Kıyı Emniyeti’nde görevli üç Beykozlu denizcinin bindiği kurtarma botu alabora oldu.
Kıyı Emniyeti’nde görevli üç Beykozlu denizcinin bindiği Kıyı Emniyeti- 1 isimli kurtarma botu alabora oldu; denizcilerden ikisinin cesedine ulaşıldı, biri ise kayıp. Köşe yazarımız Süleyman Çalık, olay yerindeydi.
Şile açıklarında Solna Denizcilik Şirketi’ne ait “Volgo-Balt 199” adlı St. Kitts Nevis bandıralı 2 bin 516 grostonluk 110 metre boyundaki geminin batması sonrasında kurtarma çalışmalarına katılmak üzere denize açılan ancak botları alobora olan Kıyı Emniyeti mensupları Turgay Sarıboğa (Yalıköy) ve kaptan Cemil Özben’in (Anadoluhisarı) cesetlerine ulaşıldı; Mehmet Genç (Tokatköy) ise hâlâ kayıp. Kurtarma botundan sadece Mehmet Kasarcı kurtulabildi.
Aileler perişan
Edinilen bilgiye göre, Şile’de dün dalgalara kapılan 3 Kıyı Emniyeti personelinin üzüntülü yakınları, gece boyunca kayıp denizcileri kendi çabalarıyla aradı. Yetkililerin duyarsızlığından şikâyetçi olan kayıp yakınları, arama yapan ekibin izin günlerinde çağırılarak zorla denize çıkarıldıklarını iddia etti.
Şile’de kaybolan yük gemisindeki personeli aramaya çıkan ve dalgalar sebebiyle batan Kıyı Emniyeti’ne ait bottaki 3 mürettebatın yakınlarının ümidi devam ediyor. Havanın normalleşmesi ve dalgaların kısmen sakinleşmesiyle kayıp yakınları kendi imkânlarıyla arama yaptı. Olayın meydana geldiği dalgakıran etrafında arama yapan kayıp yakınları, Kıyı Emniyeti botunun parçalarını buldu. Ellerindeki fenerler ile bütün sahili arayan kayıp yakınları, sadece parçalanmış bot parçalarına ulaştı. Kayıp yakınları, olayda ihmal olduğunu ileri sürdü.
“İzinden çağrılarak zorla denize çıkarıldılar” iddiası
Kayıp yakınları, “ kendileriyle ilgilenmeyen Kıyı Emniyeti yetkililerinin olayda büyük ihmâli olduğunu” savundu. Görevde olan ekibin denize çıktığını, ancak sorumlu kaptanın “Bu havada denize çıkılmaz” diyerek tutanak tuttuğunu öne süren kayıp yakınları, buna rağmen izinli olan personelin Kıyı Emniyet’e çağrıldığını söyledi. Tutanağa rağmen Kıyı Emniyeti amirinin ekibi zorla denize çıkardığını iddia eden kayıp yakınları, sorumluların hesap vermesini istedi.
Kayıp denizci Mehmet Genç’in kardeşi, yetkililerin dün akşam saat 18.00’den itibaren ortalıkta görünmediklerini, arama çalışmalarından ise ümitlerini yitirmediklerini belirterek, “Herkese söyleyeceğim. Babalarınızın katili Kıyı Emniyet’tir. Katiller uyuyor. Hiç kimse kılını kımıldatmadı. 15 saattir kimse gelip ilgilenmedi” şeklinde konuştu.
Şile’de batan geminin kaybolan 7 mürettebatı ile kayalıklara çarparak parçalanan kurtarma botunun 3 personelini arama çalışmalarından hâlâ sonuç alınamadı.
2 kişinin cesedine ulaşıldı
Şile açıklarında Solna Denizcilik Şirketi’ne ait “Volgo-Balt 199” adlı St. Kitts Nevis bandıralı 2 bin 516 grostonluk 110 metre boyundaki geminin batması ve yardıma giden Kıyı Emniyeti’ne ait kurtarma botunun alabora olmasının ardından kayıp olan 11 kişiyi arama çalışmalarına gece verilen aradan sonra 06.30’da tekrar başladı. Saat 07.30’da kayalıklar arasında 2 kişinin cesedi bulundu. Cesetlerin Kıyı Emniyeti çalışanları Turgay Sarıboğa ile Cemil Özmen’e ait olduğu öğrenildi.
Dalgalar o kadar güçlü ki, kameramanın ayağı kırıldı
Edinilen bilgiye göre, Şile’de kıyıya çarpan dalgalar o kadar kuvvetli ki, çekim yapmak üzere olay yerinde bulunan FOX TV kameramanı Soner Dabağ, limana vuran dalganın etkisiyle düşerek, bacağını kırdı. Dabağ, hastaneye kaldırıldı.
Olay yerine giden köşe yazarımız Süleyman Çalık ile görüştük
Beykoz Güncel Haber, olay yerine giden KAS-DER Beykoz Şubesi Başkanı ve gazetemiz köşe yazarı Süleyman Çalık ile görüştü.
Ulusal basında Turgay Sarıboğa ve ( Beykoz Belediye Meclisi’nin AK Partili eski üyelerinden Hasan Özben’in kardeşi) kaptan Cemil Özben’in cesetlerine ulaşıldığı şeklinde çıkan haberleri teyit eden Süleyman Çalık, Ülkü Ocakları eski Başkanı Mehmet Genç’in cesedine ise henüz ulaşılamadığını belirtti.
Şile sahilindeki gözlemlerini, “ Karadeniz adeta çıldırmıştı” şekilde tarif eden Çalık, şunları söyledi: “ Mehmet Genç’in cesedi aranmaya devam ediliyor. Gemi paramparça, gemiden kalan hiçbir şey yok. Çok kötü bir ortamdı. Televizyonda görünenden daha dehşetli. Deniz çıldırmış âdeta. 30 saniye durmakta zorlandım. Ciddi anlamda ürküttü insanı. İnsanlar üzgün ve karamsar. Kıyı Emniyet’in teknesinden bir parça dahi yok. Etrafta sadece can simitleri var.”
