Demokratikleşme, yeni anayasa, bireysel özgürlükler yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması yani bir nevi demokratik özerklilik ki ben bu konuyu çok önemsemişimdir.
Eskiden beri her şeyin Ankara?dan yönetilmesine karşı idim. Bu konuda büyük mücadele veren büyük devlet adamı, halk adamı, değerli vali rahmetli Recep Yazıcıoğlu?nun yaptıklarını takdir ve hayranlıkla izlemişimdir.
Muhalefet bile belli bir çizgiye gelmişken PKK?nın bu yaptığı ne askeri yöneticilerin bu ihmali ne de bu kadar yıl acı deneyimlere rağmen terörle mücadelede bir arpa boyu ilerlemediğimiz görülüyor.
Esas sorgulanması gereken bu gelişmeyi sağlayamayan askeri ve sivil otoriteden hesap soramayan siyasi otoritelerinde bence çok eksikleri ve hataları var diye düşünüyorum. Bütün yapılacak iyileştirmelerden önce bu nokta çözülmeli ve bu ihmallerin bir hesabı yapılmalı.
Terörle mücadeleyi beceremezsek ne yaparsak yapalım terör bitmez. Çünkü işin içinde karışık menfaat ilişkileri var.
Ya aydın geçinen, ya entel geçinen bazı yazar ve program konuşmacılarına ne demeli? PKK ak sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi hemen devleti suçlamalar filan?
Devlet temizlik yapma gayreti içinde ama PKK?da hiç temizlik var mı veya bizde bunu sorgulayan var mı? Neden tek taraflı bakma huyundan vazgeçemiyoruz? Adeta robot gibi aynı şeylerde takılıyoruz.
Herkes aklını başına almalı, aklını başına almayanlara da bir şeyler olmalı. Her yapılan yapanın yanında kar kalmamalı veya her yapılmayanı da görmemezlikten gelinmemeli.
Ülkenin iç savaşa sürüklenebileceği halkın galeyana gelebileceği hesap edilmeli, Allah o günleri göstermesin. Allah kimseye bu tür acılar yaşatmasın.
Artık Türkiye Cumhuriyeti devletini yönetenleri, bürokrasisi, aydınları, iktidarı, muhalefeti ile yazarları çizerleri, basım ile gelecekte olabilecekleri büyük bir dikkat ve titizlikle gözden geçirmeli. Herkes aklını başına almalı.
Hiç kimse hesap sormasa bile Yüce Allah?ın sorabileceğini, ilahi adaletin herkes için bir gün tecelli edeceğini unutmamalı.