Taş Devri, Tunç Devri, Puşt Devri ve şimdide teknoloji devri
Teknoloji Devri aslında hayatımızın birçok alanında bizlere yön verme adına doğru bir tercih fakat bunu abarttığımız da aslında bizim istediğimiz anlamda ve alanda yön vermediğini hepimiz farkındayız. Zamansız ve yersiz kullandığımızda aslında başımıza ciddi sıkıntılar getiren ve hafızamızı ciddi anlamda yoran ve körleşmesini sağlamaktadır.
Geçenlerde başımdan geçen bir olayı anlatarak yazıma başlamak istiyorum; Tam da Ortaçesme’den Beykoz istikametine giderken Yalıköy ışıklarına yaklaşık 60-70 metre kala önümdeki aracın zikzak bir sağa bir sola kaydığını farkına vardım. Arkadan bakıldığında ise net bir şekilde elinde telefon önüne bakmayan aracı kullananı gördüm. O esnada kornaya bastım ama kornaya bastığımı bile farkına varmayan bir yurttaş. Yalıköydeki ışıklara 20 metre kala önündeki araca arkadan çarparak neyin ne olduğunun farkına varmadan, fakat aşağı iner inmez ise feryat figan etmeye başlayan bi yurttaş :) bu kadar ani fren mi olur diye söylediğini duyduğum da o an devreye girmek zorunda kaldım ve sevgili kardeşim hatalı olan sensin ve elinde ki telefonla uğraşıyordun dememle duraksadı ve usulca yanıma yaklaşarak haklısın abi demeye durdu ve içindeki mahcupluğu yüzüne vurdu.
Bir tek o sürücü değil aslında, birçoğumuz yatağımıza girdiğimiz anda dahi son bir dakika ne olmuş ne bitmiş diye bakmak adına harcadığımız zamanın en az 20 dakika olduğunu biliyor muydunuz?
Oysaki hemen bakıp çıkacağımız bir durumken 20- 25 dakikanın nasıl geçtiğini bile farkına varamıyoruz.
Türkiye’de son yıllarda internette bir kişinin 118 dakika harcadığını fakat Avrupa’da ise bunun 90 ile 97 dakika arasında olduğunu yapılan araştırmalar sonucunda görüyoruz.
Aslında bu kurguladığımız ve verdiğimiz örnek bize pek de uzak değil. Bizler de hayatın her alanında evde, iş ortamında, sokakta, caddede, bu ve bunun gibi insan hayatının idame edildiği her ortamda bu teknolojik aletlerin müptelası ve bağımlısı olduk. Bu yüzden bazen evimizi, bazen işimizi, okulumuzu ve arkadaşlarımızı ihmal ettiğimiz bu teknolojik aletlerin kurbanı oluruz.
Daha önce de belirtiğimiz gibi hemen her insanın cebinde taşıdığı teknolojik donanımlı ve insanı etkisi altında bırakan bu ve buna benzer araçlar insan hayatını sadece maddi olarak zarar vermekle kalmayıp manevi açıdan da insanoğlunun insani duygularını köreltmekte ve insan ilişkilerini ortadan kaldırmaktadır.
Günümüz koşullarında tüm dikkatimizi ve beynimizin işlevini tamamen bu teknolojik aletlere harcamaktayız. Aynı anda her şeyden haberdar, gündemi takip etmek, bağımlısı olduğumuz sanal oyunlar ile aklımızı meşgul eden bu aletlerden günümüz koşulları el vermiyor olsa bile bunu minimum bir seviyeye indirmek de pek zor olmasa gerek.
Kilitlendiğimiz bu küçük ekranla zihinlerimizi gün geçtikçe bulandırmakta ve hayatımızı olumsuz etkilemektedir.
Bu hastalık tüm bedenimizi çepe çevre sarmış bulunmakta. Çağımızın bu teknolojik hastalığı olan diğer adı ile NOMOFOBİ adlı bu vaka bizi esir almış durumdadır. Gece uyumadan önce son kez kurcalayıp yattığımız, sabah gözlerimizi açar açmaz aradığımız, ev ve iş ortamından çok onunla vakit geçirdiğimiz, sosyal hayatın vazgeçilmezi olan insan ilişkilerinin bile önüne geçen bu teknolojik donanım bizleri etkisi altına almıştır.
Bu ve benzeri teknolojik aletler kişide dikkat süresini kısaltıyor, odaklanmayı zorlaştırıyor. Bu bilimsel deneyler ve araştırmalar ile de belgelenmiştir. Bizlerde, bile bir hastalık halini almış tır. Bu durum kişide ki hafızayı olumsuz etkiliyor.
Sanal ekranlardan gözlerimizi ayıramıyor ve gerçek atmosferi yakalayamıyoruz.
Modern çağın veba hastalığı olarak tanımladığım bu hastalıktan bir an önce kurtulmamız ve hayatın gerçeklerine dönmemiz gerektiğini düşünüyorum. Aklımızı alan, bizi büyüsü ve etkisi altına alan bu teknolojik aletlere olan ilgimiz bizlerde adeta şartlanmışlık yaratmıştır.
Nomofobi denilen teknolojik hastalık bizleri esir almamalı ve mümkün olduğunca bu aletlerden uzak durmalı ve hayatın sadece telefonlardan ve diğer teknolojik aletlerden ibaret olmadığı gerçeğini görmemiz ve fark etmemiz gerekmektedir…
