Tabanın Birleştirici Gücü (TBG), Cumhuriyet Halk Partisi örgütüyle seçim süreci ile alakalı bir açıklama gerçekleştirdi.
Tabanın Birleştirici Gücü (TBG), Cumhuriyet Halk Partisi örgütüyle seçim süreci ile alakalı bir açıklama gerçekleştirdi.
CHP Beykoz İlçe binasında gerçekleşen açıklamaya; CHP Beykoz Belediye Başkan Aday Adayları olan Hızır Yılmaz, Nafiz Ünlü, Hüseyin Öztürk ve Devrim Altıntaş, CHP Bursa Eski Milletvekili Mustafa Özyurt, belediye meclis üyeleri ve parti üyeleri katıldı.
CHP Beykoz İlçe Örgütü’nü yeniden canlandıracak ve yönetim kadrolarını belirleyecek olan kongre öncesi hazırlanan bildirge; Mevcut Gençlik Kolları Başkanı Ümit Okuyan, Eski Gençlik Kolları Başkanları Ege Ercan, Hasan Yılmaz, Utku Çakır ve Muharrem Akkurt, Gençlik Kolu Yöneticisi Metin Yangöz, Can Yolcu, Eski Gençlik Kolu Yöneticileri Aslı Uğur, Yöneticisi Özgür Özlü ve Güneş Çetiner önderliğinde gerçekleştirildi. Açıklama, Soma maden ocağında hayatını yitiren madenciler için durulan 1 dakikalık saygı duruşundan sonra yapıldı.
Eski Gençlik Kolları Başkanı Utku Çakır tarafından okunan bildirge de; CHP’nin üzerindeki ölü toprağın atılmasına, birlik ve beraberliğe çağrıda bulunuldu. Çakır, Bizler parti içerisindeki yarışın kişiler üzerinden değil, hedef projeler üzerinden yapılması taraftarıyız cümlesini 2 kez okuyarak anlatılmak isteneni özetlemiş oldu.
TBG olarak hazırlanan bildirge ise şöyle;
Yapmış olduğumuz bu bildirge ile kendimizi ve amacımızı sizlere anlatmak ve vereceğinizi düşündüğümüz destekle Beykoz’da Cumhuriyet Halk Partisi’ni genel, yerel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en üst noktaya çıkarmaktır. Ne şimdi ne de sonra kişisel hiçbir talepte bulunmayacağımızı da bilmenizi isteriz.
Yılda 1500 emekçimiz, patronların kazanç hırsı ve yetkili mercilerin ihmalleri sonucu hayatlarını kaybetmektedirler.
Bu ülkenin reel kazancına büyük katkı sağlayan emekçilerimizin örgütlenmesi, iktidarın faşizan kapitalist yaklaşımlarıyla devrimci sendikaların güçsüzleştirilmesi sonucu engellenmiştir.
Bu ülkenin reel kazancına büyük katkıyı sağlayan köylülerimizin, ananı da al git, artistlik yapma lan denilerek değersizleştirilmesi, faşizan yaklaşımlarını aslında ne kadar ileriye taşıdıklarının da göstergesidir.
İktidar kendi sermayesini oluşturmak adına devletin madenlerini, tersanelerini, limanlarını, fabrikalarını, kısacası halkımızın sahip olduğu tüm iktisadi değerlerini yandaşlarına peşkeş çekmiş, kendi deyimleriyle baba malını babalar gibi satmışlardır. Üzülerek görüyoruz ki, bu zihniyet değişmedikçe bu cinayetlerinde sonu gelmeyecektir.
Güçler ayrılığı ilkesi gereği yasama, yürütme ve yargı organları birbirinden bağımsız olması gerekirken monarşiye doğru kayan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız. Tutukluluk sürelerinin bu kadar uzun olması da halkımızın hukuki mercilere güvenini de azaltmakta olduğunu üzülerek görüyoruz.
Birkaç onurlu gazeteci ve televizyon kanalı haricinde tüm medya baskı ile susturulmuş, sosyal paylaşım siteleri engellenmiş, halkın meydanları halka yasaklanmış, temel hak ve özgürlük taleplerimizi iletebileceğimiz hiçbir demokratik alan bırakılmamıştır.
Son yıllarda yapılan tüm sınavlar şaibeli, öğrencilerimiz dertlidir. İşsizlik güya her sene düşmüş ama işsiz sayımız her geçen gün büyüyerek kocaman bir orduya ulaşmıştır. Asgari ücret açlık sınırının bırakın üstüne çıkmasını, yanına bile yaklaşamamaktadır. Halkımız gırtlağına kadar borç içerisindedir. İçeride bunlar olurken dış politikamızda içler acısı bir durumdadır.
Tüm bunlara karşı protesto edene cop ve biber gazı; kısaca baskı yurdumuzun dört bir yanında hüküm sürüyor. Esasen işte bunlar 12 yıllık AKP iktidarının özetidir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen, 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde, partimiz Beykoz genelinde oyların %32,7′ si olan 51.109 oy alarak seçimi kaybetmiştir. Başarı veya başarısızlık kişilerin, mercilerin değil, bu yola baş koymuş her vatandaşın, her partilinin ortak paydasıdır. Bu başarısız sonuçtan dolayı bizlerde tüm Beykozlulardan özür dileriz. Bu partinin genç dinamikleri olarak bundan sonraki süreçte tüm bu olumsuzluklara devrimci kişiliğimizle dur diyeceğiz.
Cumhuriyetin ve ona sahip çıkacak partimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, Başarılarda gururu yenmek, felaketlerde ümitsizliğe direnmek lazımdır. Buradan yola çıkarak kenetlenmenin ve birbirimize sarılmanın tam zamanı olduğunu düşünüyor, kaybettiğimiz seçimde aldığımız 51.109 oyun vebalini vicdanlarımızda hissediyoruz.
Bizler ülkesi ve partisi için çıkar gözetmeden gençlik kollarından başlayarak görev alan, partimizin kitle gücü olmuş parti emekçileri olarak, Atatürk’ün bizlere emanet ettiği partimizi hem yerel hem de genel seçimlerde iktidara taşımak için tabanda birleşerek bütünlüğü sağlamayı kendimize ilke edindik.
Biz bu düşüncelerle yola çıkmışken seçim ve seçim sonrası yaşanan süreçte Cumhuriyet Halk Partili bazı ilçe yöneticilerimizin gerek parti kültürüne, gerekse almaları gereken sorumluluğa aykırı hal, hareket ve söylemleri bizleri derinden kaygılandırmıştır.
Partimiz geçmişte bu kadar basiretsiz, sorumsuz beyan veren yöneticiler görmemiş ve onların kişisel hırsları uğruna Beykoz’da küçük düşürülmemiştir. Ülke genelinde ve ilçemizde bu kadar antidemokratik uygulama ve faşizm varken, partimiz hakkında yerel basına verilen demeçlerin seviyesizliği bizleri ciddi şekilde rahatsız etmiştir.
Bu beyanatları veren arkadaşlarımızın, partimize verdikleri zararları düşünürsek, bundan sonraki süreçte vicdanlı ve onurlu davranarak, partinin hiçbir kademesinde göreve talip olmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Bizler parti içerisindeki yarışın kişiler üzerinden değil, hedef projeler üzerinden yapılması taraftarıyız.
Parti içi demokrasi gereği birden fazla aday çıkabilir. Ancak uzun zamandır görmekteyiz ki aday zenginliğimiz birleştirmek bir kenara ilçe örgütümüzü parça parça etmektedir. Bu durumda da örgütten olmayan kişiler, aradan sıyrılıp ilçe yönetimini şekillendirmektedir, hatta başkan bile olabilmektedir. Buna bir dur demeliyiz. Biz birbirimizi anlarız, birbirimize kırılsak ta yine bir araya gelebiliriz ama Beykoz ilçe örgütünden uzak isimler bizleri anlayamaz. Dağınık olan örgütümüzü bir araya getirip ortak bir yönetim oluşturmak için, ismimizden de anlaşıldığı gibi parti içi birliği ve bütünlüğü sağlamak ve pekiştirmek için bu genç kardeşleriniz bir araya geldi. Gelin 70’li yıllardaki gibi piknikler düzenleyelim, sokaklarda kol kola gezelim, halkla iç içe olalım, birbirimizle değil, ülkemizi karanlığa sürükleyen AKP iktidarı ile mücadele edelim.
Tabanın Birleştirici Gücü olarak bizlerin ve düşüncemizi paylaştığımız sizlerin, kuşkusuz en büyük arzusu, artık Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşımaktır. Bu bağlamda oluşacak kadroları kurmakta çok hassas davranılmalıdır ve bizim olmazsa olmaz ilkelerimiz vardır. Bu ilkeler çerçevesinde kadın ve gençlerimize önem verilmelidir. İlçe yönetimimizde kadın ve gençlerimizin temsiliyet hakları görmemezlikten gelinmemeli ve mevcut kota sayılarının üstünde temsiliyet hakkı sağlanmalıdır. Unutulmamalıdır ki yanlış kadrolar ve politikalar nedeni ile partimizin uzun bir süredir iktidar yüzü görmemekte ve son üç dönemde ana muhalefet partisi olarak kalmaktayız. Bu başarısızlık sizler gibi bizleri de çok rahatsız etmektedir. Artık buna bir son vermenin, Türkiye’de tek alternatifin Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu hissettirmenin zamanı gelmiştir.
Beykoz’dan başlayarak tüm ilçe dinamiklerimizi harekete geçirmeyi kendimize hedef biçtik. Artık ölü toprağımızı üzerimizden atacağız.
Gün kişisel kırgınlıkları unutup, vatanımız için birlik ve beraberliğe zorunlu olduğumuz gündür.
Cumhuriyet Halk Partisi’ni Beykoz’da temsil edecek ilçe başkanı ve yönetim kurulunda görev alacak arkadaşlar;
– Güvenilir ve dürüst olmalı,
– Parti ideolojisini içine sindirmiş, siyasi alt yapısı olmalı,
– Hizipten uzak, çıkarsız olmalı,
– Genç ve dinamik kadrolarla yola çıkıp, onlarla yola devam etmeyi hedeflemeli,
– Saygın olmalı,
– Örgütü toparlamalı, parti tabanını birleştirecek dirayette olmalı,
– Prensip sahibi olmalı,
– Görevde olduğu sürece ne genel de ne yerel seçimlerde herhangi bir makama aday olmamalı,
– Partiye vereceği hizmeti her şeyin üzerinde tutmalı, parti başkanlığı veya yöneticiliğini araç olarak görmemeli, partimizin iktidara gelmesi ana amacı olmalı,
– Tüm Beykoz’u kucaklayacak ve kişisel ihtiraslardan arınmış olmalı,
– Partimizde yıllardır varlığını unuttuğumuz, bizim için hayati önem taşıyan esnaf, işçi, öğrenci, işsiz, aile ve bunun gibi komisyonları işler hale getirecek, bu komisyonların yönetime vereceği raporları hassasiyetle değerlendirebilecek biri olmalı,
– Kısacası arkadaşlar partimizin ilçe başkanı olması dışında işçi Ahmet’in, ev hanımı Sibel’in, işsiz Can’ın, öğrenci Anıl’ın, asker Mehmet’in, esnaf Necmi’nin ve yıllarca çalışıp ömrünün son baharında sadaka gibi maaşıyla yaşamaya çalışan Macit Amca’nın, Ayşe Teyze’nin hem kardeşi, hem arkadaşı, her şeyden önemlisi her durumda en güvendiği insan olmalıdır
– İnsanlarımızın hayallerini umutlarını emanet ettiği bir parti yaratmak için beraber yürüyeceğimiz bir yoldaş olmalıdır.
– İlçe başkanı seçilecek arkadaşımızın da istikrarı sağlamak ve başarının gelmesi için uzun yıllar görevinde kalması gerektiğine inanıyoruz.
Örgütümüzün ve delegelerimizin geçmiş hatalarımızdan ders çıkararak doğru karar vereceğine tüm kalbimizle inanmaktayız. Başlayan ilçe kurultay sürecinde tüm adaylara eşit mesafedeyiz. Kim seçilirse seçilsin ilçe başkanımızın ve yöneticilerimizin yanında yer alacağımızı, komisyonları aktif hale getirerek görev yapacağımızı bilmenizi isteriz.
Seçim sonucunda göreve gelen ilçe başkanı ve yönetim kurulundaki arkadaşlarımızın, kendine oy vermemiş veya rakip listelerde yer almış arkadaşlarımızı da ötekileştirmeyerek tek yürek olacağına inanmak istiyoruz.