İstanbul Şehir Hatları'nda gemi kaptanlığı yapan Beykoz doğumlu Ekrem Özçelik, 21 yıldır İstanbul Boğazı'nda mekik dokuyor.
https://www.youtube.com/watch?v=ZVyUbRC2j6E***
İstanbul Şehir Hatları'nda gemi kaptanlığı yapan Beykoz doğumlu Ekrem Özçelik, iki kıta arasındaki hüzünlerin, ayrılıkların, mutluluklar ve kavuşmaların yıllardır en yakın tanıklarından…
İşine koşuşturan da var, yorgun argın evine gitmeye çalışan da…
O iskeleler kimi zaman bekleyenlerin kavuşmasına, kimi zaman da ayrılıklara sahne oluyor.
600 sefer yapılıyor
İstanbul'un Avrupa ve Anadolu yakaları arasında her gün milyonlarca kişi yolculuk ediyor.
Büyük bir kısmını Şehir Hatları vapurları taşıyor.
Bu vapurlar günde 600 sefer yapıyor, 120 bin kişiyi bir kıtadan diğerine götürüyor.
Hikayesi çocukluğunda başladı
Ekrem Özçelik, İstanbul Şehir Hatlarının kaptanlarından.
'Barış Manço' vapuru ile 21 yıldır İstanbul Boğazı'nda mekik dokuyor.
Beykoz doğumlu Ekrem Özçelik'in kaptanlık hikayesi, çocukluğunda başlamış.
'Mahallede eski bir kaptan ağabeyimiz vardı. Hatta kaptan kıyafetinde güzel fötr şapkalar da olurdu. Gemiye gidip gelirken görüp özenirdim. 10-11 yaşlarında herkes ne olmak istiyorsun diye sorduklarında ben gemi kaptanı derdim.'
48 yıllık Barış Manço vapurunu kullanıyor
Ekrem Kaptan, eski adı İnciburnu olan, unutulmaz sanatçı Barış Manço'nun vefatından sonra bu adı alan vapuru kullanıyor.
Barış Manço vapuru, İstanbul Şehir Hatlarının en eski 3 vapurundan biri.
48 yaşında olan vapur, nostaljik görüntüsü nedeniyle hem vapur kaptanlarının hem de yolcuların kullanmaktan zevk aldığı vapurlar arasında.
'Yaşlı, emektar gemileri kullanmayı bir gemi kaptanı olarak daha çok tercih ediyorum.'
Yine nostaljik ve bakımlı görüntüsü nedeniyle yakışıklı gemi tabirinin kullanıldığı Barış Manço vapuru, büyüklük olarak da ilk 3 vapur arasında yer alıyor.
Tek seferde bin 500-2 bin arası yolcu taşıma kapasitesine sahip vapur genelde Kadıköy-Beşiktaş ve Kadıköy-Adalar hattında hizmet veriyor.
Bazen sürprizler de oluyor
Her sefer, yeni bir anı, bazen de sürpriz demek.
Ekrem Özçelik bu seferler sırasında, Kadıköy Evlendirme Dairesine gitmeye çalışan bir gelin ve damadı temsili olarak vapurda evlendirmesini en ilginç deneyimi olarak anlatıyor.
Şehrin manzarası en büyük mutluluk
İstanbul'a denizden bakmak ise hem Ekrem Özçelik hem de diğer kaptanlara göre en büyük ayrıcalık.
'Martılara simit atarak, çaylarını yudumlayarak tatlı bir şekilde onları bir kıtadan bir kıtaya taşımanın keyfini yaşıyoruz.'
Ekrem Kaptan, yolcularla iç içe olmanın, onları kaptan köşkünde ağırlamanın, karşılıklı birer çay içmenin kendisine inanılmaz keyif verdiğini, bunların da mesleğini kendisine daha çok sevdirdiğini söylüyor.
Zorlukları da var
Ekrem Özçelik için bu ayrıcalıkların yanında çok sayıda zorluğu da var yaptıkları mesleğin.
Özçelik, stratejik geçiş bölgesi olan İstanbul Boğazı'ndaki gemi trafiğinin yanında tanker, arabalı vapur, büyük yük gemileri ve balıkçı teknelerinin yoğun olarak bir arada bulunduğu bir geçişi, dünyada başka hiçbir yerde görmediğini söylüyor.
Can taşımanın sorumluluğunu her an omuzlarında hissettiklerini anlatıyor. İnsanlara saygı gösterilmediği sürece kaptanlık dahil hiçbir meslekte başarılı olunamayacağına inanıyor.
Ona göre denizi ve insanları sevmeyen biri, bu mesleği yapamaz ancak bunlardan daha önemli bir şey daha var; o da İstanbul'u sevmek.
Haber: Serhan Sevin, İlyas Umut Özacar
Görüntü: Serhan Sevin