Torun: Yakıp yıkma edebiyatını bırakmalıyız!

AK Parti Beykoz Belediye Başkan aday adayı Metin Torun yerel basın temsilcileri ile kahvaltıda buluştu.

İki dönem yürüttüğü Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek AK Parti'den Belediye Başkan aday adayı…

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

AK Parti Beykoz Belediye Başkan aday adayı Metin Torun yerel basın temsilcileri ile kahvaltıda buluştu.

İki dönem yürüttüğü Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek AK Parti’den Belediye Başkan aday adayı olan Metin Torun yerel basın temsilcileri ile kahvaltıda buluştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Beykoz Korusu Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen kahvaltıda Beykoz Muhtarlar Dernek Başkanı Cavit Gül, Tokatköy Muhtarı Erkan Atagün, Ortaçeşme Muhtarı Fahrettin Akhan, Örnek Köy Muhtarı Osman Bakoğlu, Aday Adayı Metin Torun’u yalnız bırakmadı.  Metin Torun, Beykoz ve Beykoz’ a neler kazandırabileceğini yerel basın aracılığı ile Beykoz halkına seslendi. Metin Torun konuşmasında şunları ifade etti:

Daha iyi hizmet vermek amacıyla bu kervana bende katıldım.

“Malumunuz 2014 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler için bende bu demokratik yarışa katılmış bulunuyorum. 10 yıldır görev yaptığım Beykoz Belediye Başkan Yardımcılığından ayrılarak Beykozumuza daha iyi hizmet vermek amacıyla bu kervana bende katıldım. Bildiğiniz gibi Beykoz’ un çok önemli sorunları var. Özellikle Beykoz’ un mülkiyet sorunu çözülürken fiziki şekillenmesi, kentsel yapısı, yaşanılabilir bir kent bağlılığı oluşumunda önemli projelere önemli çabaların olduğunu görüyorum. Buna göre gerek mesleki birikimim gerek mesleki kariyerim itibariyle bu konuda çok ciddi bir çabam ve emeğim olacağını düşünerek başvurumu gerçekleştirdim.” dedi.

Bizim temel felsefemiz, Beykozlu’ nun memnun kalması!

“ Beykoz hem fiziki hem sosyal sorunları barındıran bir yere sahip. Geçtiğimiz zamanlarda altyapı sorunu olan ilçenin hemen hemen altyapısı tamamlanmış durumda. Ulaşımla ilgili birkaç adım atılması gereken yerler var. Bu ulaşım sorununu da halledersek Beykozumuzun rahatlayacağını düşünüyorum. Beykoz için başkanımız ile beraber bir çok çaba sarf ettik. Bildiğiniz gibi en çok zorlayan sorunlar mülkiyet, 2B, imar ve imar disiplini ile ilgili bütün sorunlar maalesef belli oranlarda mesela bir imar planının hayata geçirilmesiyle belli bir bölgenin imara açılmasıyla çözüme kavuştu. Şu anda biliyorsunuz vatandaşlarımız tapularını almaya çalışıyor. Bunun içinde mevcut Belediye Başkanımız yoğun bir gayret gösteriyor. Gayretinin sonucu yetişir mi yetişmez mi bilemiyorum ama belki bir dahaki gelecek olan belediye başkanını da ilgilendirecek önemli olaylardan birisi. Bizim temel felsefemiz, biz burayı Beykozlu’ nun memnun kalacağı şekilde projelerimi yapmak zorundayım. Onları mutlu edecek şekilde yapmak durumundayım. Ben dışarıdaki veya İstanbul’daki, Türkiye’nin herhangi bir yerdeki Beykoz’ un çok güzel bir yer olduğunu bilen insanların konut ihtiyacı için değil, ben buradaki insanlarımın konut ihtiyacı için bir çaba göstermeliyim. Sosyal konutlarla da ilgili çözümün var ve mümkün olacağını düşünüyorum. Çünkü buradaki insanlarımızın ciddi anlamda ekonomik problemleri var. İnşallah böyle bir görev bize takdir edilirse en yoğun çabamız bu nokta üzerinde olacaktır. Eskiden bilirsiniz düşük kalitede sosyal konutlar yapılırdı. Ne bir peyzajı vardı ne bir şeyi vardı. Ama böyle olmayacak, herkesin gerçekten gıpta ile baktığı konutlar üretmek mümkün, orada yaşamakta mümkün. Siz buna inanırsanız, olmayacak bir şey yoktur diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Yakıp yıkma edebiyatını bırakmalıyız!

“ Planlama konsepti açısından da hızlı bir döneme girdik. Şöyle ki Büyükşehir Belediyesi tarafından planlama süreçleri alındı, Çevre Bakanlığına bağlandık. Çevre Bakanlığı gerek riskli alanlar gerekse kentsel dönüşüm alanlarını götürüldüğü takdirde planın onaylanarak gelmesi mümkün. Yasal olarakta çok geniş imkanlar tanındı. Hatta boğaz bölgesi özellikle Tokatköy, Orta Çeşme, Çamlıbahçe ve Yeni Mahalle ‘nin bir kısmında konut ihtiyacı var. Bu konuda önümüzün açık olduğunu düşünüyorum. Eskiden olan yakıyor, yıkıyor edebiyatını bırakıp gerçekten makul, oturarak, konuşarak ve insanımızın da durumunu görerek sağlıklı bir kentleşmeye artık gitmek durumundayız. Buna hepimizin destek olması gerekiyor. Beykoz’ umuz Allah’ tan çok güzel bir yer ve bu sorunları gizliyor. Bölgemiz proje almaya, proje üretmeye açık bir bölge. Biz artık bir takım şeylerden öte proje üretip bölgemizin hem insanına iş kaynağı olabilecek hem bölge insanında, İstanbul’un da yararlanabileceği imkanları projelendirip yatırımcıların önüne koymak durumundayız ki bölgemizde bir hareketlilik olsun. Beykoz da neler olduğunu biliyoruz. Elimizde sihirli bir değnek yok, vuralım hemen her şey değişsin. Ama büyük bir çaba içerisinde özellikle Kent Mühendisliği ünvanımızla beraber Beykoz’ a özgü tepeden inme değil, Beykoz’ un doğal dokusunu bozmadan yine Beykoz’un içinde yaşadığı bir çabanın içerisinde olacağımızı belirtmek istiyorum. “ diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Belediye Başkanı ile hiçbir sorunum olmadı

 Torun, konuşmasının ardından basının yönelttiği bazı soruları da cevapladı. Belediye Başkan Aday Adaylığı başvurusu sırasında “ Dümenin başına geçmeye talibim” demesinin mevcut Belediye Başkanından memnun kalmadınız mı ya da ben daha iyi yapabilirim düşüncesiyle mi aday adayı oldunuz sorusuna Torun, Belediye Başkanı ile arasında hiçbir sorun olmadığını, helalleşerek ayrıldıklarını söyledi. Önümüzdeki dönemin özellikle kentsel dönüşüm anlamında mülkiyet, imar problemlerinin tamamında mesleği ile birebir örtüşen, 25 senedir bu işlere çaba harcadığını ve o işin başında çok daha iyi nokta olacağına inandığı için başvurusunu gerçekleştirdiğini ifade etti.

Basından gelen, kentsel dönüşüme bağlı Beykoz’ u nasıl hayal ediyorsunuz, bir Mecidiyeköy olabilir mi? sorusuna ise Torun şöyle cevapladı: “ Beykoz’ umuzun Mecidiyeköy’ e benzemesi mümkün değil. Bizim yeşil dokumuz daha fazla ve bizim sosyal yapımızda bunu pek kaldıracak gibi görünmüyor. Eğitim, sağlık ve kültürel yapılar dışında fazla kat çıkılmaması gerektiğini düşünüyorum. Tepeden inme bir uygulama kimseye dayatılamaz. Benim insanımın ağlayacağı üzüleceği hiçbir projenin içinde yer almayız.” diye düşüncelerini belirtti.

Torun: Yakıp yıkma edebiyatını bırakmalıyız!
Bizi Takip Edin