MHP Beykoz İlçe Başkanı Emre Çömlekçi, Beykoz Belediyesi’ne yönelik başlatılan inceleme hakkında yaptığı açıklamaların ardından, bu sefer de “CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e soruyoruz” başlığıyla bir açıklama yaptı.
MHP Beykoz İlçe Başkanı Emre Çömlekçi’nin açıklaması şu şekilde:
“CHP GENEL BAŞKANI’NA SORUYORUZ;
TERÖR ÖRGÜTÜ SÖZDE LİDER KADROSUNDAN MURAT KARAYILAN’IN ÖZYEĞENİ OLAN HALFETİ BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KARAYILAN’IN SOYBAĞINI GÜNDEME GETİREBİLİR MİSİNİZ?
CHP Genel Başkanı Sayın Özgür ÖZEL’in Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, Beykoz Belediyesi’nin harcamalarıyla alakâlı olarak başlatmış olduğu ve sürece dâir İçişleri Bakanlığı’ndan Müfettiş tâlebinde de bulunulan sürmekte olan bir soruşturma kapsamında yapmış olduğu tâlihsiz açıklamaları esefle karşılıyoruz.
Sayın ÖZEL, her zaman olduğu gibi, yine armutlarla elmaları karıştırmaktadır. Süregelen yargı sürecine evvel kereler olduğu gibi mesnetsiz ve uygunsuz biçimde müdahalede bulunarak; bir hata, eksik veya suistimal var ise, bunları gölgelemek adına, gerginlik yaratmakta ve bu sayede gerçeklere ‘perdeleme’ yapacağını zannetmektedir.
Daha vahim olanıysa Cumhuriyetimizin şerefli Savcılarını her zaman yapageldikleri gibi bir kez daha -konu ve gündem dışı- şekillerde hedef göstererek Hukuk Devleti ilkesi gereğince bağımsız bir biçimde çalışmaları gereken Savcılarımızı ve hukukî nizâmı çalışamaz duruma getirmek saikiyle hareket etmektedir.
Bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yargısının şerefli mensupları hiçbir yerden emir almazlar.
Doğrudan Milletimiz adına kullandıkları yargı erkinin çarkları döndüğünde; işin ucu CHP’nin yolsuzluğa ve şaibelere bulaşmış olan Belediyelerine dokunduğunda, her kademesinden farklı bir sesle itirazın yükseldiği CHP’nin Genel Başkanı; en üst perdeden, ‘Bu iddialar var ise olağan süreçlerin işlemesi ve araştırılmalarından yana bizler eminiz, gereken yapılır, netice kamuoyunun takdîrine sunulur.’ olgunluğuyla meselelere yaklaşması en doğru ve olgun bir yaklaşım olacaktır.
Aksine; üzerine yeşil brandalar çekerek saklayacaklarını sandıkları gibi Boğaz’ın çivi dahi çakılamaz parsellerine ‘Özel ve gizli bağışçılardan aldıkları sponsorlukların’ diyetini ödercesine villalar kondurtulmasının önünü açtıkları yerlerin deşifre olmasıyla yaşadıkları panik gibi panik içinde hareket etmeleri; hırsız yavuz evsahibini bastırır anlayışına havale edilebilir.
Sayın Beykoz Cumhuriyet Başsavcısı veya herhangi bir yargı mensubunun, bir bürokrat veya Devlet görevi icrâ eden herhangi bir kişinin kiminle hısım olduğuna bakılması ve bu durumun ön plana alınarak; yapılan işin itibarsızlaştırılmaya çalışılması son derece çirkin bir yaklaşımın tezahürüdür.
CHP Belediyelerinde görmeye alıştığımız türden oğul, kız, yeğen, kuzen, eş dost akrabaların seri hâlinde yan yana olarak kadrolara atanması gibi garabet tüm kamuoyunun gözü önünde dururken; Sayın ÖZEL’in evvela bunlara ilişkin bir adım atması, tavır koyması gerekmektedir. Yoksa insanların soybağına bakılarak şecere çıkarmak ve bunu Devlet memurluğuna dayanak hâline getirmek esas alınacaksa; CHP’nin tek parti zamanlarından kalma genetik kodlarında bu durumun zihnî tezahürü gayet doğaldır ve Sayın ÖZEL; ancak, kişi kendinden bilir işi zihniyetiyle böyle olduğunu sanıyor olabilir.
Sayın ÖZEL, eğer Sayın İMAMOĞLU’ndan çekinmeden doğrudan sorabiliyorsa, hiyeraşi olarak kendisine hesap vermekle yükümlü bulunan Beykoz Belediye Başkanı olan KÖSELER’e şunu sormalıdır; önceki dönemlerinden devraldıklarını iddia ettikleri borçlar ne kadardır? Belediye bir BORÇ BATAĞINDA MI DEVRALINMIŞTIR? Öyleyse bunun izâhı nerededir? Belediye’nin borçlarına karşılık GELİRLERİ NE DURUMDADIR? Bunlar niçin açıklanmamıştır? Art niyetli veya suistimale dayalı işlemler vardıysa bunlar için Sayın KÖSELER niçin yargıya başvurmamıştır?
Dahası görevini yapan şerefli insanları soybağı bakımından hedefe koyacakken; esasen, Beykoz Belediyesi’nde atamaları yapılan Belediye Başkan Yardımcıları, Müdürler ve Şefler içinde kaç kişi herhangi bir CHP’li Milletvekîli veya üst düzey yöneticinin eşi dostu akrabası ve hatta ŞOFÖRÜDÜR?
Bu soruları da Sayın KÖSELER’e sorabilir mi? Veya bunlar için de Sayın ÖZEL’in bir açıklama yapması söz konusu olur mu?
Terör ile iltisâklı kişilerin -hatta bizzat terör örgütü sözde lider kadrosundan Murat KARAYILAN’ın ÖZ YEĞENİ OLAN- HALFETİ’nin DEM’li BELEDİYE BAŞKANI MEHMET KARAYILAN görevinden el çektirilip Belediye’ye kayyım atandığında; Ankara’dan kalkıp sokaklara düşecek ve terör örgütünün dağ kadrosundan Belediye’lere ‘atanan paralel kayyımlarla beraber- parti otobüslerinin üzerine çıkarak korsan mitingler düzenleyecek kerteye gelen Sayın ÖZEL’in esasen bu utanç verici düştüğü durumları kamuoyuna izâh etmesi gerekmektedir.
Hısımlık bağı bir anlam ifâde edecekse evvela bunlara bir cevap verilmesi elzemdir.
Beykoz’umuz İstanbul’umuzun incisidir.
İlçemizde önceki dönemlerden kalan ve süregelen yatırım ve hizmetler dışında çakılı bir tek çivisi bulunmayanların geçmiş dönem hizmetlerin adını değiştirmekle, onları kendileri yapmışcasına algı ve reklâm çalışmaları dışında bir icraatları bulunmadığı biz Beykozlular’ın malûmudur.
Bununla beraber; iş ve hizmet üretilmediği gibi ödenmeyen maaşlar, seçimden önce söz verilip de maaşlara yansıtılmayan zam oranları gibi durumlar ortada durur ve camiilerimize, okullarımıza verilen hizmetlerden ‘tasarruf adı altında azaltmalar’ taziye yemek ikrâmlarından kısıtlamalar söz konusuyken; Belediye’nin kaynaklarını gereksiz biçimde ve kimlere aktarıldığı muğlak şekilde MİLYONLARCA LİRALARLA ifâde edildiği hâliyle konserlere çarçur eden anlayışı Beykozluların kabul etmesi mümkün değildir. Olamaz.
Beykoz’u, terör örgütlerine insan kaynağı devşiren sırtınızı dayadığınız başkaca yerlerle karıştırmayınız.
Burası kimliği ve zihniyetiyle; açıkça Türkiye Cumhuriyeti’nden yana her şartta taraf olacak vatanseverlerin kalesi bir semttir. Burada devletimizin şerefli görevlilerine karşı bulunduğunuz haksız ithamlar ters teper. Zira hemşehrilerimiz devletine de devleti için çalışan görevlilerine de tam itimat beslerler.
İddia ettiğiniz ve slogan hâline getirdiğiniz şekliyle CHP herkes için olmayabilir; ama biliniz ki HUKUK HERKES İÇİNDİR. Kişiye, kuruma, duruma göre işlemez! İşletilemez!
Yerel yönetimler denetlenebildikleri ölçüde başarılarını ispat ederler.
Abdesti tam olanın namazından şüphesi olmaz; bu sebeple, bırakınız yargımız görevini yapsın, Belediye’niz denetime açık ve rahat olsun!
Madem her şey usûlüncedir; bu, neticesi itibarıyla ortaya çıkacaktır.
Beykoz SAHİPSİZ DEĞİLDİR! Kimse burada kullandığı yetkileri kendilerine bahşedilmiş denetimsiz bir güç olarak vehmetmesin!
Her ân ve şârtta İZLEMEDEYİZ!
Hemşehrilerimiz adına da sözümüzü söyleyeceğiz.
Vesselâm.”
Yorumlar kapalı.