Yeniden dua iklimi, yeniden rahmet ve mağfiret iklimi, yeniden kardeşlik sofrası…
Elhamdülillah Sevgili Allah’ımız bizleri yeni bir Ramazan-ı Şerife daha ulaştırdı.
Bu yıl ramazan beraberinde nice güzelliklerle birlikte geldi. Ülkede birlik ve beraberlik rüzgârları esmeye devam ediyor. Son beş yıldır devlet büyüklerimizin üzerinde büyük emekler harcayarak ve büyük riskler alarak çalıştıkları “Milli Birlik ve Beraberlik Projesi” somut sonuçlarını ortaya koymaya başladı.
Ülkemizi yöneten kadrolar ve ülke yönetimine talip siyasi liderler ve kadrolar milletimizin birlik, beraberlik ve kardeşlik arzusunu fark ederek gerekli adımları bir bir atıyorlar.
Her ne kadar iç ve dış mihraklar ülkemizde ve bölgemizde kardeşlikten, huzurdan çok söz edilmesini istemeseler de milletimiz kararlı bir şekilde hedefine doğru yürümeye devam ediyor.
Son olarak AK Parti ve Has Parti birleşmesi sürecin en somut örneği oluverdi. İki siyasi parti ve iki lider milletimizin öz değerlerini temsil ediyorlardı zaten, Başbakan Erdoğan ustalığını konuşturdu ve adımını attı.
Numan Kurtulmuş Bey aynı olgunlukla gerçek bir vatan evladı olduğunu adeta haykırarak Başbakanın çağrısına olumlu karşılık verdi.
Aynı şekilde AK Parti ve Has Parti kadroları bu doğal birleşme ve bütünleşme sürecinde aynen Ensar’ın Mekke’den hicret eden kardeşlerine kucak açtıkları gibi birbirlerine kucak açıyorlar.
Güneydoğu sorununun ortadan kaldırılmasına yönelik, güneydoğu bezirganlarına rağmen, Başbakan ile Zana’nın buluşması ve görüşlerini paylaşmaları yine aynı birlik ve bütünlük sürecinin devamı olarak okunmalıdır.
Yine toplumda değer gören, milletin değerlerine canı pahasına sahip çıkan temiz yüzlerin de acilen bu çatı altında toplanması gerekiyor. Milletimizin bu yönde acil beklenti içinde olduğunu hissediyor ve gözlemliyorum.
Aynı performansı ve özveriyi Kılıçdaroğlu’ndan beklemek hakkımız var ancak birkaç gün önce büyük kurultay topladılar fakat görünen aynı tas aynı hamam…
Her şeye rağmen bu ülke ve aziz milletimiz iç ve dış sorunlarını en kısa sürede çözmeyi başaracak, bölgesinde yeniden huzurun ve barışın temsilcisi olacaktır.
Şimdi yeniden rahmet ayı içerisindeyiz. Kendimiz ve milletimiz için yeniden kendimizi hesaba çekmek adına bir fırsat olarak görmeliyiz Ramazan-ı Şerif ayını…
Hem ruhumuzu ve bedenimizi arındırmalıyız hem de milletimiz ve insanlık için neler yapabiliriz diye uzun uzun düşünmeli ve kendimizi sorgulamalıyız.
Ramazan ayının rahmet ayı olması dolayısıyla birbirimize dua ederek, selamlaşarak ve birbirimizi kucaklayarak bütünleşmek ve birlik olmak için elimize bir fırsat daha geçiyor.
Yoksullarımıza, düşkünlerimize, kimsesizlerimize başta olmak üzere bütün kardeşlerimize koşmalıyız. Dertleşmeli, acılara ve sevinçlere ortak olmalıyız.
Birliğe ve beraberliğe her zamankinden çok ihtiyacımız olduğunu vurgulamalı ve içinde bulunduğumuz yeniden şahlanış dönemini herkese anlatmalıyız.
İfade ettiklerim zaten milletimizin geleneklerinde olan duygular ancak büyüklerimizin güzel bir sözü var; “ettekraru ehsen velev kane yüz seksen” yani “tekrar etmek yüz seksen kere de olsa güzeldir”.
NOT: Bütün Beykozlu hemşerilerimin Ramazan-ı Şerif Ayını tebrik ediyor, Beykoz’umuz ve Aziz Milletimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan dilerim.
Selam ve Saygılarımla..
Sadullah KABAHASANOĞLU
