Beykoz Engelliler Komisyonu Başkanı diyor ki, kalkınma yolunda her ülke birtakım zenginlik kaynaklarına muhtaçtır. Bu kaynakların bulunması ise o ülke insanlarının tutum ve davranışlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu tutum ve davranışların iyi yönde gelişmesini sağlayan ise eğitimdir.
Eğitimin temeli, şüphesiz öğretmenlerdir. O öğretmenler ki, insanları cehaletten kurtarıp, onlara gerçeği anlatırlar. Üzerinde yaşadığımız ve fedakâr atalarımızın kanları ile sulanmış bu yurdu sevmeyi, onun için canımızı vermeyi bize öğretmenlerimiz öğretir. Bağımsızlığımızı simgeleyen ve Türk’ün her zaman özgür yaşayacağını göklerde dalgalanarak dünyaya haykıran şanlı bayrağımızı sevmeyi, ona saygı göstermeyi bize ilk kez kim öğretti?
Öğretmenlik mesleği mesleklerin en kutsaldır. Özveri ister, yurtseverlik ister. Öğretmen, karşılıksız vermeyi bilen yüce bir varlıktır. Bize düşen görev, öğretmenin bu çabalarına çok, çok daha yardımcı olmaktır. Büyük Atatürk: “Muallimler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” derken, öğretmene olan güvenini vurgulamamış mıdır? Bu eserin Atatürkçü doğrultuda yücelmesi, öğretmenin kutsal çabasına bizim de gönülden katılmamız ile mümkün olacaktır.
Öğretmenim, sana sevgi, sana saygı… Bize güven, sen bizim dünümüz, bugünümüz ve yarınımızsın. Senin kutsal ellerin ile biçimlenen bizler, yarının güzel Türkiye’sini mutlaka yaratacağız; şüphen olmasın!
Saygılarımla.
