Beykoz Kundura Fabrikası’ndan sergilenen “Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” başlıklı sergi ücretsiz olarak vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor.
Osmanlı döneminde kurulan ve Cumhuriyet’in kuruluşuna tanıklık eden 210 yılı aşkın Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın üretim tarihine başka bir perspektiften bakmaya davet eden sergi; fabrikadan kalan makineler, belgeler, eski çalışanlar ve ailelerinin bağışladığı nesnelerin yanı sıra 2015’ten beri sürdürülen sözlü tarih görüşmelerini de bir araya getirdi.
HAFTANIN ÜÇ GÜNÜ ÜCRETSİZ
“Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” sergisi Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri 14:00-18:00 arası ziyarete açıktır.
Sergiyi, beykozkundura.com adlı web sitesinden ücretsiz bir şekilde rezervasyon yaptırarak ziyaret edebilirsiniz.
BİR FABRİKANIN VE İŞÇİNİN HATIRASI
Derneğin ilk çalışması “Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya” isimli sergide, Türkiye’nin sanayileşme tarihinin en önemli yapılarından Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın geçmişten günümüze hikâyesi anlatılıyor.
Serginin Küratörlüğünü Seda Yıldız’ın üstlendiği ve yaklaşık üç bin işçi, memur ve ailesinin “birbirine bağlı olma” hâlinden ilham alınarak hazırlandı. Hayat ile üretim faaliyetinin iç içe geçtiği fabrikada yaşananlar seçili arşiv materyalleri ve sözlü tarih anlatılarıyla yeniden hayat buldu.
200’E YAKIN SÖYLEŞİ, 1000’E YAKIN FOTOĞRAF
Kundura Hafıza arşivinin kaynaklık ettiği sergi ülkenin en önemli endüstriyel miraslarından Sümerbank Deri ve Kundura Fabrikası’nın üretim tarihine başka bir perspektiften bakmayı önerir.
Sergi 1999 yılına kadar faaliyet göstermiş bir üretim tesisi olmasının ötesinde, fabrikayı çoklu bağların kurulduğu bir karşılaşma alanı olarak inceler.
2000’li yıllara dek bir “işçi semti” olarak anılan Beykoz ilçesinin sosyokültürel ve ekonomik yapısının gelişmesinde önemli bir rol oynayan fabrika aynı zamanda içinde kreş, kantin, sinema, sağlık ocağı, kütüphane gibi birimleri bulunan bir yaşam alanıydı.
Yaklaşık üç bin işçi, memur ve ailelerin yaşamının önemli bir parçası olan fabrikada gündelik hayatla üretim faaliyetinin iç içe geçmesinden ilham alan sergi, ‘birbirine bağlı olma’ halini ve bir yaşam alanı olarak Beykoz Kundura’yı seçili arşiv materyalleri ve sözlü tarih anlatılarıyla inceler.
HALA BÜYÜMEYE DEVAM EDEN BİR ARŞİV
Kundura’nın Hafızası: Bir Fabrikaya Sığan Dünya arşiv çalışmasının ‘sonuç ürünü’ olmaktan ziyade, tesise ve arşive alternatif bilgi üretimi sağlayabilecek potansiyel bir araç olarak bakmayı öneren bir başlangıç noktasıdır.
Çalışanlar ve fabrika arasındaki manevi bağdan ilham alan sergi anlatısı Kundura’nın üretim tarihini ve tesisin içindeki sosyal ilişkileri birbirinden bağımsız ele almak yerine, ikisi arasındaki organik bağa odaklanır. Sümerbank zamanında fabrikanın marangozhanesi olarak kullanılan bu alana kurulan sergi bir Kundura geleneği olan ‘üretim merkezi’ olma halini sürdürmeyi ve -hala büyümeye devam eden arşiv gibi- zamanla yeniden şekillenerek arşiv okumalarını çeşitlendirmeyi amaçlar.