Bizler işgalci değiliz, oranın halkıyız!..

Beykoz Çiğdem Mahallesi 208 adanın İBB kararıyla kentsel dönüşüme açılması mahalle sakinlerini endişelendirmeye devam ediyor.

Beykoz Çiğdem Mahallesi 208 adanın üzerinde tapusuz alanın İBB kararıyla kentsel dönüşüme açılması, mahalle sakinlerini harek

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Beykoz Çiğdem Mahallesi 208 adanın İBB kararıyla kentsel dönüşüme açılması mahalle sakinlerini endişelendirmeye devam ediyor.

Beykoz Çiğdem Mahallesi 208 adanın üzerinde tapusuz alanın İBB kararıyla kentsel dönüşüme açılması, mahalle sakinlerini harekete geçirdi.

İlk olarak İBB’ye itiraz dilekçelerini veren mahalle sakinleri, birlik ve beraberliklerini bozmayarak bu kez de OMKA Spor Tesisleri’nde konuyu Avukat Erbay Yucak ile masaya yatırdı.

Büyük bir kalabalıkla ellerinde pankartlarla salona giren mahalle sakinleri, mülkiyet haklarının korunması dahilinde kentsel dönüşüme ‘evet’ dedi.

Toplantı sonucunda ise; önce Beykoz Belediyesi’ne sonrasında da Balmumcu da bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul Temsilciliği’ne itiraz dilekçisi verilmesi kararlaştırıldı.

Tedirginlikleri her haliyle anlaşılan mahalle sakinleri ise Beykoz Güncel Haber’e şunları söyledi;

Her şey bir yana o evlerde anılarımız var!

Nuray Özyurt: 76 senesinden beri o evde yaşıyoruz ve evin yapımı daha eskiye dayanıyor. Biz ikinci sahipleriyiz. Oranın çok ceremesini çektik. Doğal olarak tapularımızın verilmesini istiyoruz. Biz zor şartlarını yaşayıp, sonradan gelenlerin iyi şartlarda yaşamasını açıkçası istemiyoruz. İyi bir şey yaşanacaksa o çevrede bizlerin yaşamasını istiyoruz. Benim çocukluğum, gençliğim, evlilik hayatım her şeyim orada geçti. Biz evlerimizi bırakmak istemiyoruz!

Emine Özyurt: Babamı o evde kaybettim. Anılarımızı bir kenara bırakıp, o evden ayrılmak çok zor. Bütün yaşamımız, hatırlarımız orada…

Aynur Dağlı: Babamın evi ve aynı yerde kendi evim var. Yani aynı mekana gelin oldum. Evimiz 55 senesinden yapılma…55 senesinden beri de orada mücadele ediyoruz. Sonuna kadar evlerimiz ve tapularımız için mücadele edeceğiz!

Evlerimiz gidince ne yapacağız, gidip çadır mı kuracağız?

Ahmet Kocaoğlu: 45 senedir burada ikamet ediyoruz. Çoluğumuz çocuğumuz hep burada, yanımızda. Ee, biz bunun devlete olan borcunu ödüyoruz. Su,elektirik, telefon, doğalgaz borcu…Biz gerekenleri yapıyoruz. Tutunacağımız bir bu evlerimiz vardı. Bu evler elimizden gidince biz ne yapacağız. Gidip çadır mı kuracağız? Gücümüzün yettiği kadar direneceğiz.

Hamit Demir: Ben 55 yaşındayım. Doğudum, büyüdüm, burada gözümü açtım. Torun sahibi olduk, şimdi hepimiz buradayız. Evlerimiz elimizden alınırsa biz ne yapacağız? Direne direne hakkımızı almaya çalışacağız!

Halime Karababa: Ben geldiğim zaman kimse yoktu. Ben 84 yaşındayım. Ben bu yaştan sonra nereye gideyim, ne yapayım?

Yokluklarla, büyük emeklerle ev sahibi olduk!

Figen Delibaşı: Doğma, büyüme buralıyım. Emeklerimizi verdik ve hiçbir şekilde emeklerimizin yok olmasını istemiyoruz. Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bizlere bu zamana kadar tapu istememize rağmen hiç yardımcı olmadılar. Hep bizi ikinci plana attılar. Buraların akıbetini bizlerde biliyoruz ama mağdur olmak istemiyoruz.

Hayriye Öge: Yokluklarla ev sahibi olduk. 63 yaşındayım. Burada doğdum, büyüdüm. Bizler nereye gideceğiz, ne yapacağız?Buraya ilk yerleşim alanı bizim. Daha önce Ermenilerinmiş burası. Babam, Ermeni tapusundan yer almış. Babam ölünce satıldı, burayı aldık. Köyüm yok, evim yok. Ne yapacağım? Bize bir imkan sağlamaları lazım. Zenginlere peşkeş çekipte, fakirleri atmak olmaz. Onlar zaten zengin, malı mülkü var. Bizim neyimiz var!

Uğur Akaydın: Evlerimizin insanlık dışı alınması ile karşı karşıyayız. Bize işgalci diyorlar, biz işgalci değiliz! Bizler, atalarımızdan, babalarımızdan kalan yerlerde oturanlarız. Diğer insanların hakları bize de verilsin, insan gibi yaşayalım.

Belli rant çevreleri gecekondularımıza sahip çıkmaya çalışıyor!

Hüseyin Özmen: 1959 senesinden beri Karagöz sırtında oturuyorum. Belli bir rant çevreleri, iktidarla işbirliği yaparak gecekondularımıza sahip çıkmaya çalışıyor. Evlerimize sahip çıkmaya geldik…

Şaziye Babaoğlu: Haklarımızı istiyoruz, evlerimizi vermek istemiyoruz. Önce bize tapularımızı versinler daha sonra ne gerekiyorsa yapsınlar. Dönüşümse, yerinde dönüşüm yapsınlar. 4.kuşak oturuyoruz. Bu tapular bize verilmeyecekse, kime verilecek? Bilemiyorum, neden bizi mağdur ediyorlar.

Ayfer Kurşun: 1947 yılında evimiz yapıldı. Yaklaşık 70 yıldır buradayız. Dedelerimiz, bu evlerde yaşadılar. Bizlerde o evlerde büyüdük. Biz vergilerimizi verdik. Onarım için belediye bizden bedel aldı. Tapu tahsis belgelerimizi aldık. Yıllarca biz tapu bekledik. Her gelen siyasi parti bize tapu vaadinde bulundu. Bu karşılaştığımız durumla şok olduk.  Bizler hakkımızı arıyoruz.

Haber: Burcu Çelik

Bizler işgalci değiliz, oranın halkıyız!..
Bizi Takip Edin