Değerli Kardeşlerim!
İçinde bulunduğumuz ayların sultanı ve rahmet ayı olarak vasıflandırdığımız Ramazan ayında öne çıkan iki husus vardır;bu ayda oruç ibadeti ile mükellef olmamız ve Kuranın bu ayda indirilmiş olması.Biz bu hakikati Allah Tealanın Bakara suresinin 185.ayetindeki beyanından öğreniyoruz:
(O sayılı günler),insanlar için bir hidayet rehberi ,doğru yolun ve hak ile batılı ayırmanın apaçık delilleri olarak Kuranın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır.Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa,onu oruçla geçirsin.Kim de hasta veya yolcu olursa,tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun.Allah size kolaylık diler,zorluk dilemez.Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allahı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.
Ayeti kerime bize bu ayın rahmet ayı oluşunun, alemlere rahmet olan Peygamberimizin elçiliğinde hidayetin rehberi olan Kuranın indirilmiş olmasından kaynaklandığını gösterir. Müminler bu ayda bir taraftan farz oruçlarını tutarken bir taraftan da Kuranı hatmederek, mukabelelelere katılarak Rasulullah(S.A.V)in sünnetini canlı tutmaya gayret ederler. Kuran ile olan beraberliklerini ziyadeleştiriler.
Gündüz tutulan oruçlar,camilerde,evlerde okunan mukabeleler, akşam misafirlerle bereketlenen iftar sofraları,kılınan teravih namazları ve gece kalkılan sahurlarıyla Ramazan ayının çok ayrı bir yeri vardır Müslümanın dünyasında.Bu manevi iklimin havasını teneffüs etmek ne güzeldir,müminler için Allah Rasulünün Ramazan ayının kıymetini bilseydiniz bütün bir senenin Ramazan olmasını isterdiniz.beyanı mucibince müminler Ramazan ayını sevinç ve heyecanla karşılayıp hüzünle uğurlarlar.
Bütün bu maneviyatın feyzini artıracak ve bereketlendirecek şeylerden biri de bu Kuran ayında Kuranla olan beraberliğimizin niceliğini artırmaya çalıştığımız kadar da niteliğini artırmaya çalışmamız olacaktır.Mukabeleden mukabeleye koşmak,hatimlerimizi sayıca artırmak yerine takip ettiğimiz bir mukabelenin veya yaptığımız bir hatmin tefekkürle,manasını idrak gayreti ve anladığımızı da hayatımıza uygulama çabasıyla hakkını vermeye çalışmak daha evla olsa gerektir.
Mutasavvıf alim Hasan-ı Basri diyor ki.Bizden öncekiler,Kuranı Allahtan gelmiş bir mektup bilirlerdi.Gece düşünür ,gündüz onuna amel ederlerdi.Siz ise Onun irab ve harflerini tashih etmekle(düzeltmekle) uğraşıyorsunuz,emirleriyle amel etmeyi basit buluyorsunuz.Gerçekten de bir sevdiğimizden ,bir dostumuzdan mektup gelse ne yapar ne eder onu okur,okuyamıyorsak okutur,bize ne dediğini bizden ne istediğini öğrenir,yapmaya çalışırız.Fakat Kuranı doğru ve güzel okumaya gösterdiğimiz çabanın çok azını bile onu anlamak yolunda sarfetmiyoruz.Halbuki Kuranı anlamaya çalışarak okumak Ondaki manaların kalbimize nüfuz etmesine, bizi etkileyip hayatımızı yönlendirmesine vesile olacaktır.Enfal suresinin 2.ayeti kerimesinde Müminler ancak o kimselerdir ki;Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir.Onun ayetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır.buyruluyor.
Bugün elimizin altında Kuranın manasına yolculuk yapabileceğimiz imkanlar bir hayli fazladır; basılı yayınlar(meal,tefsir çalışmaları),sohbetler,dersler Buna rağmen hala Kuranın manasına,Allah (C.C)nın insanı muhatap aldığı kelamına , söylediği sözüne meraksız,ilgisiz kalmanın bir mazereti yoktur.Kuranın mübarek lafzı bir zarf ise manası mazruftur.O bizim hayat kılavuzumuz,başucu kitabımızdır.Onun kudsiyeti ve ona tazimimiz bizi onunla mesafeli kılmamalıdır.O, bize şah damarımızdan yakın olanın bize hitabıdır.Hz.Aişenin sevgili Peygamberimiz için ifade ettiği O yaşayan Kurandır.sözü mucibince ,nasıl ki Hz.Peygamber ashabının arasında en sevgili,en muhterem ve her daim kendisiyle beraber olunan oturulup kalkılan,danışılan bir dost idiyse Kuranın ve Onun açıklayıcısı hadislerin de hayatımızdaki yeri bu olmalıdır;vazgeçilmez bir dost,bir gün görmesek,bir gün sesini duymasak eksikliğini hissedeceğimiz bir dost.
Şimdi de bu Kuran ayında Kuran’ı kendi dilinden tanımaya çalışarak,onu nasıl okumamız gerektiğini yine ondan öğrenelim:(bknz.Diyanet İlmi Dergi,Kuran Özel sayısı,s.235 v.d.)
1)Kuran kendini nasıl isimlendirmiştir?
Gerçekten bu Kuran en doğru olan yola götürür.(İsra,9) Alemlere bir uyarıcı olsun diye kuluna Furkanı indiren Allahın şanı yücedir.(Furkan,1) Artık Allaha,Rasulüne ve indirdiğimiz Nura inanın (Tegabun,8) Bu ,kendisinde şüphe olmayan Kitaptır.Allaha karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.(Bakara,2)
2)Kuran kendini nasıl vasıflandırır?
Kuran Allah tarafından indirilmiş,Cebrail vasıtasıyla vahyolunmuştur.
Gerçekten o (Kuran) alemlerin Rabbinin bir indirmesidir.Onu Ruhul-emin(Cebrail) indirmiştir.(Şuara 192-194)
Kuran korunmuş bir kitaptır.
Hiç şüphesiz zikri(Kuranı) biz indirdik biz,onun koruyucusu da gerçekten biziz.(Hicr,9)
Kuran Arapça olarak indirilmiştir.
Gerçekten biz akıl erdiresiniz diye,onu Arapça bir Kuran olarak indirdik.(Yusuf,2)
Kuran hikmet dolu bir kitaptır.
Bunlar o hikmetli kitabın ayetleridir.(Yunus,1)
Kuranın benzeri kesin olarak getirilemez
De ki: Eğer bütün ins ve cin toplulukları,bu Kuranın bir benzerini getirmek üzere toplansa,-onların bir kısmı bir kısmına destekçi olsa bile-onun bir benzerinin getiremezler.(İsra,88)
3)Kuran bizden nasıl bir okuma ister?
Vahye karşı kesin bir inançla, Bu kitaba inandık .Hepsi Rabbimiz katından gelmiştir.(Ali İmran,7)
Şeytandan Allaha sığınarak, Kuran okuduğun zaman kovulmuş şeytandan Allaha sığın(Nahl,93)
Yaratan Rabbinin adıyla , Oku seni yaratan Rabbinin adı ile (Alak,3)
Vahye kendi bütünlüğü içinde yaklaşarak, Siz kitabın bir kısmına inanıp,bir kısmını inkar mı ediyorsunuz.(Bakara,85) . Onlar Kuranı tedebbür ederek(iyiden iyiye düşünerek) okumuyorlar mı?Eğer Allahtan başkası tarafından gelmiş olsaydı,onda birçok tutarsızlık bulurlardı.(Nisa,82)
En verimli vakti ayırarak,ağır ağır,düşünerek,Ey örtünüp bürünen(Peygamber)!Az bir kısmı hariç olmak üzere,geceleyin kalk!….Kuranı ağır ağır,düşüne düşüne oku!(Müzemmil,1-5)
Hayata tatbik etme amacıyla ,Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler,onu,tilavetinin hakkını vererek okurlar.(Bakara,121) .İşte bu Kuran mübarek bir kitaptır.Onu biz indirdik.Öyleyse ona tabi olun ve Allahtan korkun ki Onun rahmetine erebilesiniz.(Enam,155)
Dindarlığımızın ve Müslümanlığımızın kalitesinin Kuranla kurduğumuz bağla doğru orantılı olduğunu hatırımızdan çıkarmayalım.Yüce Mevla lütuf ve keremiyle ,Ramazan ayının bereketiyle hepimize kitabımız Kuranı , tam bir imanla ,şeytani duygu ve düşüncelerden kendisine sığınarak, zihnimizdeki ön yargılardan sıyrılarak,düşünerek,anlayarak ve hayatımıza uygulayarak okumayı nasip etsin.
Beykoz İlçe Vaizi
Ayşe Nur Kapusuz