Beykoz Belediye Meclisi’nin 6 Ocak 2013 Çarşamba günü yapılan oturumu zamanında başlayınca olay çıktı!
Kimse bu cümleye alınmasın; zira bence olayın özünde Meclis’in bugüne kadar zamanında başlatılmaması ve dakikliğe alışık olunmaması var. Ve bu, hem Ak, hem de CHP grubu için geçerli.
CHP grubunun saat 10.00’da salonda hazır bulunmamasına rağmen Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in oturumu başlatması, böylesi bir uygulamaya alışkın olmayan Meclis’te gerginlik yarattı.
Basın mensupları olarak bizler, Meclis görüşmeleri için gittiğimizde – bu dönem öncesine kadar, yani Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek toplantılara bizzat katılana kadar- oturumun başlama saati genel olarak 10.30’a sarkardı. Hatta Meclis’e vaktinde başlanılmaması dolayısıyla söylendiğim zamanları hatırlıyorum! Zira bu, bizim için de vakit kaybı anlamına geliyordu.
Grup odalarından Meclis’e bazen Ak Partililer geç çıkardı; bazen CHP’liler. Aynı anda çıktıkları da olurdu ama yine zamanında değil! Yani, bu konuda kimse sütten çıkmış ak kaşık değildi.
Her ayın ilk Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günü gerçekleşen Meclis oturumlarında gün nasıl başlardı peki? Şöyle: Üyeler kendi grup odalarına girerler, ardından Belediye ikramı (olduğunu düşündüğüm ama emin olmadığım) bir börek ve çay faslıdır başlar. Grup odalarına tek tek tabaklarda börekler ve çaylar servis edilir. Grup odasında görüşme ve kahvaltı faslı bitince ise salonun bulunduğu yukarı kata geçilir. Ancak burada da tekrar bir çay – sigara ve tabii ki muhabbet faslı başlar! Hatta başlama zili çalınmasına rağmen, (kantin) bölgesinde gruplaşmalar devam eder! Yani bu, bugüne kadar böyle oldu.
Anlaşılan o ki, Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek yani okul müdürü olaya el atınca, haylaz öğrencilik dönemi de sona erdi. Allah kendisinden razı olsun!
“ E, Avrupai kuralları uygulayacağız” diyoruz ya, milli hasletlerimize biraz yabancı olan (!) “ işe zamanında başlamak, dakik olmak” türünden böylesi alışkanlıkları kazanmamızın zamanı gelmiş de, geçiyordu bile! Belediye Başkanımız, bilmiyorum kendi grubu da dahil olmak üzere, Meclis toplantılarının bugüne kadarki bu durumundan haberdar mıydı?
Meclis’te bu şekilde açılan bir oturumun, yani CHP grubunun hazır bulunmadığı bir oturum açılışının olay çıkaracağının tahmin edilmesi gerekiyordu. Siyaset, en önce bir öngörü ve tahmin sanatıdır. O an orada olan sade bir vatandaşın dahi, salonun bir kısmını boş görünce, ortamın gerileceğini anlaması hiç de zor değildi. Demek ki, bunun düşünülmesi ve yeni asıldığı belli olan – Meclis’in başlama saatlerini gösterir tabelalara rağmen,- bugüne kadarki alışkanlığın hatırına (!) öteki gruba Çelikbilek’in bu konudaki hassasiyeti iki üç kelimeyle şifahen bildirilebilirdi. Sonuçta, Meclis dışında Ak Parti ve CHP içinde can ciğer sarması olan arkadaşlıklar da var; kimse birbiriyle küs değil ya! (Allah’a şükür! Üstelik, herkesi birbirine bağlayan bir vatandaşlık kardeşliği yok mu sonuçta?) Yani, bu şifahi bildirimdeki amaç da, olası bir tatsızlık riskini azaltmak olmalıydı; bu öngörülebilmeliydi. Yani bence… Tabii, bence BMC!
Kısacası, diyeceğim odur ki, bugüne kadar ne Ak Partili, ne de CHP’li Meclis üyelerinin –istisnalar her zaman vardır- bu konuda yoktu birbirinden bir farkları!
Gözünü sevdiğimin disiplini…
Teşekkürler Yücel Bey, şahsi olarak yolunu açtığınız dakiklik uygulamasının bundan sonra takipçisi olacağız!
Haylaz olan öğrenciler! Bundan sonra salona geç girenleri de tahtaya yazacağım ona göre!