Türk-İslâm sanatlarından biri olan, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’ne Klasik Türk Süsleme ve El sanatları Grubu’nda kayda geçen, ahşabın kusursuz şekilde bir birine geçmesiyle ortaya çıkan kündekârîyi yapabilen sanatçıların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
SABIR VE AŞKLA SANATA ADANAN BİR ÖMÜR
Beykoz Belediyesi tarafından, ilçede yetişen sanatçıları ve eserlerini kayıt altına almak, yeni nesillere tanıtmak ve geleceğe aktarmak amacıyla hazırlanan çalışma, Kündekâr Hasan Ercan’ın sabır ve aşkla sanata adanan yaşamını gözler önüne seriyor.
MESCİD-İ AKSA’YA ATILAN İMZA
Sanata olan yeteneği küçük yaşlarda fark edilen, iyi bir ahşap ustası olan dedesinin mihmandarlığında ahşabı ve hayatı öğrenen Hasan Usta, temiz bir niyet, umut, alın teri, mücadele ve azimle kendini geliştirerek hayal edemediği mekân ve yerlere eserleriyle imza atan mahir bir usta oluyor.
Resimden hüsn-i hata sanatın birçok dalıyla ilgilenen velut bir şahsiyet olan Hasan Ercan, yolu kündekâriyle kesişince, 1969 yılında Avusturalyalı fanatik birinin saldırısıyla yanan ve mahzun kalan, İslam’ın gözbebeği Mescid-i Aksa’nın minberini yapan ekipte yer almak da kendisine nasip oluyor.
SARAYLAR, CAMİLER, KÜLLİYELER
Kündekâr Hasan Ercan’ın mahir bir ustalıkla dünyaya bıraktığı izler arasında Mescid-i Aksâ’nın yanı sıra Kûba Mescidi, Fatih Câmii, Silivri Cezaevi, Tokatköy Câmii, Ürdün Kraliyet Sarayı, İngiltere Palmers Green Câmii, üniversiteler, külliyeler, bağ evleri ve daha birçok yer bulunuyor.
Beykoz Belediyesi Kültür Yayınları arasından çıkan eser, sanatkârlar, akademisyenler, geleneksel sanatlara gönül verenler kadar, yaşadığı kültürün değerlerini yakından tanımak isteyen herkes için https://beykoz.bel.tr/sayfa/98/174/kultur-yayinlari adresinde okurlarını bekliyor.