Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın oğlu Mehmet Yavuz’un evinde ölü bulunmasına ilişkin yürütülen soruşturmada, takipsizlik kararı verdi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın oğlu Mehmet Yavuz Yılmaz’ın Beykoz’daki evinde ölü bulunmasına ilişkin yürütülen soruşturmada, takipsizlik kararı verdi. Kararda, Mehmet Yavuz Yılmaz’ın hayatına son vermesinde başkaca kendisini yönlendiren, tahrik ve teşvik eden bir kişi bulunmadığının tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı belirtildi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, Mehmet Yavuz Yılmaz’ın Beykoz’daki evinde ölü bulunmasına ilişkin yürüttüğü soruşturmayı tamamladı. Soruşturma sonucunda verilen takipsizlik kararında, Mehmet Yavuz Yılmaz’ın, 15 Aralık 2017’de ikamet ettiği Beykoz’daki evinden, temporal epiklektif rahatsızlığının yaşam kalitesini düşürmesi ve gelecek konusunda kendisinde kaygı yaratması nedeniyle bir an bunalıma girerek hizmetli ve görevlileri uzaklaştırdığı anlatıldı.
Akabinde babası Mesut Yılmaz’a ait ruhsatlı tabanca ile başına ateş etmek suretiyle hayatına son verdiği belirtilen takipsizlik kararında, olayın ertesi gün evde hizmetli olarak bulunan M.A’nın eve dönüşü sırasında anlaşıldığı kaydedildi.
Kararda, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca gecikmeksizin olay yerine intikal edildiği, güvenlik görevlilerine gerekli tedbirlerin aldırıldığı, olay yeri inceleme ekiplerince Cumhuriyet Başsavcılığı nezaretinde olay yeri incelemesinin yapıldığı aktarıldı.
Yapılan inceleme ve araştırmada, anlatılan öykü dışında herhangi bir şüpheli duruma rastlanmadığı belirtilen takipsizlik kararında, Mehmet Yavuz Yılmaz’ın hayatına son vermesinde başkaca kendisini yönlendiren, tahrik ve teşvik eden bir kişi bulunmadığının tüm dosya içeriğinden anlaşıldığı vurgulandı.
Takipsizlik kararında, bu nedenle olay hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bildirildi.
Kararda, Mehmet Yavuz Yılmaz’ın annesi ve babasının ayrıca herhangi bir durum ve olayın incelenmesi, araştırılması talebi olmadığı, herhangi bir kişi hakkında şikayetçi olmadıklarını yazılı dilekçe ilettikleri belirtildi.