Saadet Partisi Beykoz Kadın Kolları, İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını lanetledi.
Beykoz Saadet Partisi Kadın Kolları, basın açıklaması düzenleyerek İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını kınayarake İsrail mallarına protesto çağrısı yaptı.
Kavacık’ta bulunan ilçe binalarının önünde gerçekleştirdikleri basın açıklamasına, kadın kollarında yer alan birçok parti mensubu katıldı.
Basın bildirisini okurlarımıza olduğu gibi yayınlıyoruz:
Bugün Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa; tam 47 yıl sonra ilk kez Siyonist İsrail askerlerinin postalları ile çiğnenmektedir. İsrail’in bu alçak tavrını lanetliyor, bu alçaklık karşısında gereken tepki ve kararlılığı ortaya koymayan ve emperyalist mihraklarla iş birliği yapan yönetimleri kınıyoruz.
Zulmünü katliam ve vahşete dönüştüren, İslam’ın kutsal değerlerine yönelik saldırılarla Müslümanların onurunu çiğneyen İsrail, cılız açıklamalar, sözde kınamalar ile daha fazla cesaretlenip, daha fazla pervasızlaşmaktadır.
İslam’ı yanlış tanıtma ve barış için tehdit gibi gösterme Siyonist ve sömürgeci çevrelerin sinsi bir planıdır. Amaç Filistin’de ve dünyanın dört bir yanında zulüm altında olan Müslüman halkları yalnızlaştırmak, savunmasız bırakmak ve gözden düşürmektir.
İslam terör ile asla bağdaştırılamaz. İslam dünya barışı için tehdit değil, bilakis dünya barışının teminatıdır.
Gazze’ye yönelik son saldırılarda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 2 bin kişinin şehit edilmesine, 20 bin evin yerle bir edilmesine rağmen geçtiğimiz günlerde ABD’li orgeneral Martin Dempsey, insanı dehşete düşüren bir açıklama yapmıştır. Dempsey; İsrail’in son Gazze operasyonunda sivil kayıpların engellenmesi için gösterdiği çabanın takdir edilecek düzeyde olduğunu söylemiş ve Bu konuda İsrail’den alacağımız dersler var demiştir.
Tarih boyunca İslam’ın bayraktarlığını yapmış bir ecdadın torunları olarak içimiz kan ağlamaktadır.
Bu milletin evlatlarının elbette yapacağı çok şey vardır. Aynı idealler etrafında birleşildiği zaman nelerin üstesinden gelindiğini tarih bize göstermiştir. İsrail hükümeti 23 Temmuz 1980’de Kudüs’ü ebedi başkent ilan etmiş ve bu karar 30 Temmuz 1980 tarihinde İsrail parlamentosu Knesset’te onaylanmıştı.
Bunun üzerine Türkiye 28 Ağustos 1980’de tepki olarak Kudüs’teki Başkonsolosluğu kapatıp İsrail ile ilişkilerini maslahatgüzarlık seviyesine indirmişti. Söz konusu karar dolayısıyla İsrail’e tepki tepki bununla kalmamış, Milli Görüşün Merhum Lideri Erbakan’ın önderliğinde Milli Selamet Partisi olarak TBMM’ye bir gensoru verilmiştir.
Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa sadece civar halkın malı değil, ümmetin ortak değeridir.
Kabe’de bizim, Mescid-i Nebevi’de, Mescid-i Aksa’da bizimdir.
Kudüs Filistinlinin derdi ise en az bizim de o kadar derdimizdir. Zulme rıza da zulümdür.
Merhum Liderimizin de belirttiği gibi Siyonizm sadece müeyyideden yani yaptırımdan anlar. Bunun için tüm kardeşlerimizi İsrail mallarını boykot etmeye çağırıyoruz.
Herkes bilmelidir ki; ne Kudüs’ten vazgeçeriz ne Mescid-i Aksa’dan vazgeçeriz.