Beykoz’da bir dönem mi desem yoksa dönemler mi desem, Yücel Çelikbilek dile kolay üç dönem yani on beş yıl belediye başkanı seçildi.
Ben hem takdir ediyorum hem saygı duyuyorum.
Takdir etmeyen de olacaktır fakat sosyal medyada hadsizce yazı yazanlara bir kaç kelam etmek istiyorum.
Taktir etmeyebilirsiniz fakat saygı göstermek zorundasınız.
Çünkü her şeyin modası geçer fakat saygının modası geçmez diye okumuştum
Üç tane koyunu güdemeyenler sosyal medya hesabından ağza alınmayacak yazılar yazıyorlar. Ben bunu net bir şekilde hadsiz ve kalitesizlik olarak değerlendiriyorum.
Geçen hafta AK Parti teşkilat yemeğinde Yücel başkanın konuşmasını dinledim. Yine birlik ve beraberlikten, saygı ve sevgiden, davaya hizmetten bahsederek teşkilatın safları sıklaştırarak Mart sonunda görevi devretmek istediği Murat başkanı işaret etti.
Konuşmasında bizlerden de helallik isteyen Başkan Çelikbilek Seçim çalışmaları boyunca ailelerinizinde bize hakkı geçti. Özellikle onlardan da benim adıma helallik isterseniz sevinirim dediğinde Yücel Çelikbilek’in sevgi ve saygısı bir kat daha büyüdü.
Bu inceliktir, bu takvadır, bu aileye karşı saygıdır.
Fakat kendine saygısı olmayanlar üç dönem belediye başkanlığı yapmış bir değere hakaret vari yazıları yazınca içimden çok şey geçiyor da yazmayacağım.
15 Temmuz gecesi kültür merkezinden başlayan, ilçede devam eden, köprüde hareketlenen ve köprünün karşısına yürüyerek geçişte jetlerin ses patlamasından tankların insanların üstüne yürümesinde Yücel Çelikbilek hep arazideydi ve hareketin içindeydi. Ben şahidim ve yanındaydım.
Kendisini vakıf döneminden bu güne tanırım ve hep imame olmuştur, yeri doldurulamayacak bir liderdir ve değerdir.
O akşam eve gittiğimde Yücel başkanın helallik mesajını ev halkına söyledim. Helalliklerini Yücel başkan adına aldım ve bende de eğer hakkı varsa ki yoktur helal olsun.
Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek Beykoz’a tarih yazdı ve tarihte Yücel Başkanı yazdı. Üç dönem belediye Başkanı olmak her yiğide nasip olmaz eksikleri varmıdır? Tabiki vardır.
Gelelim Murat Aydın’a
Hoş geldi sefa geldi
Murat Aydın bizi ufak ufak tanımaya başlarken bizde onu ufaktan tanımaya başlıyoruz. Tabii bizim tanımamız biraz daha kolay oluyor çünkü o da dört dönem üst üste belediye başkanı seçilmiş hem de Zeytinburnu gibi zor bir yerde.
Askerden geldikten sonra birkaç yılım Zeytinburnu’nda geçti karma karışık bir bölge. Daha sonra dernek çalışmaları için de çok gittim geldim. Oradaki dostlarıma sorduğumda hiç yanlış bir şey duymadım. Zeytinburnu’ndaki çalışmaların yarısını Beykoz’da yapsa Beykoz halkı ihya olur diyorlar.
Teşkilat yemeğinde Murat Aydın’ın kısa konuşmasında en çok dikkatimi çeken Zeytinburnu’nda dönem dönem halkın mutluluk oranını öğrenmek için anketler yaptırıyormuş. Beykoz halkının mutluluğu için de elimizden ne geliyorsa yapacağız diyor. Anketlere göre Beykoz halkı zaten gayet mutlu. O zaman başkanın işi de kolay, Beykoz halkının mutlu kalmasını sağla yeter.
Beykozlunun Beykoz’da kalma projesini açıkla yeter. Bunu da yapacağına inanıyorum.
Buda gösteriyor ki yapacağı işin halkı mutlu edip etmeyeceği murat başkan için önemli. Bizi mutlu etmeye gelen bir başkana da bize hoş geldin demek ve mutlu olmak için elimizden geleni yapmak düşer.
Tabii kendisine bir tavsiyede etmeden olmaz. Turizm çok güzel bir hayal fakat bizlerin buralardaki hayallerini öğrenip, onlarla hayal kurarsanız biz daha mutlu oluruz. Turizm hayali ancak bizim burada kalacağımız hayallerden sonra bizi bağlar. Beykoz halkının içinde olmadığı bir turizm hayalide bizim hayalimiz olamaz.
İlk hayalimiz olan imar planlarında biz nasıl Beykoz’da kalabiliriz. Beykoz’da gitme kabuslarımızı burada kalma hayallerimize dönüştürürseniz bizi çok mutlu etmiş olursunuz ki Beykoz halkı da sizi bağrına basar sayın başkanım.
Kalın sağlıcakla
