Tarihçi Talha Uğurluel Beykoz kalelerini gündeme taşıdı

Ünlü Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel, Yoros, Poyraz ve Riva Kalelerini ziyaret ederek açıklamalar yaptı.

Geçtiğimiz günlerde, tarihi anlatımlarıyla milyonları ekrana kitleyen Ünlü Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel, A Haber Muhabiri Pınar Özenç'in…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ünlü Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel, Yoros, Poyraz ve Riva Kalelerini ziyaret ederek açıklamalar yaptı.

Geçtiğimiz günlerde, tarihi anlatımlarıyla milyonları ekrana kitleyen Ünlü Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel, A Haber Muhabiri Pınar Özenç’in sunumuyla ‘‘İstanbul’un Unutulmuş Kaleleri” adlı çekimleri yayınlandı. Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel,  İstanbul’un Anadolu Yakasında bulunan Geç Roma Dönemi Aydos ve Yoros Kalelerini, Geç Osmanlı yapısı olan Poyraz ve Riva Kalelerini ziyaret ederek tarihi kayıp kaleler hakkında kısa bilgiler verdi.

Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel programın yayınlanmasının ardından resmi twitter adresinden Poyraz Köy Hasan Paşa Gözetleme Kulesi’nin resmini yayınlayarak  ‘‘İstanbul’un en güzel manzaralarından birinde, Poyrazköy’deki Poyraz Kalesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Riva Kalesi gibi el atılmalı” diye açıklama yapmıştı.

İstanbul Boğazı’na ilk savunma yapıları

Karadeniz Boğazı girişinde güvenlik amacıyla Doğu Roma (Bizans) ve Osmanlı Dönemlerinde birçok savunma yapısı inşa edilmiştir. 1204 tarihinde Doğu Roma Devleti’nin Başkenti olan İstanbul, Latin istilasına uğramış ve bu istila 57 sene sürmüştür. 1265 tarihinde Cenevizli tüccarların yardımıyla İznik İmparatoru VIII. (Sekizinci) Mikhail Palaiologos tarafından İstanbul Haçlılardan geri alınmıştır. Hiç şüphesiz İmparator VIII Mikhail’in Latin istilasını ortadan kaldırmak amacıyla denizden yardım gelmesini ve Kocaeli Yarımadasına Kuzeyden gelecek saldırıları da engellemek amacıyla eski adı Gürol (Anadolu Kavağı)  koyunun kuzeyinde bulunan Oiros-Oros tepesine Yoros (Hieron-Hieros) Kalesini, Boğazın Rumeli tarafına ise günümüze sadece kalıntıları ulaşan Serapion kalesiyle birlikte  inşa ettirdiği, Yoros Kalesi Çifte burçların üzerinde bulunan Greekçe Monogramlardan anlaşılıyor. Monagram üzerinde kısaltma harflerde ‘’ Ey salip Despot Mikhal Palaiolos Kurtarıcı ol” yazıldığı, İstanbul’u Latin İstilasından tek kurtarıcı olarak beklendiği açıktır. İstanbul’un Latin İstilasının sona ermesinde büyük payı olan Cenevizliler, Bizans’la Ticari İmtiyaz antlaşması gereği merkez olarak Galata (pera)yı kullanmış ve Yoros Kalesi’ni Boğazdan geçen ticari gemilerinin kontrolü ve güvenliği sağlamak amacıyla kullanmıştır.

Yoros Kalesi’nde Türkler dönemi

1329 tarihinde Orhan Gazi Bizans’ı Palekanon savaşında yenilgiye uğratarak Üsküdar’dan Yoros’a kadar Bizans egemenliğini sona erdirmiştir. Orhan Gazi Rumeli’ye akınlar yapmak için Cenevizlil’erin gemilerine ihtiyaç duyduğu için tıpkı Bizans gibi ticari imtiyazlara devam etmiştir. 1391 tarihinde Yıldırım Bayezid’in Çanakkale Boğazında Bizans’tan aldığı limanları tersane haline getirerek gemiler inşa etmiş ve böylece Ceneviz hakimiyetinde olan Yoros ve Şile Kalelerini geri almıştır. Sanat Tarihçisi Talha Uğurluel’in anlattığı gibi ‘‘II. Bayezid (1481-1512) Yoros Kalesi’ni tamir ettirerek içine bir mescid yaptırmış, Kale Dizdarı Mehmed Ağa da bir hamam inşa ettirmiş ve 25 evlik bir mahalle olduğunu” açıklamıştır.

Boğazda Anadolu ve Rumeli Hisraları

1391 Tarihinde Yoros Kalesi’ni alan Yıldırım Bayezid ilk olarak İstanbul Boğazının iç kısmına Göksu Deresi’nin Boğaza aktığı yere Güzelce Hisar (Anadolu Hisarı) İnşa ettirmiştir. Sultan II. Mehmed 1452 tarihinde İstanbul’un fethine hazırlık için tam karşısına Boğazkesen (Rumeli Hisarı) Kalesi’ni inşa ettirmiştir.

Kazak İstilasında İstanbul Boğazı

17’nci asrın ortalarında Karadeniz’in Kuzeyinden gelen Kazak Korsanları özellikle İstanbul Kıyılarını yağmalamaları ve Boğazın içine, Yeniköy’e kadar inmesi Sultan IV. Murad Tarafından Anadolu Kavağı ve Rumeli Kavağı kıyılarına önlem amaçlı kaleler inşa ettirmiştir. Günümüzde bu kaleler harap vaziyettedir.

Poyraz Kalesi ve diğer kaleler

1768 tarihinde Altı buçuk yıl süren Osmanlı Rus Savaşında Sultan III. Mustafa tarafından Anadolu ve Rumeli Feneri Kale’lerini Fransız Mühendis Baron de Tott’a 1869 tarihinde inşa ettirmiştir. Karadeniz Kıyılarında başta kırım olmak üzere Küçük Kaynarca Antlaşmasıyla Rusların egemenliğine tamamen girince Boğaz’da ikinci bir savunma önlemi almak gerekti. Sultan III. Mustafa Anadolu yakasına Poyraz Liman Kalesini Garipçe kalesi ile birlikte 1773 tarihinde inşa ettirmiştir. Boğazlar Nazırı ve Kapudan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa ise ek olarak  Poyraz ve Garipçe Kalelerinin arka kısmına kendi adında daire şeklinde gözetleme kuleleri inşa ettirmiştir.

Poyraz Kalesi, Riva Kalesi gibi restore edilecek

Poyraz Liman Kalesi ve Hasan Paşa Kulesi’nin Röleve ve Restorasyon Projeleri İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller ve Yüksek Mimar Yeşim Yaşa ile birlikte hazırladıkları Proje 2012 yılında tamamlanmıştır. Sayın Kutgün Bey ve Beykozlu Avukat Yazar Ali Soysal bey’le Riva Kalesi Restorasyon çalışmalarını izlemek üzere ziyarete geldiler. Kutgün Bey’e Poyraz Kalesi’nin durumunu sorduğumuzda ‘Poyraz Kalesi’nin Röleve, Restorasyon ve Peyzaj uygulamasının bu sene içinde İstanbul Valiliği tarafından ihalesi yapılarak başlanması beklenmektedir.’‘ ifadelerini kullandı.

Beykoz’da restorasyona ihtiyaç duyulan eserler

Beykoz’da Boğaz kıyısında ziyarete açılması gereken ve restorasyona muhtaç bir çok eser var. Riva ve Poyraz Kaleleri haricinde, Fil Burnu, Macar Tabya, Anadolu Feneri Kalesi, Riva Kale Camii, Poyrazköy Camii, Yuşa Tepesi yamacında Lustinianos tarafından yaptırılan Hagios Mikhael adında kilise, Selvi Burnu tabyası ve Türk Rus anıtı. Kültürel mirasımız olan bu eserleri Restore edip ziyarete açmak Beykoz’un hakkı olduğunu düşünüyorum. 

Özel Haber / Mehmet Akif Delipoyraz

Tarihçi Talha Uğurluel Beykoz kalelerini gündeme taşıdı
Bizi Takip Edin