Beykoz Vakfı, delege seçimlerinin tamamlanmasının ardından kongre öncesi düşüncelerini almak üzere CHP’li delegelere “Söz Sende!” dedi.
Beykoz’un 25 mahalle ve 20 köyünde sandık açarak uzun yıllar sonra ilk kez kongre delege ve ön seçim delege seçimini gerçekleştiren CHP’de, delegelerin parti ve ilçe yönetimi ile ilgili düşüncelerini almak üzere Beykoz Vakfı tarafından “Söz Sende” isimli bir etkinlik düzenlendi.
Vakfın Yalıköy’deki binasında gerçekleşen toplantıya, CHP Beykoz İlçe Başkanı Nagihan Akan, 2. Dönem Belediye Başkanı Şevket Arıkan, Beykoz Vakfı Başkanı Şaban Tören, CHP Meclis Üyeleri, delegeler ve parti üyeleri katıldı.
Şaban Tören: Partimiz zor günler geçiriyor
Toplantının açılış konuşmasını aynı zamanda Gümüşsuyu Mahallesi delegesi olan Beykoz Vakfı Başkanı Şaban Tören yaptı. Sözlerine, “partimiz zor günler geçiriyor” şeklinde başlayan Şaban Tören, bu zorluğun sebebi olarak da parti içi mücadelelere işaret etti. “Oylarımızı yüzde 26’nın üzerine çıkaramadığımız sürece partide içe dönük mücadele hızlanacak” diyen Tören, bu mücadelenin CHP’nin bir geleneği haline geldiğini belirti. Buna karşılık AK Parti’nin gerçekleşen son kongresinde herkesin adeta tek tip elbise giymiş gibi problemsiz bir şekilde ve birbirine bağlı bir tutum içerisinde oy kullanmış olduklarını ifade eden Tören, “bizde ise partili arkadaşlarımız kıpır kıpır” dedi. Vakıf Başkanı, bunun nedenini de şu sözler ile açıkladı: “ Diğer partiler düzen partileri, özgürlük yok. Bizde ise tam tersine özgürlüklerine düşkün insanlar var ve bu kişiler daha fazla özgürlük istiyorlar. Tüzük kavgası da buradan kaynaklanıyor. Dün ne ise, bugün de aynı kavga sürüyor. İlçelerde, genel merkezde saf tutma yarışması devam ediyor” dedi.
Kavga, oylarımızın yükselmemesinden kaynaklanıyor
26 Şubat’ta gerçekleşecek olan Tüzük Kurultayı’nda demokratik bir tüzük çıktığı takdirde solun heyecanlanacağını ve bunun diğer partilere de örnek olacağını vurgulayan Tören, “tüzük demokratik olmayacak ise, 1254 tane Beykoz delegesi sandığa gidip belediye başkanını, meclis üyesini belirleyemeyecek ise, bizim partimizin büyümesi mümkün değil. Zaten kavga, oylarımızın yükselmemesinden kaynaklanıyor” ifadesini kullandı. Yapılacak olan Tüzük Kurultayı’nın kendileri için çok önemli olduğunun altını çizen Vakıf Başkanı, artık ‘benim adamım, benim köylüm’ şeklindeki yaklaşımlardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. Şaban Tören, insanların CHP’den iktidara alternatif yapılar kurma beklentisi içerisinde olduklarını belirtti.
Toplantıyı Şaban Tören yönetti
Beykoz Vakfı Başkanı Tören, siyasi iktidar ile mücadele etmek yerine kendi içlerinde birbirleri ile uğraşıyor olmalarını eleştirerek, ilçe başkanlığının zor bir görev olduğunu, seçilecek olan kişinin 2014’teki seçimleri de göz önüne alması gerektiğini söyledi. Tören, bu koşullara ayak uyduramayacak şekilde sağlık sorunu bulunan ve yaşı ileri olan kişilerin adaylıklarını ise doğru bulmadığını vurguladı. Tören, “bunun partiye ve ilçeye hiçbir yararı olmaz” dedi.
Beykoz Vakfı Başkanı Şaban Tören, konuşmasının ardından ilçeye ve partiye yönelik düşüncelerini almak üzere partililer söz verdi.
Karşı devrimci güçler genel merkezimizde de var
Mehmet Vatan: Vurmamız gereken hedef AK Parti ve onu iktidara getiren ve iktidarda tutan emperyalizmdir. Eğer biz emperyalizmden bahsetmeden CHP’den bahsediyor isek, partimizin temellerinden uzaklaşıyoruz demektir. Bugün bizi partimizin verdiği bu mücadeleden, Türkiye’nin kuruluş felsefesinden, emperyalizme karşı mücadelenin içimizi tutuşturduğu ateşten koparmaya çalışan bir güç var. Bu karşı devrimin temsilcileri AK Parti ve yandaşları, tarikatlar, Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarıdır. Ne yazık ki bu güç, partimizin içinde de kendisine yer bulmuştur. Partimizin Genel Merkez’inde de bu gücün temsilcileri maalesef vardır. Bizi Atatürk’ten koparmaya çalışan bu güç ile mücadele etmek zorundayız. Bu zararlı düşüncenin yansımalarını Beykoz’da da görüyorum. Kendi içimizdeki sorunları bir tarafa bırakarak, Kemalist yönetimi iş başına getirebilmek için sizleri göreve çağırıyorum.
Hala birbirimizi yiyoruz
Aydın Akbaş: Ben artık bu partinin içerisindeki çekişmelerden rahatsız olmaya başladım. Ben CHP’liler ile değil, AK Partililer ile kavga eden CHP’lilerdenim. Ne olursunuz, artık iç çekişmeyi bırakın. Önümüzde seçim süreci var. Bizim bir kişiye bile ihtiyacımız varken, biz neden diğerinin paltosuna karışıyoruz? Artık birbirimize sarılalım. Hatalarımız var ise kahvede, sokakta konuşmayalım; burada birbirimize söyleyelim. Biz hala birbirimizi yiyoruz. Bence bu parti artık gençleşmeli. Bin 200 delegeyi CHP olarak meydanda görürsem, o zaman seçim kazanırım.
Beykoz’u antidemokratik atamalarla kaybettik
Kemal Sanin (Yenimahalle delegesi): Antidemokratik atamalar ile Beykoz’u kaybettik. Beykoz’daki adayları seçerken adaylar halkın içine çıkmalı ve yapacaklarını taahhüt etmelidir. İlçe Başkan adayı, kadrosunu kendi kurmalıdır. Delege seçimlerinde Kavacık’ta oturan insanlar Yenimahalle’nin adayı olamaz.
Çamuru bırakalım
Ahmet Okuyan: AK parti zihniyetinin daha fazla kökleşmemesi için kavga vermeye çalışıyorum. Şu andaki ilçe başkanımdan en ufak bir rahatsızlığım yok ama daha dinamik, daha tecrübeli bir ağabeyimin yönetimi altında yaşlısıyla, genciyle Beykoz’da kimsenin laf söyleyemeyeceği iyi bir yönetim oluşsun. Gelin şu partiyi iktidar yapalım. Birine yaşlı, birine sünnetçi demeyi bırakalım. Çamuru bırakalım. Partimizdeki değerleri kaybetmeyelim, saygı duyalım; birbirimizi sevelim.
Bu partide yöresel milliyetçilik var
Hayrullah Usta (CHP Meclis üyesi): CHP Beykoz İlçe Başkanlığı şu an kayyumda imiş gibi bir portre çizildi. CHP’li Belediye Meclisi üyelerinin ‘ben şunu istemiyorum’ deme lüksü yok. ‘Bu ilçe ile çalışmam’ diyorsan, çeker gidersin; yerine sıradan biri gelir. Mecburuz; bize insanlar oy verdi. Beykoz CHP yönetimi şu an boşlukta değil. Tüm olumsuzluklara rağmen gayet iyi çalışıyor. Bundan 7 ay önce bir ilçe başkanı istifa etti; yerine Nagihan Akan geldi. Bu partinin abiye, babaya değil, yöresel milliyetçilikten çıkmaya ihtiyacı var. Bunu yapabilen ilçe başkanına ihtiyacı var. Bu partide yöresel milliyetçilik var; bu partiyi bundan çıkartamaz isek, seçimleri rüyanızda görürsünüz. Bu ilçenin derlenip toparlanmaya mı ihtiyacı var? Mevcut ilçe başkanı yok sayılarak derleme toparlanma yapılmaz. Beykoz’da 2014 seçimlerini almak istiyor isek, herkesin herkese ihtiyacı var.
İlçe Başkanımız uzaydan gelmedi
Yüksel Akdemir: Bu partiyi iktidar yapmak istiyorsak, genişlememiz gerekiyor. Bugün var olan iktidarın belki 20 yıl arkasından gidiyoruz. Bakıyorum hep aynıyız, hiçbir gelişmemiz, ilerlememiz yok. Herkes kafasını yastığa koyduğu zaman bin kere düşünmeli, suçu üzerine almalı. Bu partiyi biz bu hale getirdik. Ağabey arayarak değil, her insanı bu partiye katarak iktidar olunur. Bizim hangi mahallemizde bir tane birimimiz var? Saygıdeğer büyüklerim! Neden yapmadınız? Bugüne kadar neden yapmadınız? Hep götürdük, her gelen bir adım geri götürdü. Beykoz’daki insanlara saygımız var ise, gelin bu partiyi el birliğiyle bir adım yukarıya götürelim. Hasbelkader bir ilçe başkanımız gelmiş; bu insan uzaydan gelmedi. Bu insan bu partinin içindeydi. İlçe başkanına sahip çıkmak her partinin görevidir. Bu partiyi hakikaten seviyor isek, A sınıfı, B sınıfı insan kategorisi yapmadan herkesi katmamız lazım gerektiğine inanıyorum.
Sadece İlçe Başkanı’ndan bir şey beklemek doğru değil
Resul Kılıç: Cumhuriyet’e karşı bir saldırı var. Beykoz’da CHP’de ilk defa bir ön seçim yapıldı; az da olsa demokrasinin ışığı yandı. Daha yetenekli, daha mücadeleci insanların görev almaları sağlanmalı. Sadece İlçe Başkanı’ndan bir şey beklemek doğru değil.
CHP’nin umudu vardır
İsmet Toprak: CHP’nin hedefi vardır, umudu vardır; başarısı da gelecektir. Beykoz’da CHP’nin bayrağını dikeceğiz. Onun için kimsenin kimseye küsmeye, ötekileştirmeye hakkı yoktur.
Nagihan Akan dışarıdan gelen biri değil
Erdal Öztürk (CHP Belediye Meclis üyesi): Bu toplantıda düzeyli bir ilçe kongresine gidişatın örneği sergilendi. Gümüşsuyu mahalle delegesi olarak konuşuyorum. İstanbul’da 39 ilçe var, ancak delege seçimleri sadece Beykoz ve Beylikdüzü’nde yapıldı. Beykoz’da birçok telkine rağmen, birçok istirhama rağmen “hayır, her mahalle ve köye sandık koyacağım” diyen bir ilçe başkanımız var. Eğer mevcut İlçe Başkanı bu delegeleri masa başında yapsaydı, şu anda kendisini destekleyen delege gücünü arkasında bulamazdı. Kendisini ve Yönetim Kurulu’nu kutluyorum. ‘Atanmış İlçe Başkanı’ diyorlar. Ancak seçilmiş ilçe başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri seçimle iş başına gelmediler mi? Yönetim kurulu içinden değil de, dışarıdan atama yapılsa daha mı iyi olacaktı? Lütfen burada samimi olalım. İl yönetimi, mevcut yönetimin içerisinde olan bir arkadaşımızı İlçe Başkanlığı’na getirdi. Dışarıdan gelen birisi değil ki! İsmet Konca ve yönetimine destek veren insanların Nagihan Akan’a ‘kötü’ diyebilmesi için, kendimizi inkâr etmemiz lazım. Ancak kendisinin bizim bilmediğimiz bir hatası var ise, onu da burada söyleyelim.
Gümüşsuyu delegasyonu 20 delegesi ile asker bir delegasyon değildir; kararını alacak ve oyunu aynı yere verecektir. Şimdi 2 ya da 3 liste çıkacak. Listelerin bir tanesi kazanacak, diğerleri dışarıda kalacak. İnşallah tek liste üzerine uzlaşırız. Bu çok zor bir iş değil. Ancak uzlaşamasak da, demokratik bir yarış olacak.
Birbirimize güvenmezsek, halk bize nasıl güvenecek?
Hasan Özyurt: Bizler, dünkü bir partinin mensupları değiliz; ülkeyi kuran bir partinin mensuplarıyız. Biz birbirimize güvenmez isek, halk bize nasıl güvenecek? Bu kafayla gidersek Beykoz’u ‘zengin’ yönetecek. Parası olan seçildikten sonra da verdiklerini çıkarmak için elli takla atar.
Bize yuh olsun!
Şeref Kılıç: Ortada bir hasta var. Hastanın çok ciddi bir manada konsültasyona tabi tutulması ve doğru reçeteler yazılması lazım ki, bu hastalık tedavi edilebilsin. Kayıkçı kavgasını bir tarafa bırakalım. Birbirimizi taşımasını bilmiyoruz. Bir insan 20 senede, 40 senede yetişiyor. Biz bu ülkeyi seviyoruz, bu ülkenin çocuklarıyız ama farkında mıyız bilmiyorum, ülkemiz santim santim elimizden alınıyor. Savaş, kapımızın önünde duruyor. Herkes ile düşman bir ülkeyiz. Ancak ne yazık ki, iktidarın alternatifi olan bir CHP, “savaşa hayır” mitingi düzenlemiyor. Biz onu yapmıyoruz, bunu yapmıyoruz. Sadece mevcut iktidarın yanlışlarını eleştirerek nereye kadar gideceğiz? Silkelenip kendimize gelmemiz gerekiyor. Bir bayan arkadaşımızı sırtımızda taşıyamıyoruz, bize yuh olsun! Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için!
Osman Bahri Dinç: Delegelerimizden şunu rica ediyorum: Söz vermeyin! Birine söz veriyorsanız da, sözünüzden dönmeyin.
Gökhan Taneri Ural: İlçe Başkanı seçeceğiz ama önce programına bakacağız. Bizi birlikte tutacak bir ilçe başkanı istiyoruz. Meclis üyeleri sıralamasında sıkıntı doğuyor. Biz bir meclis üyesi listesi yapmak istiyoruz.
“Nagihan’la niye olmaz ?”
Nagihan Akan: Bazı ilçe başkanı adaylarının belediye başkanlığı, meclis üyeliği için söz verdiklerini duyuyorum. Düşünen arkadaşlarımız bize müracaat etsinler, biz de mahallelerimize bu kişileri tanıtalım. ‘Nagihan’la olmaz’ diyen arkadaşlarımız ‘Nagihan’la niye olmaz?’ diye açıklarlar ise sevinirim. Beykoz, çok güzel bir ilçe. Hep sahile oynuyoruz. Beykoz, bir İsviçre kasabası olabilir. Çok güzel butik oteller yapılabilir. O koltuğa oturmaya değil, çalışmaya geldik. Ancak örgüt de ilçe başkanını çalıştırmalı. Delege seçimlerinden sonra delegeleri ilçede göremiyorum. Mahalle temsilcileri de delege gibi çalışmak zorunda. Üyelerimiz ise sadece örgüt toplantılarında geliyor. Beykoz olarak alanımız çok büyük; her yere yetişemiyor olabiliriz. Bu nedenle mahalle temsilcilerimizi aktif hale getirmek zorundayız. Anadoluhisarı Spor Kulübü’nün yıkımında benim orada açlık grevi yapmam bir şey ifade etmezdi. Biz bu sorunu T.B.M.M.’ne taşıdık. Lütfen bizi çalıştırın! Benim telefonum 24 saat açık. Beykoz elden gidiyor. Türkiye elden gidiyor. Bizlerin makamı Atatürk’ün makamı; Kılıçdaroğlu’nun makamı. ‘Benim adamım gelmeli’ tartışması yapar isek, AK Parti hükümeti yarın da seçilir. Akıl, cinsiyette değil, beyindedir. Hep beraber el ele verip çalışalım.
Erdal Öztürk ve Şevket Arıkan arasında gerginlik
Beykoz Vakfı tarafından CHP delegelerine yönelik olarak gerçekleştirilen “Söz Sende” toplantısında dikkat çeken, Beykoz Belediye eski Başkanı Şevket Arıkan ile CHP’li Meclis üyesi Erdal Öztürk arasında yaşanan gerginlik oldu.
Belediye Meclisi’nde Rüzgarlıbahçe’ye tapu verilmesini onaylamış olması nedeniyle CHP Meclis Üyeleri Halit Kılıç, Nihat Arıcan, Mustafa Yiğit ve Naci Candaş tarafından İçişleri Bakanlığına yapılan şikayete atıfta bulunarak şu an yargılanmakta olduğunu söyleyen Öztürk’e hitaben, Arıkan’ın “bu konu bugünün gündemi değil” şeklinde itiraz etmesi üzerine, Erdal Öztürk’ün de sesini yükseltmesi, taraflar arasında atışmaya sebep oldu.