Beykoz’da yaşayan ve dünyaca ünlü besteci Mozart gibi mutlak (absolut) bir müzik kulağına sahip olan otizmli Yunus Yazar, yakında mezun oluyor.
Beykoz’da yaşayan ve dünyaca ünlü besteci Mozart gibi mutlak (absolut) bir müzik kulağına sahip olan otizmli Yunus Yazar, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarına kabul edilmesinin ardından mezun olmasına yakın bir zaman kaldı. Yunus’un konservatuvara kabul edilmesi ve sonrasındaki süreçte neler yaşadığı hakkında bilgi veren İÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Şebnem Ünal, “Yunus’un ve öğretmeninin vermiş olduğu mücadele, otizmli ve yetenekli bireylere bir ışık, ailelerine ise bir yol gösterici olmuştur” dedi.
PİYANO BÖLÜMÜNÜ ÜSTÜN BAŞARI İLE KAZANDI
Yunus’un 1998 yılında Beykoz’da dünyaya geldiğini 3 yaşına kadar hiç konuşmamış, 4 yaşında okuma yazmayı kendi kendine öğrenmiş farklı ve özel bir genç olduğunu anlatarak sözlerine başlayan Prof. Ünal, ilk ve ortaokulu kaynaştırma öğrencisi olarak okuduğunu, ortaokul döneminde ise dersine giren müzik öğretmeninin yeteneğini fark etmesiyle müzik hayatının başladığını söyledi. Prof. Ünal, “Öğretmeninin yönlendirmesi ile güzel sanatlar lisesine gitmiş 2017 senesindeyse üniversite baraj puanı engeli sebebiyle yetenek sınavlarına giremeyen Yunus Yazar, “Beykoz’un Mozart’ı” olarak ülke gündemimize konu olmuştur. Yunus’un çağrısına kulak veren YÖK Başkanımız Yekta Saraç’ın destekleriyle, Üstün Yetenekliler Kontenjanından yetenek sınavlarına alınarak, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Bölümünü üstün başarı ile kazanmıştır” dedi.
EĞİTİM MASRAFLARINI CEM YILMAZ ÜSTLENDİ
Bu gelişmeyle birlikte, ülkemizdeki birçok yetenekli engelli ve otizmli gencin resim, müzik gibi yetenek gerektiren bölümlere engelli öğrenci alımındaki üniversite baraj puanından muaf tutularak, yetenek sınavlarına alındıklarını kaydeden Prof. Ünal, “Yunus’un akustik piyanosunu ve tüm öğrenim hayatındaki eğitim masraflarını da Cem Yılmaz üstlenmiştir, her türlü destek ve katkılarına devam etmektedir. Konservatuvarda Piyano derslerine Prof. Aygül Günaltay hocamız ile başlamış, Prof. Fatma Yücelen hocamız ile devam etmektedir” dedi.
YUNUS OKULUNU ÇOK SEVDİ VE HIZLI UYUM SAĞLADI
Yunus’un konservatuvarı bitirdikten sonra yine Piyano çalarak hayatını sürdürmek istediğini söyleyen Prof. Ünal, “Öğretmenlerinin önderliği ve yönlendirmeleri ile Yunus’un da kendi kariyer planlamasını dikkate alarak, en uygun ve doğru seçimi yapacaklarına inanıyorum” dedi. Yunus’un okulunu çok sevdiğini ve hızlı bir şekilde uyum sağladığını söyleyen Prof. Ünal, “Erken saatlerde okuluna gelir, varsa derse hazırlık, yoksa öğretmen ve arkadaşlarıyla vakit geçirmekten çok hoşlanır. Sınıf ve okul arkadaşları da Yunus’u çok benimsedi ve sevdiler” dedi.
PİYANO DERSLERİNDE ÇOK BAŞARILI
Yunus’un eşlik derslerinde opera öğrencilerine şarkı eşliği yaptığını ve çok iyi anlaştığını ifade eden Prof. Ünal, “Ben de müdür yardımcılığı görevimi sürdürürken neredeyse her sabah odama gelir, benim ve sekreterimizin hatırımızı sorar, sınavı varsa kaygılarını dile getirir, ama meşgulsem rahatsız etmekten çekinirdi” dedi. Yunus’un piyano derslerinde algısı ve hafızası kuvvetli olduğu için çok başarılı olduğunu belirten Prof. Ünal, “Kültür derslerinde zorlandı, üniversiteden uzman yardımı istedik, ancak mümkün olmadı. Biz de kurum olarak konu ile ilgili araştırma görevlilerini Yunus’u çalıştırmak üzere görevlendirdik” dedi.
YUNUS BU SENE 4. SINIF ÖĞRENCİSİ OLUYOR
Yunus’un yapmış olduğu besteleri olduğunu fakat onları kendi ile baş başa kaldığı zamanlarda çalmayı tercih ettiğini belirten Prof. Ünal, “Okulumuzda her sene yapılan öğrenci konserlerinde repertuvarındaki eserleri seslendirmek üzere sahne alıyor. Yunus bu sene üniversite 4. sınıf öğrencisi oluyor. Konservatuvar eğitimi süresince kendisiyle etkileşimde bulunan herkesi kapsayan, YÖK Başkanımız, İstanbul Üniversitesi Rektörümüz, Cem Yılmaz, öğretmenleri, arkadaşları, ailesi ve sevenlerini davet edeceğimiz bir vefa konseri düzenlemeyi planlamaktayız” dedi.
OTİZMLİ BİREYLERİN NELER BAŞARABİLECEĞİNİN KANITI
Yunusun konservatuvarı kazanmasının sadece bir sınav başarısından ibaret olmadığını dile getiren Prof. Ünal, “Yunus’un ve öğretmeninin vermiş olduğu mücadele, otizmli ve yetenekli bireylere bir ışık, ailelerine ise bir yol gösterici olmuştur. Öğretmeni Özgen Zeybek onun kaderini değiştirmiş diyebiliriz. Bazı prosedür değişiklikleri ve yerinde inisiyatif kullanımı ile bir bireyin hayatının nasıl değiştiğine güzel bir örnek oluşturmaktadır. Aslında fark edilir ve yönlendirilirse otizmli bireylerin de neler başarabileceklerinin güzel bir kanıtı olmuştur” dedi.
YETENEĞİ OLDUĞUNU FARK ETMEMLE BİRLİKTE…
Yeteneğini fark eden ortaokul müzik öğretmeni Özgen Zeybek ise Yunus hakkında şu ifadelerde bulundu: “Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Bölümünü bitirdikten sonra 3 Yıl Yüksekova, 12 yıl İstanbul’un farklı devlet okullarında, halen de Kabataş Erkek Lisesinde görev yapmaktayım. Yunus’u 2008 senesinde, görev yaptığım Beykoz Sadettin Gökçepınar İlköğretim Okulunda 5.sınıf öğrencisi iken tanıdım. Yeteneğini ve özel bir öğrenci olduğunu fark etmemle birlikte piyano, gitar derslerine başladık ve Yunus ile daha yakından ilgilenmeye başladım. Sonrası onun yeteneği sayesinde ilerledi ve bugünlere kadar geldi.”
ABSOLUT KULAĞA VE ÇOK GÜÇLÜ BİR HAFIZAYA SAHİP
Yunus’un önceden kendisini tek kelimeyle ifade ederken, müzikle tanıştıktan sonra daha iyi ifade edebilme yolu bulduğunu ve bu sayede çevreyle olan iletişimiyle kendine olan güveninin arttığını söyleyen Zeybek, özel olarak ilgilenildiği ve yönlendirildiği takdirde yapamayacağı bir şey olmadığı gibi, absolut kulağa ve çok güçlü bir hafızaya sahip olduğunu belirtti. Zeybek, “Onunla geçirdiğim yıllar, öğretmenliğin yanı sıra bizi bir abla kardeş yapmış, bana Yunus’a bir yaşam koçluğu yapma misyonu yüklemiştir” dedi.
Powered by Froala Editor
