Beykoz da doğmanın, büyümenin, ihtiyarlamanın ne kadar güzel ve ayrıcalıklı olduğunu herkes anlamaz.
Beykoz da doğanlar şanslılar.
Burada çocukluğu ve delikanlılığı yaşamak diğer semtlere göre daha farklı.
Şehrin yanı sıra bir köy; deniziyle birlikte bir orman havası var.
Çocukluğun yaramazlıklarını, gençliğinin en deli dolu anlarını bu havayı teneffüs ederek geçiriyor Beykoz da Doğanlar. Yeşilin ve mavinin içi içe olduğu güzelim Beykoz’da doğup büyümek, havasından mahrum olmak şanstan öte lütuftur.
Tabi doğanlar derken bir de nerde ne zaman karşınıza çıkacağı belli olmayan ateş parçası, saha koordinatörü Doğan var. Her gün onlarca kişinin karşısına çıkıp, memnuniyetlerini ve şikayetlerini sorup raporunu hazırlayan, Beykoz’un ayrı bir güzelliği olan Doğan. Beykoz’da doğanlar diye başlayınca Doğan Öksüz’ü anmadan kelama giriş yapamadım doğrusu.
Evet, Beykoz’da dün doğanlar bu kadar şanslıyken yarın doğacak olanlar şanslı olacak mı acaba?
Bu şanstan payını alanlarda olacaktır, muzdarip olanlarda.
İyi eserler, samimi emekler, bir gün mutlaka karşılığını buluyor. Ziyan olmuyor.
Mesela Beykoz’un en büyük nimeti olan mülkiyet hakkı ve imar projesiyle daha düzenli ve temiz bir ortamda yaşayacaklar şükürler olsun. İstanbul’un akciğerine, ormanlarına sahip; ulaşım olarak üstünde iki köprü olan tek ilçe Beykoz. Bir de buna tüp geçit projesi eklenecek ve Beykoz tam bir rant bölgesi olacak, gerçek değerini artık bulacaktır.
Dün hayal edilenler bugün Beykoz’da gerçek oluyor. Çok yazılar yazıldı sözler söylendi nihayetinde bugünlere gelindi. Çünkü sorumluluk inançtan kaynaklanır. Çünkü bizler, bugün doğanlar ve bugünün yarınları milleti ve ümmeti beraber görenlerdeniz.
Baktığımız da Beykoz’da hayat milattan önce 700 yıllarında başlamıştır. Her geçen gün yaşam standardımızı bir üst kaliteye yükselterek Beykoz doğanlarına yeni Doğan’lar eklemeye devam ediyor.
Mahallecilikten gelen kültürümüzle yeni binalarda yeni Doğan’lar la doğduğumuz, doyduğumuz, olduğumuz yer Beykoz da yükselmeye devam edeceğiz.