2-B Sürecinden Kentsel Dönüşüme -2

Tabiî ki bu yapmış olduğumuz eylemi her ne kadar da tam anlamıyla icra edemesekte birazda olsa ses getirmeyi başarmış olduk.

Ardından sanırım bir iki hafta sonra muhtarlarımız ve yöre dernek başkanlarımızla…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tabiî ki bu yapmış olduğumuz eylemi her ne kadar da tam anlamıyla icra edemesekte birazda olsa ses getirmeyi başarmış olduk.

Ardından sanırım bir iki hafta sonra muhtarlarımız ve yöre dernek başkanlarımızla birlikte Beykoz Belediyesi’nin önünde 2B mitingi düzenlediler. Siyasetçilerimizinde bulunduğu oldukça kalabalık bir topluluk vardı.

Fakat ne acıdır ki Beykoz’un yüzde doksanını ilgilendiren bir sorunda mağdur olan Beykozlu yok ortada. Yeri geldiğinde bütün sorumluluğu  Sivil Toplum  Örgütleri’ne ve muhtarlara yükleyen halk acımasızca eleştirmelerine rağmen kendi sorunlarınla mücadele eden kurumlarının maalesef ki onlar için yapmış oldukları eylemlerde yoklardı.  

Ve bu eyleminde sesi bir önceki gibi kısık ve cılız çıktı. Çıktı ama yansıması gür oldu.

Aslında sadece ve sadece Beykozumuzun bir mahallesi topyekün katılım sağlasa sanırım yapılmış olan eyleme katılanların belki de beş katı fazla kalabalık oluşturacaktı.  

Ne kadar  duyarlı bir halk olduğumuzda buradan çıkıyor aslında.

Oysa bu mülkiyet sorunu olan bir durumdu. Yani aşın, huzurun, mutluluğun, geleceğin bu zamana kadar vermiş olduğun emek bir anda yok olabilme durumu söz konusuyken sen git kahvehanede piş pirik oyna, tavlada zar at.  Herkese ne olacaksa banada o olurculuk içinde hayatını devam ettir.  

Olacak şey değil.!

Yada çok mu teslimiyetçiyiz.?

Oysaki bu alanlarda oturan vatandaşlarımız geçmişten bu güne kadar devletine aidiyetini yerine fazlasıyla getirmişti.    

Muhtarlarımızın ve sivil toplum örgütlerinin yapmış olduğu eylemleri bu anlamda haklı kılıyordu. Her ne kadar birilerine göre işgalci gözükseler de toprağını şahıslardan satın aldılar .

 Merhum Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde 1984 te çıkan imar yasası kanununa göre tapu tahsislerini aldılar. Yani ikinci kez oturdukları yerlerin paralarını ödediler.

Ve bu güne kadarki emlak beyanlarından tutun bastıkları asfaltından atık suyuna vs vs vs… 

Hal böyleyken o günün koşullarında çıkacak olan yasa yani belirlenmiş olan rayiç bedeller tüm halkımızın uykularını kaçırır durumda.  

Aslında iktidarı, muhalefeti, muhtarları, sivil toplum örgütlerini teyakkuz halinde tutuyor, bölgemizde yüksek çıkacak olan rayiç bedelleri düşürmek için mücadele etmeye zorluyor.  

Ve ardından.  

Cumhuriyet halk partisi üç gün sonra aynı meydanda miting gerçekleştiriyor.  

Tabi Hızır Yılmaz’ı tutana aşk olsun. Sever eylemi. Oda görevini yaptı tabi.  

Cumhuriyet Halk Partisi gurup başkan vekilinin yaptıklarını da yok saymak ne mümkün. Defaatle toplantılar mecliste önergeler hatta bir ara Beykoz’u su yoluna çevirdi desek yerinde olur.  

İktidar partisi AK parti ilçe başkanı Adem SEFER, Belediye Başkanımız Yüçel ÇELİKBİLEK haklarını yemeyelim. Gerçi diğer yazılarımda yazacağım ama söylemeden de geçemedim mekik dokuyorlar. Ankara İstanbul arası rayiçlerin düşmesi noktasında tabi topyekun Beykozluyu ilgilendiren bir sorun.  

Özellikle iktidar partisinin ilçesini ve belediyesini tabi milli emlak memurlarının denetimi noktasında çıkan rakamları düşürmeye.!   

DEVAMI DİĞER YAZIDA…

2-B Sürecinden Kentsel Dönüşüme -2
Bizi Takip Edin