Facebook açıkladığı yeni yol haritasıyla beraber bu günlerde herkes çevrimiçi yaşamlarımızda devrim yaratacak(!) bir sonraki büyük şey olarak “metaverse” hakkında konuşuyor. Ama herkesin “Metaverse”in ne anlama geldiğine dair kendi fikirleri var gibi görünüyor, elbette; bunun ne anlama geldiğine dair gerçek bir bilgileri varsa…
“Metaverse” terimi ilk olarak Neal Stephenson’ın ufuk açıcı 1992 siberpunk romanı Snow Crash’de ortaya çıktı. Kitapta, Metaverse, “dünya çapındaki fiber optik ağı üzerinden halka sunulan” ve sanal gerçeklik gözlüklerine yansıtılan ortak bir “hayali yer”dir. İçinde, geliştiriciler için “binalar, parklar, işaretler ve ayrıca uçsuz bucaksız havai ışık gösterileri, üç boyutlu uzay-zaman kurallarının göz ardı edildiği özel mahalleler ve serbest savaş bölgeleri gibi gerçekte var olmayan şeyler inşa edebilir ortam bulunmaktadır. “Metaverse” kavramının bu hali, Zuckerberg’in daha “biçimlendirilmiş” bir internet çağrısı yaptığında bahsettiği olabilir.
Ancak yazar Stephenson, “Facebook ile benim aramda sıfır iletişim ve hiçbir iş ilişkisi olmadığını” açıkça belirtti. Bu, Facebook’un “Metaverse” yorumunun, Stephenson’ın başlangıçta tanımladığından oldukça veya kısmen farklı olabileceği de anlamına gelebilir.
Avatarlar hayatımıza giriyor!
Bir web sitesinde veya sosyal medya ağında bir kullanıcı adı veya küçük resim ile temsil ediliyorsunuz. “Metaverse”de ise hareket edebilen, konuşabilen ve/veya hareketli eylemler gerçekleştirebilen özelleştirilebilir bir avatarla temsil edilirsiniz.
İşin bu yönüyle toplumsal etkisinin nereye varabileceğini, yaratacağı bağımlılığı, sanal ve gerçek dünya arasındaki dengesizliğin getireceği ruhsal açmazı bir kenara bırakıyorum. İşin ekonomik tarafına biraz bakalım…
İnsanlar birçok nedenden dolayı sanal oyun ürünleri için pazarlara erişiyorsa da; Oxford İnternet Enstitüsü’nden bir dijital ekonomi uzmanı olan Vili Lehdonvirta’ya göre, kullanıcılar genellikle dijital malları fiziksel malları satın alma nedenleriyle aynı nedenlerle satın alır: statü, tanınma ve belirli alt gruplara ve topluluklara üyelik.
Nasıl ki lüks markayı giyinmek gerçek hayatta statü sembolü halindeyse, sanal dünyada da en iyi moda evinden prestijli bir NFT markasına sahip olma, statüsünden yararlanmak için, lüksle ve bir sanal topluluk içinde var olmaya ve yüksek bir statüye sahip olmak için gerekli olacaktır. Metaverse, gerçek dünyayı yansıtan çeşitli topluluklar yaratma imkanını veriyor.
Birçok lüks marka ile beraber Gucci’de Metaverse evreninde yerini aldı. Gucci sanal evrende, 3.400 dolar olan perakende değerinden daha fazlaya tam 4.115 dolara (350.000 Robux, oyunun para birimi) satılan oyunda sınırlı sayıda sanal çanta satışa sundu.
İşte çanta örneğinde olduğu gibi topluluklara katılmak, kendinin kabul ettirmek için de sanal dünya da para harcatacaklar! Ne faydası var? Haz almak denebilir mi? Bana çok uzak ve anlamsız geliyor doğrusu…
Sanal paranın kullanım alanı da bu ekonomik sistem temeli olacaktır: Yüzme havuzlu sanal evinize yeni bir masa takımı aldığınızda ortaya çıkacak ihtiyaç; sanal paralar olacak; dağıtılmış defter tabanlı borsaların vaadi ve onlara güç veren farklı altcoinlerin çoğalması, mal ve hizmetlerin değerinin farklı “Metaverse” tabanı arasında transferinin kolay olacağı anlamına gelmektedir.
Velhasıl, Metaverse gerçek dünyanın 3 boyutlu grafiklerinin tam olarak çıkarılmasıyla kendine yer bulacak görünüyor. Kendi ekosistemini oluşturma çabasında olan bu yapı insanlığa ne fayda getirecek bilinmez ama büyük paralar kazandıracağı kesin. Kapitalist sistemin kölelerinin yüzünü görerek sömürmesi yetmezmiş gibi anlaşılan o ki yüzlerini görmeden avatarları üzerinden sömürmeye devam etmesi vaki olacak! Yüzümüze bile tahammülleri yok…