Vatandaş borcun ötelendiği tarihe kadar belini doğrultamasa günü geldiğinde her şey üst üste birikecek… Bu denli borç sarmalı, üretime dayalı olmayan ekonomilerde ileri daha da kötü yapmaz mı?   

Şimdi, pandemi kaynaklı sağlık hizmetleri bedava diyeceksiniz… Bedava olmalı zaten, devletin görevi ve taahhüdü bu. Devleti yöneten siyasi iktidar, aslî görevini yani olması gerekeni lütuf diye sunmamalı kendi vatandaşına…”  

Şimdi gelinen nokta 6 ay öncesine göre daha kötü ertelenen ve yeni alınan kredilerin ödeme günleri geldi çattı. İşyerleri tekrar kapanan esnaf ve işsiz kalan çalışanları daha zor günler bekliyor. 

Çarşı pazar fiyatları açıklanan enflasyon oranının çok üzerinde, açlık sınırı 2.500 TL olmuş. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan asgari ücretli çalışan 1.752 TL. alıyor. Ücretsiz izine çıkarılan işçide 1.170 TL alıyor. Kira, elektrik, su, gaz, telefon faturalarını eklerseniz vay vatandaşın haline.  

İşyeri kapanan esnaf ağır kira ve ertelenmeyen vergileri nasıl ödeyeceğini düşünüyor iflas eden iş yerini kapatan insanlar çaresiz.

Allah yardımcımız olsun. 

 

Pandemi günlerinde 2’inci dalga
Bizi Takip Edin