Saadet Partisi, STK ve muhtarlarla kucaklaştı!

Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selman Esmerer Beykoz'un STK ve muhtarlarıyla kucaklaştı.

Saadet Partisi Beykoz Başkanlığı, muhtarlar ve dernek başkanları düzenlediği kahvaltı ile bir araya getirdi. Toplantıyı “halkla kucaklaş

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Saadet Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selman Esmerer Beykoz’un STK ve muhtarlarıyla kucaklaştı.

Saadet Partisi Beykoz Başkanlığı, muhtarlar ve dernek başkanları düzenlediği kahvaltı ile bir araya getirdi. Toplantıyı “halkla kucaklaşma” olarak nitelendiren SKM Başkanı Şeref Kaçmaz, sahada tüm gayretleri ile seçimi kazanmak için çalıştıklarını vurguladı.

Beytaş Teras Cafe’de düzenlenen kahvaltılı toplantıya; SP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selman Esmerer, Beykoz Belediye Başkan Adayı Selman Yücel, SKM Başkanı Şeref Kaçmaz, mahalle muhtarları, STK Başkanları ve parti üyeleri katıldı.

Kamil Minga tarafından kuranı kerim tilaveti ile başlatılan toplantıda Belediye Başkan Adayı Selman Yücel, içerik olarak Beykoz’daki sorunları ve çözümleri anlatan 46 sayfalık bir proje kitabını basın ile paylaştı. Yücel, halkla iç içe bir belediye anlayışı için Beykoz halkının bir kez daha oy verirken düşünmesini istedi. İnsanların algısı ile oynadıklarını ve basında sanki CHP ve AK Parti olmak üzere iki parti ile insanları sınırladıklarına da değinen Selman Yücel, basının partilerine ambargo uyguladığını ifade etti.

Yücel: Biz Beykoz’u Beykozlularla yönetmeye talibiz!

Belediye Başkan Adayı Selman Yücel, tüm Türkiye’de olduğu gibi Beykoz’da da bir seçime gittiklerinin altını çizdi. Muhtarlar ve belediye yönetimini insanların sıkıntılarını gidermede başlıca makamlar olduğunu belirten Yücel, insanların aslında kendisini temsil edeceğine inandığı kişiler için oy kullandığına dikkat çekti. Yücel: “Biz Beykoz’da belediye başkanı seçeceğiz ama AK Parti’nin bütün bürolarının üstünde Başbakanın resmi var. Bilmeyen biri olsa buraya bu zat belediye başkanı seçilecek sanır. Oysa ki Beykoz’un sorunlarını bilen ve çözüm üretebilecek bir belediye başkanı seçilecek.  Ama çoğu belediye başkanı, bana mı oy verdin, başbakana oy verdin diyerek kurtuluyorlar. Biz Beykoz’u Beykozlularla yönetmeye talibiz. Mülkiyet ve imar sorunlarının arkasında Beykoz’u Beykozlulardan arındırma ve gönderme projesi var. O yüzden Beykoz’un istihdam alanları yok edildi, işsizlik çoğaldı ve sonrada gidin nerede çalışırsanız çalışın denildi. Başka büyük sorunumuzda, Beykoz narkotik şubenin en çok işlem yaptığı yerlerden biri olmasıdır. Yani burada uyuşturucu trafiği çok fazla. Ya Beykoz’un genci bunu kullanıyor ya da satıyor. Beykoz’un her yeri yeşillik, orman ama bunlardan hiç istifade edilmiyor. Bizim belediye başkanlığımızda inşallah bunların nasıl çözüldüğünü göreceksiniz. Halkla iç içe bir belediye anlayışımız var ve bizim halk meclislerimiz olacak. Bizler, garson devlet anlayışı ile hizmet edeceğiz. Biz, Beykoz’u adına uygun, ormanlardaki ağaçlarını cevizlerle dolduracağız. Dünyaya ceviz satacağız. Organik gıda pazarını kuracağız ve Beykoz’u buranın merkezi yapacağız. Her mahalleye spor kulübü yapacağız ve sporun gelişimini sağlayacağız. Belediyenin kapısına ‘Rüşveti alanda, verende melundur’ yazısını mutlaka asacağız. Biz ulaşımda da vatandaşlarımıza kolaylık sağlayıp, bir ulaşım aracından inip 1 saat içinde diğer ulaşım aracına binerken akbilini ücretsiz kullanabilecek” şeklinde konuştu.

Esmerer: Türkiye Cumhuriyeti kökünden sallanıyor!

SP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Selman Esmerer, zamanında Refah Partisi’nin belediyecilikte bir devrim yarattığını ve hizmet belediyeciliğinde Türkiye’nin rengini değiştirdiğini belirtti. Esmerer, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “ 1522 belediye resmi rakamlara göre rüşvet, yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırmaktan soruşturma ve yargılama geçiriyor. Bunların 600 tanesi AKP’li belediye, 454 tanesi CHP’ye ait belediye, 232 tanesi MHP’ye ait belediye, 96 tanesi de BDP’ye ait belediye rüşvet, yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırmaktan soruşturma geçiriyor. Rüşvet hayatın bir parçası haline gelmiş. Mantalite olarak de inanılmaz bir kirlenme var.  Bugün Türkiye Cumhuriyeti kökünden sallanıyor  ve bütün bu olumsuzlukların temelinde rüşvet var. Yapılması gereken şeffaflaşmak, suç işleyeni kenara bırakmak. Ama tam tersine bir ortamdayız şu anda, olayların üstü örtülmeye çalışılıyor”.

Biz ne CHP’ye ne de AKP’ye mahkum değiliz!

Selman Esmerer, seçimlerin önemine vurgu  yaptı ve bu seçimin sadece yereli değil geneli de belirleyeceğini ifade etti. Ulusal basının kendilerine yer vermediğini söyleyen Esmerer, insanların AKP ve CHP arasında yönlendirildiğini sözlerine ekledi. Esmener: “Bu kirlenmede şöyle bir açmazda var; Halk bize geliyor diyor ki ‘Başkanım AKP’liler yiyor biz de bunu kabul ediyoruz ama en azından iş yapıyor bunlar. CHP’ye versek hem yiyecek hem de iş yapmayacak’, biz de diyoruz ki, ‘Yemeyecek, çalmayacak ve çalışacak Milli Görüş var.’ Biz ne CHP’ye ne de AKP’ye mahkum değiliz” dedi. Herkesin İstanbul’la ilgili kendi projelerini söylediğini ancak Kadir Topbaş’ın konu mankeni gibi durduğunu ve kendilerinin mega projeler açıklamasının üzerine Topbaş’ın da proje çalışmalarına başladığını belirtti. Esmerer, kendilerine ait olan birçok projeyi kamuoyuyla paylaşmalarının sonrasında Büyükşehir’in bu projeleri uygulamaya koyduğunu ifade etti.   Sarıgül’ün de proje üretme konusunda zayıf olduğunu ve şov yaptığını söyledi.

Ranta dayalı bir algıyla İstanbul’u imha ediyoruz!

Esmerer, Büyükşehir’in çok fazla taşeron işçi çalıştırdığını ve bunun bir modern bir kölelik olduğuna dikkat çekerek; “Biz gelirsek bu taşeron işçiliğine son vereceğiz ve bütün taşeron işçilerini kadrolu yapacağız. İstanbul’un en büyük problemi trafik. Trafik stresi arttırıyor ve boyuna bağlı olarak da sinir hastalıkları, şeker gibi rahatsızlıklar da artış oluyor. Bunun en temel çözümü raylı sistem. En hızlı ve en ekonomik toplu taşımacılıktır. İstanbul’un en iti çözümü raylı sistem. Diğer bir sistem ise teleferik. İstanbul’da buna çok müsait. Ayrıca yapılaşmaların olduğu yerlerde otoparka da ağırlık verilmeli. Deprem vergisi diye topladıkları para cari harcama diye geçti, gitti. Otopark parası diye gelen paralar cari harcamalarla gitti. İstanbul ranta kurban edildi, yeşil bırakılmadı, her taraf gökdelen, rezidans ve AVM.  Dünyanın en fazla AVM’si olan şehir İstanbul. AVM’lerin yapıldığı yerlerde esnaf işinden oluyor. Yani AVM’lerin ülkeye bir katma değeri yok. AVM’ler de birçok yerde kapanmaya başladı çünkü halkın alım gücü yok. İleri teknolojiye yatırım yapılması lazım. Bu paralar bu AVM’lerde kaybolup gitmesin.  Çok para kazanacağız diye ranta dayalı bir algıyla İstanbul’u imha ediyoruz. Biz ne kadar yol yaparsak yapalım, ne kadar altyapı yaparsak yapalım bu görüş durdurulamazsa İstanbul bu problemleri çözemez” şeklinde konuşmasını tamamladı.

Konuşmaların sonrasında Selman Yücel ve Selman Esmerer basının sorularını cevapladı.

Saadet Partisi, STK ve muhtarlarla kucaklaştı!
Bizi Takip Edin