Prf. Dr. Ahmet Şimşirgil’ in bir söyleşide dile getirdiği çok değerli sözleriyle başlamak istiyorum.
Şu televizyondaki bütün diziler, edebimizi ve ahlakımızı yıkmak için çevrilmiyor mu? Hangi dizide eşini aldatmayan insanlar var. Hem de kimlerle aldatıyorlar ve biz her gece bunları izliyoruz. 2 aylık çocuktan, ölüm döşeğindeki adama kadar hepimiz bunları izliyoruz. Bunları izleyen çocuğa ben üniversite de ne verebilirim? O yüzden hepimiz sacın üzerindeki adam gibi korkmamız lazım. Çoluk çocuğumuza sahip çıkıp iyi yetiştirmemiz lazım.
Evet dostlar!
Gün boyunca çalışıp çabalayıp binbir türlü stresle evimize geliyoruz. Yemek, çay, sohbetten sonra ailemizle, çocuklarımızla yüzümüz kızarmadan izleyebileceğimiz kaç tane dizi var?
Maalesef, birkaçı hariç tamamı gayri ahlaki sahnelerle dopdolu. Sanki hepsi, bir el tarafından maksatlı bir şekilde seneryo edilmiş ve maneviyatla yoğrulan Müslüman Türk toplumunun, bizi biz yapan değerlerini dinamitlemek maksadı taşıyor.
Yazımın başında örnek verdiğim, değerli Prof. Ahmet hocamızın söylediği gibi, sanki çok sıradan bir olaymış gibi gösterilen karıkoca aldatmaları, gencecik kızların ve erkeklerin gayri meşru aşna fişne kepazelikleri ve bir sürü kültür emperyalizmi içeren sahneler.
Peki sormak gerekmiyor mu !.
Bu ülkede RTÜK denen bir kurum neden var ve ne işe yarar bu RTÜK ve bunca gayri ahlaki sahnelere neden göz yumar?
Acaba RTÜK yetkililerine göre ailemizle izlemekten haya ettiğimiz bunca dizi normal mi?
Bizzat Cumhurbaşkanımız kendisi dememişmiydi, Dindan bir nesil yetiştirmek hedefimizdir. Sanırım Cumhurbaşkanımızın bu dizilerden haberi yok, ya da gayri ahlaki bu dizileri, dindar nesil yetiştirme düşüncesine bir engel görmüyor. Birisi bana bu yaman çelişkiyi açıklayabilir mi?
Toplum önünde dindar nesil yetiştirme isteğini dile getireceksin, ama ülkende en etkili yayın organlarında her akşam, dindar nesil için kurulmuş hain tuzakları görmezden geleceksin.
Sayın Cumhurbaşkanım, Toplumun bir bireyi olarak bizler bu kangren hale gelen rezilliğe bir an evvel müdahale edilmesini talep ediyoruz.
Hakeza, Sayın Başbakan Davutoğlu!
RTÜK, Başbakanlığa bağlı bir kurumdur. Şahsınızın dindar bir gelenekten geldiğini biliyoruz. Bu diziler sizin kanınızı dondurmuyormu? Bizzat size bağlı olan bu RTÜK kurumuna bu rezil dizilerle alakalı ne zaman müdahale etmeyi düşünüyorsunuz? Çizgi filimler bile çocuk yaştaki evlatlarımızı etkilemek için birsürü sübliminal gizli ve aşikar mesajlarla doluyken, bu konudaki sorumluluğunuzun farkındamısınız?
Cumhurbaşkanı ve Başbakan’dan sonra esas eleştirilmesi gereken bizzat halktır, yani bizler.
Hangi birimiz zahmet edipte RTÜK’ e telefon edip şikayette bulunduk? Duyarlılığını yitirmiş bir toplum haline geldik, tepki göstermeyi, eleştirmeyi unuttuk, oysa eleştirmek bir hakaret değildir, bu gidiş hiç hayra alamet değildir. Konu haya, edep, din, mukaddesattır.
Toplumumuzu, özellikle de gençliğimizi ve çocuklarımızı edepten, hayadan, İslam kültüründen uzaklaştırmak ve batı medeniyetine monte etmek için sarfedilen gayretler, toplum ahlakı için çok büyük tehditler oluşturmaktadır. Bu gayretlerden en büyüğü ve en etkilisi, tv dizileridir. Oysa İslam medeniyeti, medeniyetlerin en üstünü en ulvi olanıdır. Allah Rasülü (s.a.v.) Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim buyurmaktadır. Haya İmandandır ve haya ne güzel bir şeydir. Hiçbir süs haya ve edep kadar güzel değildir.
Haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki her yerde
Ne çirkin yüzler örtermiş, meğer incecik perde.
M. Akif ERSOY.
Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla ve tüm toplum bireyleriyle topyekün, sözde değil, özde gerçek dindar nesil yetiştirmek için var gücümüzle gerçek bir seferberlik başlatmamız dileğiyle.
Vesselam.