Beykoz ile Filistin'in kaderi aynı!

Karşılaştırmak ne kadar doğru olur acaba dedim fakat yazdım. Eskiden Beykoz'da komşuluk, dostluk, akrabalık had safhadaydı. İstanbul'un içinde bir köy olarak yaşıyorduk. Her mahallenin, her köyün ayrı bir hikayesi var….

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Karşılaştırmak ne kadar doğru olur acaba dedim fakat yazdım. Eskiden Beykoz’da komşuluk, dostluk, akrabalık had safhadaydı. İstanbul’un içinde bir köy olarak yaşıyorduk. Her mahallenin, her köyün ayrı bir hikayesi var. Bu hikayeler anlatmakla bitmez.

Beykoz’u bir bütün değil, her mahalleyi ayrı ayrı masaya yatırarak ele almak lazım. Bunu yıllardır söylüyorum ve yavaş yavaş söyleyecek sözler de bitmeye başladı.

Beykoz’u genel olarak ele alınca kendimce Filistin’e benzettim. Ne kadar doğru olur bunu da okuyanların takdirine baraktım. Yazının tamamını okuyunca doğru diyenlerde olacaktır, hadi oradan diyenlerde…

Her kes bilir ki İsrail, Filistin topraklarına bir avuç toprakla girdi. Bugün Filistin öz yurdunda bir garip oldu. İsrail’in toprağı büyüdükçe Filistin küçüldü ve bugün ambargo içinde tünellerden giriş çıkışlarla yasamaya çalışıyorlar. Tabi benim benzetmem bu ambargolar veya tüneller değil.

Beykoz yıllar önce yerel seçimlerde bir ‘Acarlar’ gündemiyle seçimin seyrini değiştirmişti. Hatırlayanlar olacaktır. Çalılık  özel ormana yani Acarlar’a Beykoz’u yedirmeyeceğiz diyenler ve Acarlar’dan olanlar. Acarlar’da oy oranı belli ve malum oranlara bakınca CHP birinci parti, ikinciliği AK Parti ve HDP çekişiyor. Acarlar böyle de, artık Acarlar Beykoz’da deryada bir bardak su kadar kalmaya başladı.

Tabii hakkını yemeyelim. Belediye Başkanı bas bas bağırdı ‘satmayın’ diye ama sattılar. Peki bu arazileri alanlara bakalım; Acarlar’a benzer diğer firmalar, İş Bankası ortaklığı Nef, Karlıtepe’den Ortaçesme’ye büyük bir arsa payı aldı. Kalan arsaları da bunların yan sanayileri aldı. Peki buradaki binalarda gerçek Beykozluların oturması mümkün mü tatbiki hayır. Yan yana otursalar bile yetişen çocukların psikolojisi bozulur.

Belediye simdi ziraat ve Tokatköy’de sosyal konut projesi altında Beykozluyu Beykoz’da bırakma projesi başlatmak üzere. Oradaki insanlar mağdur edilmediği taktirde çok güzel bir proje fakat beni düşündüren Beykoz’un yüzde kaçı nüfus oranında Acarlar Mahallesine benzeyecek, yüzde kaçı sosyal konut projesi olacak?

Acaba yarın Filistin gibi Beykoz’da bir çok yere etrafı duvarlarla çevrili milyon dolarlık sitelere biz kaçak girerken, onlar bizim mahallemizde elini kolunu sallayarak girdikleri bir küçük parça olarak mı kalacağız?

İstesekte istemesekte eğer böyle giderse görünüş öyle. Beykoz’da yeni yapılan hiç bir siteye Beykozlu giremezken sitede oturanlar mahallelerde cirit atabiliyor. Buna diyecek bir sözümüz de yok gayet normal fakat gelecekteki planlara sözüm var. Beykoz’da ada bazında plan yapıldığı her yerde siteler olacak ve Beykozlu da ancak sosyal konutlarda yer bulabilirse kalacağa benziyor.

Satanlar gidecek kendi memleketine veya parası yeterse Çekmeköy, Sarıgazi gibi bölgelerden ev alacak. Son dönemde bir Çekmeköy’deki nüfusa bakalım, eminim ki son yıllarda en fazla Beykoz’dan göç almıştır. 

Diyeceksiniz ki ne alaka Filistin ve Beykoz’u nasıl bağdaştırıyorsun. Dün Acarlar bir avuçtu fakat bugün etrafında Acar ve vb firmalar aldı başını gitti hatta Acarlar devede kulak kaldı. Halkımız büyük firmalarla bugün cazip olan, yarın vah vah diyeceğimiz sözleşmeleri yaptı. Geriye kalan yerleri de belediye seçmeni aman gitmesin diye sosyal konut seklinde değerlendirmeye çalışıyor fakat bence tiren kaçıyor gibi geliyor.

Hak sahibi 500 metrekare arsasına dört beş kat binasını dikerse veya müteahite verirse bu Beykozlu Beykoz’da kalır yoksa Beykoz’da kalma gibi bir şansı olmaz. Fiyatı yükseltirler, parayı verirler bizle beraber yaşamazlar. Yasayamayız da zaten dünyalarımız farklı 

Yani sözün kısacası Filistin nasıl kendi yurdunda hakkını arıyorsa Beykozluda kendi ilçesinde oturabileceği bir sosyal konut arayacağa benziyor.

Kalın sağlıcakla

 

Beykoz ile Filistin'in kaderi aynı!
Bizi Takip Edin