Adalet, adalet deyip geçmemeliyiz.
Her şey, zulüm dahi payidar olur ama adalet olamayan yerde hiçbir şey olmaz.
Dünya yanıyor, dünya karışıyor.
Terör almış başını gidiyor. Hiçbir zaman durmayacak, hatta giderek hızla artıyor ve artacak gibi.
İnsanlar açlıktan, susuzluktan, hastalıktan, selden ve diğer felaketlerden, yöneten ve idare edenlerin ihmal ve kasıtlarından dolayı devamlı zarar görüyor.
Bunu görürken de dünya nüfusunun yüzde on altısını temsil eden Avrupa dünya üretiminin yüzde altmışını tüketiyorsa, küresel sermaye insafsızca küçük sermayeyi yutuyorsa, GDO?lu ürünler, hormonlu ürünler, kimyasal ürünlerle küçük üreticileri piyasadan silip alternatifsiz kalıp insanları zalimce sömürdükçe, karşı tarafta da belli bir bilinç ve tepki zaman içinde doğal olarak oluşacak.
Bu birikimlerin sonucu bilinçli programlı veya rasgele tepkiler sonucunda dünya yanacaktır.
Bu kaçınılmazdır.
Kendini dünyanın sahibi ve akıllıları görenler, akıllarını başlarına almazlarsa dünya düzeni uçuruma yuvarlanacak haberleri yok. Her şeyden kopuk ayrı bir dünyada yaşıyorlar.
Mübarek Ramazan ayının feyiz ve bereketi insanlığa verdiği mesajlar bu yangına soğuk su serpmektedir. Bu tür etkinlikler bir nebze bu gidişi yavaşlatsa da yeterli değil. Çünkü dünya ejderlerinin ağzından çıkan lavlar çok güçlü.
Büyük Ramazan ruhunun dünyayı nurlandırması dileği ile hayırlı Ramazanlar diliyorum.
