Beykoz'da arkadaşlarıyla girdiği iddia sonucu atladığı denizde felç olan Uğur Özbek, kök hücre tedavisiyle eski günlerine dönmek istiyor.
https://www.youtube.com/watch?v=-YLLDGDMquM***
Beykoz'da arkadaşlarıyla girdiği iddia sonucu atladığı denizde hipotermi geçirmesinin ardından felç olan 22 yaşındaki Uğur Özbek, hastalığından kök hücre tedavisiyle kurtulup, eski günlerine dönmek istiyor.
Uğur Özbek, 20 Ocak 2013'te arkadaşlarıyla gittiği Beykoz'da, iddia üzerine denize girmesinden kısa bir süre sonra hipotermiye girdi. Uğur Özbek, dakikalarca suyun altında kalmasının ardından, bir polis tarafından denizden çıkarıldı. Hayata tutunmayı başaran Özbek için, o günden sonra zorlu bir tedavi süreci de başlamış oldu. Annesi Aynur Pamuk'un desteğiyle iyileşmek için büyük çabalar sarf eden Özbek, uzun tedavinin ardından komadan çıktı. Özbek şimdi, hastalığına çare olabileceğini düşündükleri kök hücre tedavisinin kendisine uygulanabilmesi için ilgililerden yardım eli bekliyor.
'ÇOCUĞUMUN TEDAVİSİ İÇİN YARDIM İSTİYORUM'
Oğlunun sağlık durumuna ilişkin soruları yanıtlayan anne Aynur Pamuk, 'Çocuğumun tedavisinin yapılması için yardım istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum.' diyerek, oğlunun sağlığına kavuşabilmesi için bu kadar verdikleri mücadeleyi anlattı.
Pamuk, oğlunun arkadaşlarıyla iddiaya girdiğini, bu nedenle denize girip dubalara kadar yüzmeye çalıştığını dile getirerek, 'Dubalara gidip gelene 50 lira diye iddiaya girmişler. Yani çok komik bir rakam. Gidiyor. Yüzmesini de çok iyi biliyor. Gidiyor, gelirken kasılıyor mu ne oluyorsa bilmiyorum. Bana hastanedeki doktorların dediği hipotermi olmuş. Soğuk su ile sıcak su birleşince beyin kendini kilitlemiş. Bana söyledikleri bu. Ondan sonra orada batıyor çıkıyor.' diye konuştu.
Oğlunun bir polis tarafından kurtarıldığını ve bu sayede hayata tutunduğunu dile getiren Pamuk, şöyle devam etti: 'Oğlum komadaydı. Hiçbir şey görmüyordu, duymuyordu. Hiçbir tepki vermiyordu. Hiçbir şey yapmıyordu. Bayağı uzun zaman, biz 6 seneyi bitirdik. 7. seneye girdik. Şu 1-1,5 seneye yakındır Uğur'la baya bir konuşuyoruz yani. İlaçlarla, bakımla, ilgiyle, sevgiyle Uğur biraz toparladı. Yıllardır ben devamlı araştırıyorum ne yapabiliriz diye. Mesela müzik dinletiyoruz, sonra resimler gösteriyoruz. İşte televizyonda değişik programlar, devamlı konuşma, yaptırabildiğimiz kadarıyla hareketler yaptırıyoruz. Tabii ilk başta Allah'ın sayesinde. Sonradan da işte yapabildiğimiz kadarını yaptık işte ama tıkandık.'
'EĞER UMUT VARSA DESTEK BEKLİYORUZ'
Çeşitli tahlillerin ardından kök hücre tedavisinin çözüm olduğunu öğrendiklerini savunan Pamuk, 'Ben yetkililerden çocuğumun tedavisinin yapılması için yardım istiyorum. Başka hiçbir şey istemiyorum. Sonuçta daha 22 yaşında gencecik bir çocuk. Yani eğer umut varsa, 'doktor da var' dedi. En azından kimsenin eline muhtaç olmadan kendi işlerini kendi gücünü yapabilecek duruma gelecek kadar, en azından kalkıp gezip dolaşacak kadar, en azından yaşıtları gibi hayatına devam edebilecek kadar olsun yeter bana.' ifadelerini kullandı.
Beşiktaş sevgisi, Uğur Özbek'in tedavi sürecinde annesinden sonraki en büyük dayanağı oldu. Anne Pamuk, Uğur'un Burak Yılmaz ve Quaresma hayranı olduğunu söyleyerek 'Beşiktaş'ın maçlarını hiç kaçırmaz 1-2 kere maçına gitti. Koyu bir Beşiktaşlı, Beşiktaş'ı çok seviyor. Hatta benimle de kaç defa kavga etti. 'Anne kartal, Beşiktaş dururken başka takım mı tutulur?' diyor. Mesela Burak Yılmaz'ı çok seviyor, Quaresma'yı çok seviyor. Onları çok seviyor. Çok güzel gol atıyorlar diyor. Onların ayrı bir hayranı yani.' şeklinde konuştu.