Baz istasyonundan oy çıkmaz ağalar!

Bırakın Çamlıbahçe'de iki oy fazla alacağım edalarıyla “ Çadır kuracağım” nutuklarını!

Halkın yanında olmak istiyorsanız, gidin Ankara'da Meclis'in kapısında kurun çadırlarınızı! 

Beykoz'un rayiç bedelleri halkın alım gücünü aşacak ise, bu be

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bırakın Çamlıbahçe’de iki oy fazla alacağım edalarıyla “ Çadır kuracağım” nutuklarını!

Halkın yanında olmak istiyorsanız, gidin Ankara’da Meclis’in kapısında kurun çadırlarınızı! 

Beykoz’un rayiç bedelleri halkın alım gücünü aşacak ise, bu bedelleri alım gücü oranına çekmek için mücadele edin de, bizler de alkışlayalım sizleri.  

Çamlıbahçe’de üç beş kalabalık gördünüz ya… Bırakın tribünlere oynamayı! Oradan size oy çıkmaz beyler!

Beykoz halkının sorunlarıyla ilgili bir şeyler yapın da görelim sizleri de o zaman alkışlayalım!

Mülkiyet sorunu, Boğaz içi sit öngörünüm, Hazine, Vakıf  vs vs vs  birçok sorunu var Beykoz’un… 

Haydi, kangren olmuş bu kırk yıllık sorunlarla ilgili bir çadır olacaksa, kurun Ankara’da bakalım! O zaman bu halk bırakın sizi alkışlamayı, sizi bağırlarına basar, Ankara’dan Beykoz’a sırtlarında taşırlar! 

O zaman sizlerin bu milletin yanında olduğunuza, sorunlarını görev edindiğinize inanırlar.

Çamlıbahçe’de baz istasyonu var diye çığırtkanlık  yapmayı bırakın!

Baz istasyonları rahatsızlığınızı artıracaksa, o zaman evlerinizde  elektronikleri kullanmayın beyler! Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz? Telefonlarınız çekmediği zaman da, “ Telefonlar çekmiyor” diye sinirlenip elinizden fırlatıp atmaya; hatta daha da sinirlenip singaf yapmaya kadar varan cümleler etmeyin!

Sonrasında da “ şehrin göbeğinde teknolojiden yoksunuz” diye  yöneticileri eleştirmeyin!

Çok rahatsız oluyorsanız, evinizde elektrik süpürgesi, rondo, saç kurutma makinası kullanmayın!  

Saymakla bitiremeyiz… Tedavi için girdiğimiz röntgen, emar, tomografi hatta yüksek gerilim hatları geçiyor üstlerimizden. Elektrikleri de keselim, mum ışığında gaz lambasında oturalım; ne dersiniz? Radyasyon yayıyorlar ya! 

Ülkemiz geliştikçe, kullanılan teknolojilerin faydaları gibi yan etkileri de olacak haliyle.

Radyasyonun zararlarını bilmeyenimiz yoktur. Tabi radyasyonun oğlu olan manyetik alanları da yabana atmayalım. Radyasyon ve manyetik etki, beynimizin savunmasını zayıflattığı gibi, maruz kalanlarını mutsuz da ederler. 

Şimdi, evlerimizde kullandığımız ev aletlerinin hangileri tehlikeli boyuttaymış bakalım! Herhalde bunlar için de yarın mikrofonu elimize alıp protestoya çıkarız!

Radyasyon ve manyetiklerin hangileri zarar veriyormuş bir bakalım: Son teknoloji internet, wireless (kablosuz) bağlanıldığında yaydığı radyasyon korkunç boyutta. Evde kullandığımız telsiz telefon ve haberleşme telsizlerini de buna ekleyebiliriz. Az maruz kalınırsa az etken, çok maruz kalınırsa çok etken…

Cep telefonları, televizyon, elektrikli tıraş makineleri, ütü, mikro dalga fırın, fön, halı süpürgesi,  infrared ısıtıcılar ve çamaşır makinesinin çalışır durumunda iken yaydıkları manyetik dalgalara uzun süre maruz kalınmaması gerekiyor.  

“ O nasıl olacak?”  dediğinizi duyar gibiyim!

Bir iki örnek verecek olursak, ütü yapan ev hanımları işlerini en fazla 10-15 dakika içerisinde bitirmelidirler.  Yine, çamaşır makinesinin özellikle sıkma zamanında yanında durulmamalıdır.  Yatak odasında telsiz telefon bulundurulmamalıdır; kullanılmadığı zamanlarda da elektrik prizlerinde fiş bırakılmamalıdır.  İnfrared ısıtıcı kullanmaya mecbur kalındığında, sobadan olabildiğince uzak durulmalıdır.

Özellikle dedektör kapılar,  x-ray cihazları ciddi manyetik yayıyor ama az maruz kaldığımız için pek etkilemiyor.  

Şimdi beyler soruyorum size, ne yapalım? 

Teknolojiden yararlanmayıp taş devrine mi dönelim?  

[email protected]

Baz istasyonundan oy çıkmaz ağalar!
Bizi Takip Edin