İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan kararla, Çubuklu – İstinye Arabalı Vapur Hattı’nın 31 Temmuz itibarıyla sonlandırılacak olması, Beykoz’da tepkilere neden olmaya devam ediyor.
Konuya ilişkin en sert çıkışlardan biri, Milliyetçi Hareket Partisi Beykoz İlçe Başkanı Emre Çömlekçi’den geldi.
Yazılı bir açıklama yapan Çömlekçi, kararın Beykoz halkına yapılmış büyük bir haksızlık olduğunu belirterek, hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni hem de CHP’li Beykoz Belediyesi’ni hedef aldı.
Emre Çömlekçi’nin açıklaması şu şekilde:
“Beykoz’u Beykozlular yönetecek sloganıyla Beykozludan mührü alanlar; Beykoz dışından getirebildikleri ne kadar kimse varsa siyasi bahşiş dağıtır gibi makam koltuklarını dağıttılar…
Beykoz’a tek bir çivi çakılmadığı gibi var olan yatırım ve tesislerin hâli de ortadadır…
Beykoz’un en büyük sorunlarından birisi ulaşım iken; şimdi de ansızın ve halka sorulmadan alınan bir kararla Çubuklu arabalı feribot seferleri 31 Temmuz itibarıyla sonlandırılıyor…
“CHP BELEDİYECİLİĞİ YOK ETMEK ÜZERİNEDİR”
Peki niçin?
Kararı alan İstanbul’un CHP’li Büyükşehir Belediyesi… Karara en ufak tepki göstermeden; durun ne yapıyorsunuz demeden Beykozluya tepeden inme şekilde dikte edilmesine sessiz kalansa CHP’li Beykoz Belediyesi…
Biliyoruz ki CHP Belediyeciliği var olanı yok etmek üzerinedir… Basiretsizliktir. Bereketsizliktir.
Ama burada, arabalı feribot seferlerinin kaldırılmasına dair talihsiz bu kararla basiretin bağlanmasını, bereketsizliği de aşan bir anlamı arıyoruz..
“BU BEYKOZLU SİZE NE ETTİ”
Zira Beykozluya bir ceza keselim diyorsanız bu konuda emin olun çok başarılısınız ve bu kararla en büyük cezalardan birisini de Beykoz’un insanına kesmiş oluyorsunuz…
Bu Beykozlu size ne etti kardeşim!.. Yakasını paçasını ayrı ayrı tutup her yerinden çekiştirmeyi artık bırakınız…
Beykoz’da otobüs seferleri zaten sorunludur… İETT zaten bu alanda gereken düzenlemeleri Beykozlu yararına yıllardır ısrarla yapmamaktadır…
“BEYKOZLU YAPILAN HER İHANETİN YARASI KAPANMADAN KALIR”
Boğaz ulaşımının ana noktalarından birisi olan Beykoz’u deniz ulaşımı yönünden kısıtlamak ülke ekonomosine zarar olduğu kadar Beykozluyu da ‘köyüne hapsetmektir.’ Beykoz bizim köyümüz, diyoruz. Burada yapılan her iyi iş akılda kalır ama Beykozluya yapılan her ihanetin de yarası kapanmadan kalır…
“BU İHANET ADIMINDAN DERHAL DÖNÜN”
Ticarethane mantığıyla Belediyenin kamuya koşulsuz hizmet etmesi gereken kuruluşlarını çalışamaz hâle getirmek ve en sonunda zarar ettirilen bu kuruluşlarda aksayan veya sonlandırılan hizmetlerle vatandaşı cezâya tabi tutmak ne kabulü ne de izahı mümkün bir durum olacaktır… Olamaz!
Beykoz’u rant kapısı görmeye geldiğinde en başa koyanların, iş Beykoz’a ve Beykozluya hizmet etmeye geldiğinde en sona hatta sıra dışına itiyor olması tarifi ve telafisi imkansız bir ihanettir! Beykozlu değerli komşularımız adına söylüyoruz:
Bu ihanet adımından derhal ve koşulsuz dönünüz!”
Yorumlar kapalı.