Son zamanlarda Beykoz’un gündeminde Tarihi Beykoz Çayırı’nın Millet Bahçesi’ne dönüştürülmesi projesi var. Projeye karşı çıkanları ‘akıl tutulması yaşamakla’ nitelendiren Belediye Başkanı Murat Aydın, yaptığı ısrar ve baskılar sonucunda, projenin kabul edilmesini sağladı.
Beykoz için, hepimiz için hayırlısı olsun inşallah!
Konuşmasında yeşil alanlara dokunulmayacağını hatta yeşil alanların arttırılacağını belirten Aydın’ın Büyükşehir Meclisi’ndeki konuşmasını dinledim. Proje ile ilgili vaat ettiği şeyler kulağa gayet hoş geliyor.
Bizler bu zamana kadar çok güzel vaatler duyduk duymasına da sözüne sadık kalarak gerçekleştireni çok az gördük!
Aydın, yapmış olduğu konuşmanın bir yerinde şöyle diyor; ‘Söylemiş olduğum şeyler dışında bir şey yapılırsa ben görevimden hemen istifa edeceğim’.
Bu cümle nedense gülümsetti.
Malumunuz şöyle olursa istifa ederim deyip de istifa etmeyenleri gördüğümüz gibi; sorumluluğu üzerine almayan ya da istifa ettiği halde istifası kabul edilmeyen çok siyasetçi gördük bu dönemde.
AK Parti dönemindeki istifa yetkisinin kişilerde değil Cumhurbaşkanı’nda olduğunu da gayet iyi öğrendik!
Beykozlunun eksiği, dört gözle beklediği ‘Beykoz Çayırı’ndaki Millet Bahçesi mi?’ derseniz, değil bence.
Bizlerin beklediği daha öncelikli şeyler var.
Gençlerin işsizlik sorunu gibi,
Mülkiyet sorunu gibi,
Depreme dayanıklı konut sorunları gibi,
Öğrenciler için barınma ihtiyacı, yurt sorunu gibi,
Otopark gibi,
Sosyal hayatı geçirebileceğimiz kaliteli alanlar gibi,
Hiç mi bir şey yapılmıyor?
Tabi ki yapılan çok güzel şeyler de var.
Mesela Mahmut Şevket Paşa’da hizmete giren Hayvan Rehabilitasyon Merkezi.
Gidip bizzat gezdim, tek tek her bir odasına baktım.
Birçok şey kadar güzel düşünülmüş ki.
Tüm alan için yerden ısıtmalı bir sistem kurulmuş. Hayvanların yıkanıp kurulanması için özel alanları var. Tedavi ve ameliyatlar için son teknoloji ile geliştirilmiş makineler de mevcut.
Burası hayvan barınağı değil sevgili okuyucular.
Zaten hiçbir hayvan sakatlık gibi bir durumu söz konusu değilse barınaklarda yaşatılarak özgür olabilecekleri alanlardan uzak tutulmamalı.
Rehabilitasyon Merkezinde, çeşitli sebeplerden ötürü yaralanmış ya da tedaviye ihtiyacı olan hayvanlarımızın bakımı yapılıyor. Maalesef bu alanın çevresinde başıboş bırakılmış çok fazla köpek var. Hayvan severler ya da bazı derneklerce bu hayvanların barınması veya mama gibi ihtiyaçları karşılanıyor.
Sayıları çok ama çok fazla.
Bir de hayvan sahiplenip sokağa atılanlar da eklenince tablo iyice kötüleşiyor.
Ama bu merkez gerçekten çok başka. Veteriner hekimlerinden güvenlik görevlisine kadar herkes çok ilgili.
Beykoz’da böyle bir merkezin olması çok umut verici.
Bir diğer güzel gelişme ise pil ve yağ atıkları için başlatılan uygulama.
‘Amannn be bu da bir şey mi?’ diyenleriniz var ise bu konunun önemine dikkat çekmek isterim.
Evinizde lavabonuza döktüğünüz, çöpe attığınız atık yağlar gelecek nesle yapılmış en büyük kötülüklerden biridir, hatta çevre düşmanlığıdır. 1 litre atık yağın 1 milyon litre temiz suyu kirlettiğini aklımızdan çıkarmayalım.
Minicik piller doğaya karıştığında binlerce yıl toprakta yok olmuyor, eriyip gitmiyor. Bazı böcek türlerinin ölmesine ve ekosistemin dengesini bozmaya sebep olduğunu unutmayın.
“Ambalajını Ayır Taksiyi Çağır” sloganıyla yola çıkan Beykoz Belediyesi, 444 66 61 No’lu Çözüm Merkezi’nin aranmasıyla ayrı olarak biriktirilen ambalaj atık (kâğıt, karton, plastik, metal), bitkisel atık yağ, atık pil ve elektronik atıkları evlerinize gelen atık taksiye teslim edebilmenizi sağlıyor.
Hatta biriktirilen bitkisel atık yağ atıkları ile “Sen De Bir Kulak Ver” Projesi kapsamında değerlendirilerek ilçedeki ihtiyaç sahibi engelli çocuklara duyma sevinci yaşatacak yeni cihazlar alınmasına vesile olabilirsiniz.
Yaşamakta olduğumuz çevrenin, evrenin temiz kalması, doğaya da zarar vermeyerek katkıda bulunulması dileğiyle…
