Beykoz Belediyesi’ne yönelik yürütülen ‘İhaleye fesat karıştırma’ ile ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım’ suçlarından Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de aralarında bulunduğu 13’ü tutuklu 26 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Mahkemesi’nde görülecek davanın ilk celsesi, ikinci gününde de sanıkların savunmasıyla sürdü. Mahkemenin dün dinlenen 6 sanığın ardından bugün de geriye kalan 20 sanığın savunması alıyor.
“ALACAKLARIMIZ İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDA KALDIK”
Tutuklu mekanik firması sahibi Uğur İnci, savunmasına şöyle başladı:
“Eski dönemden gelen 8 milyonluk bir alacağımız vardı. Alacağımızı aldıktan sonra işimizi yapacağımızı söyledim. Yıldız Güneş (sanık) muhatabımızın Duran Bülbül (tanık) olduğunu söyledi. 3-4 yıldır emeklerimizin karşılığını alamadık. Duran Bülbül zor durumda olduklarını ve işlerin ilerlemediğini söyleyerek ihalelere davet etti bizi. Eski dönemden kalan alacaklarımızı almak için tekrar belediyeyle çalışmak zorunda kaldık.”
“VELİ GÜMÜŞ, BELEDİYEYE ARTIK GİREMEZSİN DEDİ”
“Veli (Gümüş-tutuklu) bey bir gün bize “belediyeye artık sen giremezsin” dedi. Duran (Bülbül-tanık) bey iletişimde olduğumuz tek kişiydi. Veli beyin adam kayırdığına ve işe alım yaptığına dair bilgim yok.
“44 MİLYON ALACAĞIM VAR”
Belli bir süre seçimden sonra belediye bize kapı duvar oldu, lanet olsun keşke yapmasaydım işleri. 44 milyon alacağım var. Neden burada olduğumu dahi bilmiyorum. 11 yıldır belediye ile çalışırım.”
“İDDİALARI REDDEDİYORUM”
Tutuksuz sanık şirket sahibi sanık Besi Kaya:
“Beykoz Belediyesi’nde çalışanlarla usulsüz bir çalışmamız olmamıştır. Haksız kazanç elde edilmesi söz konusu değildir. İddiaları reddediyorum. İhaleler yasal çerçevede düzenlenir.”
“BİR İHALEYİ KAZANIRKEN DİĞERİNİ KAYBETTİM”
Bir başka firma yetkilisi olan tutuklu sanık Mustafa Karadağ ise “2024 yılında çalıştığım Ataşehir Belediyesi’nden ayrıldım. Belediyede Onur Demirci’yle tanışmıştım. Onur’un şirketine ortak oldum, burda çalışmaya başladım. Sektörü öğrendikten sonra kendi şirketimi kurdum. Birçok belediyeye iş yaptım. Beykoz da bunlardan biriydi. Katıldığım ihalelerden birini kazanırken birini kaybettim” şeklinde konuştu.
“BAŞKANIN BENİMLE GÖRÜŞMEYECEĞİ SÖYLENDİ”
Tutuklu sanık Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Fidan Gül Miniç, sanık kürsüsünde…
“Göreve başladıktan 1 gün sonra Başkan tarafından görevden alındım. 14 Haziran’a kadar atıl durumda bekletildim. Bu süre zarfında görev verilmedi. 14 Haziran’da Sosyal Hizmetler Müdürlüğü verildi. Temmuz ayında Başkan Yardımcısı olarak göreve atandım. Ancak hiç bir iştirak ve müdürlük bana bağlanmadı.”
“Sadece benim müdür olarak görev yaptığım Sosyal İşler Müdürlüğü boştaydı. Bu nedenle hem müdürlük hem de başkanlık yaptım. Müdürlüğü aldığımda yaptığım kontrollerde alımlar için ihale yapacak bütçemizin olmadığını gördüm. Bütçe talebinde bulunmak istedim ama başkanın ek bütçe için uygun olmadığını ve benimle görüşmeyeceği söylendi.”
“Eylül’de belediye meclisine ek bütçe talebinde bulundum. Eylül ayının sonunda İBB meclisinden onay alınarak ek bütçe bize verildi. Bu süre zarfında müdürlüğe herhangi bir alım yapılmadı. 30 Eylül’de müdürlükten alındım. Yerime başka bir kişi müdür olarak atandı.”
“ÖRGÜT KAVRAMI İÇİNDE YOKUM”
Gül, gözaltına alındıktan sonra hakimlikte ihaleye fesat karıştırma suçundan tutuklandığını, iddianamede ise bu suça değinilmediğini söyleyerek, ”Başkan yardımcısı olarak göreve başladıktan bir gün sonra görevden alınmam benim kariyerim için kötü bir durumdur, beni kötü olarak etkiledi. Benim diğer sanıklarla bir yakınlığım yoktur. Örgüt kavramı içersinde ben kesinlikle yokum.”
“PAZARLIK USULÜ ALIMLAR YAPMAK ZORUNDA KALDIK”
Bazı alımların doğrudan, pazarlık usulü ve bazılarınında açık ihale şeklinde yapıldığını bahseden Gül, “Doğrudan alım yapamadık. Bütçemiz olmadığı için pazarlık usulü alımlar yapmak zorunda kaldık. Sözü geçen 80-90’a yakın dosya bulunmakta bu dosyalardan sadece 5’inde imzam bulunmaktadır. Destek hizmetler ve işletme hizmetlerde alınan ürünlerde sorumlu başkan yardımcısı ben değilim.”
“VELİ GÜMÜŞ’ÜN AYAĞINA BASMIŞ OLDUM”
“İnsan Kaynakları Müdürlüğü bana bağlandıktan sonra belediye içerisinde belli yerlerin fazla çalışanla doldurulduğu olduğu yönünde tespitlerimiz oldu. Veli beyin ailesinden ve akrabalarından işe alımların yapıldığını gördük. Kültür müdürlüğünde bünyesinde kurslarda çalışacak kişilerin PDR mezun olması gerekirken Veli bey, kendi akrabası psikolog mezun olduğu için işe almış. 3 aylık değerlendirme kısmında gerekli desteği ve açıklamayı yapamadığını gördük. Akrabalarını işe alındığını tespit ettikten sonra çıkışlarını yaptığım için Veli beyin ayağına basmış oldum.”
Mahkeme başkanının, Veli Gümüş’ün akrabalarını işe alması dışında başka bir usulsüzlüğünü görüp görmediğini sorması üzerine Gül, “hayır” cevabını verdi.
Gül, Alaattin Köseler ile herhangi bir husumetinin bulunmadığını, aralarının mesafeli olmasının sebebinin kendisinin başkan yardımcısı olmasının ardından bir gün sonra görevden alınması olduğunu söyledi.
Duruşma, diğer sanıkların savunmalarıyla devam ediyor.
İLGİLİ HABER: Beykoz davasında ilk gün ! Köseler ne dedi? İşte tüm ifadeler
