Beykoz Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu faaliyetleri kapsamında “İnsan Gelişimi ve Aile Hayatımız” konulu konferans verildi.
Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca tarafından verilen konferans, yeni hizmete açılan Hoca Mahmut Bayram Camii Kültür Merkezi salonunda gerçekleşti.
Beykoz Müftülüğünce ailelere yönelik mahalle bazlı konferanslar devam ediyor. Beykoz Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu faaliyetleri kapsamında gerçekleşen konferansın üçüncüsü Hoca Mahmut Bayram Camii Kültür Merkezi Salonunda yapıldı.
Sunuculuğunu imam-hatip Rifat Kaya’nın yaptığı program Göksu Yatılı Erkek Kur’an Kursu Öğreticisi Hüseyin Özer’in Kur’an tilaveti ile başladı.
Programın açılış konuşmasını Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş yaptı. Müftü Demirtaş konuşmasında: “ Bu günlerde Dünya Kadınlar günü ile ilgili şiddet konusunu konuşuyoruz. Güzel dinimiz islam, şiddetin en yoğun olduğu bir zamanda geldi. Özellikle kız çocuklarından başlamak üzere himayesiz ve zayıflara karşı uygulanan şiddet, dayanılmaz boyutlara ulaşmıştı. Yüce Allah, İnsanlığın cahiliye dönemini yaşadığı zor günlerde şiddete karşı bilgi boyutlu, barış (selam) muhtevalı bir mücadele başlattı. Şiddet dili yerine şefkat dilini önceledi. Toplumsal hayatımızda maalesef şiddet, hala gündemin en önemli konusunu olarak yer alıyor. Aile hayatımızda şiddet yerine sevgiyi ve barışı öne çıkarmamız gerekir”, dedi.
Müftü Demirtaş, bir ay önce hizmete açılan Kültür Merkezinde program yapılıyor olmasının sevindirici olduğunu söyleyerek özverili gayretlerinden dolayı imam-hatip Yusuf Demirci başta olmak üzere Dernek Yönetimini ve hayırsever mahalle sakinlerini tebrik etti.
İlçe Müftüsünün konuşmasından sonra Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca “İnsan Gelişimi ve Aile Hayatımız” konulu bir konferans verdi. Sait Çamlıca bir saat süren konferansında çocuk eğitimi ile alakalı hatalı uygulamalar başta olmak üzere bir çok konuya değindi.
Konferansı dikkatle dinlenen Çamlıca şunları söyledi:
“Ben, çocuklara sahip çıkmanın önemine dair konferanslar veriyorum. Çünkü biz çocuklarımızı kaybedersek yarın bu çocuklar bizim başımızı ağrıtacak, hepimiz hem kendimizden hem de evlatlarımızdan sorumluyuz. Çocuklar ve gençler bu memleketin geleceğidir. Her şeyi emanet edeceğimiz çocuklarımız için fedakâr olmak her birimizin sorumluluğudur. Evladı yoldan çıkmış bir anne babanın biriktirdiği para, yaptırdığı daireler, aldığı araziler bir işe yaramaz. O edindiği servetinin tadına da varamaz. Para kazanmak önemlidir ama arkasında hayırlı bir evlat bırakmak, insanların faydalanacağı okul, cami, yol, çeşme vb. eserler (sadaka-i cariye) bırakmak çok daha önemlidir. Böyle hayırsever, fedakâr insanlar aklımıza gelince arkasından dua ediyoruz.
Yoksa şu kadar daire, şu kadar dükkân yaptırmış, şu kadar servet yapmış, ama arkasında insanların yararlanabileceği bir hayır eseri, hayırlı bir evlat bırakmamış insanlara dua etmek aklımıza geliyor mu? Dayakla çocuk terbiye edilmez. Allah resulü hayatında bir çocuğun kulağını bir kez çekmiş mi? Çocuklarını dayakla namaza alıştırmaya çalışan bir baba çocuğunu namazdan uzaklaştırır. Bu durum, çocuğa kazandırılması düşünülen her alışkanlık için geçerlidir. Çocuğun kalbine yönelik konuşmak ve örnek olmaktır”, dedi.
Konferans sonrası Sait Çamlıca dinleyenlere kitaplarını imzaladı.
