Beykoz Riva açıklarından kum hırsızlığı yapan 4 gemi gece saatlerinde Sahil Güvenlik Ekipleri’nce suçüstü yapılarak müsadere altına alındı.
Dün güvenlik güçlerinin gözleri önünde Boğaz’dan geçerek Beykoz Riva açıklarından kum hırsızlığı yapan 4 gemi gece saatlerinde Sahil Güvenlik Ekipleri’nce suçüstü yapılarak müsadere altına alındı. Cam sanayiinde de kullanılan ve maden statüsündeki milletin malını çalmalarına rağmen hırsızlık suçu yerine ruhsatlı saha dışından kum çıkarma işlemi yapılan hırsızlık gemilerinin sahipleri ellerini kollarını sallayarak çıkıp gidiyor. Çalınan kumların önce hırsızlar tarafından getirilen bir yediemine teslim edilmesi ve yediemindeki kumun aynı hırsızlarca satılması ise adeta komedi dizilerini aratmıyor.
Devlete ait kum rezerv alanlarına dadanan kum hırsızları dün gece yine mesaideydi. Dün öğle saatlerinde Boğaz’dan geçerek Karadeniz’e açılan Kumdaş, Kumdaş2, Karmete ve İmamoğlu isimli gemiler, ruhsatlı sahalarına dadanan hırsızları an be an takip eden RA Madencilik’in ısrarlı şikayetleri sonucunda gece saatlerinde suçüstü yakalandı. Gemi takip cihazlarında oynama yaparak ruhsatlı alan dışından kum alıyor gibi gösteren hırsızların oyununu gece saatlerinde baskın yapan Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın 74 numaralı botu bozdu. AİS cihazlarında yapılan usülsüzlük tutanakla savcılığa intikal ettirildi.
HIRSIZLARI KİM KORUYOR
Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince işlem yapılan ve el konulan 4 gemi Sarıyer Büyükdere’deki demirleme alanına götürüldü. Ancak gemilere maden hırsızlığı, devletin ve milletin malını çalma yerine ‘ruhsatsız alan dışından kum çıkarma‘ suçundan işlemi yapılması yine hırsızların ekmeğine yağ sürdü. 2017 yılında 60 ayrı işlem yapılmasına rağmen hırsızlığa engel olunamamasının sebebinin de kum hırsızlarına hırsızlık suçundan işlem yapılmaması olduğuna dikkat çekiliyor.
KALICI ÇÖZÜM BULUNSUN
Riva’da RA Madencilik’in de aralarında olduğu çeşitli firmalara ait kum çıkarma sahalarından haksız kazanç sağlamak isteyen firmaların yasadışı yollara başvurarak yapmış olduğu işlemlere yönelik bugüne kadar binlerce dilekçe verilmesine rağmen soruna kalıcı bir çözüm bulunmadığı öğrenildi. RA Madencilik yetkilileri, hırsızlık yapan gemilerin tüm koordinatlarının güvenlik birimlerinin radarlarında olduğunu, kendilerinin de söz konusu bilgileri sürekli olarak bildirdiklerini vurguluyor. RA Madencilik Yönetim Kurulu Başkanı Rafi Altınok, ‘80 milyonluk ülke ve şahsımızın nasıl istismar edildiğini görmek isteyen Riva’da yapılan hırsızlığa baksın.’ diyor.
SÜREÇ NASIL İŞLİYOR?
Kum hırsızları yakalandıktan sonra yakalanan mal devlete ait olduğu için Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın müzadeyede yapması gerekiyor. Ancak önce çalınan cinsinin ve değerinin belirlenmesi gerekiyor. Bunun için de İstanbul Liman Başkanlığı’ndan uzman çağırılıyor. Eksper tarafından kum miktarı belirlendikten sonra kumun bir yediemine teslim edilmesi gerekiyor. Gemi sahipleri de önceden ayarladıkları yediemini çağırıp kumun ona teslim edilmesini sağlıyor. Yediemin kağıt üzerinde kumu teslim alıyor ve bu kez kumların hırsızlık için kullanılan gemilerde tutulmasını talep ediyor. Kum hırsızları adeta bir şebeke halinde hem çaldıkları hem kendilerine emanet edilen kumu yediemin nezaretinde götürüp satıyor. Yediemine emanet edilmiş bir malın satılması yasak olmasına rağmen herhangi bir işem yapılmaması dikkat çekiyor. 1980 yılına kadar kum olarak adlandırılan kum madeni 1980 yılından itibaren 1A grubu maden olarak adlandırılmaya başlandığını hatırlatan Rafi Altınok, şunları söylüyor: ‘Elimizdeki ruhsatta 1A grubu maden yazıyor. Kum çalmakla altın çalmak arasında fark yok ama anlatamıyoruz’
Kaynak: Yenişafak