'Yaşasın Türkiye' diye bağırmak istiyorum!

1960’larda başlayan akabinde 1970 yılında kurulan şirket Airbus, havayollarındaki Amerikan şirketi olan Boing’in tekelini kırmak için Avrupalı ülkeler tarafından kurulmuş bir şirket, kuruluşunda Fransız ve Almanların büyük ortağı olduğu. İlk üretildiğinde ağır eleştirilere maruz kalmış nerdeyse projeden vazgeçme aşamasına dahi gelinmiş. Ama vazgeçmemişler.

Projeyle ilgili eleştirileri anlatmak için kaynaklarda şu ifadeler yer alır; Airbus bir Fransız’ın evinin üstünden geçse yaşasın Fransa diye bağırır, aynı Airbus bir almanın evinin üzerinden geçse alman hemen avukatını arar çok gürültü yapıyor rahatsız ediyor diye şikayet edermiş. Ne tesadüf bu tip insandan her yerde fazlasıyla var. Airbus tüm olumsuzluklara rağmen vazgeçmeyerek ve devletler tarafından desteklenerek günümüzde en önemli uçak üreticilerinden biri. Airbus 1970 yılında kurulmuş bir şirket iken Amerikan Boing şirketi 1912 yılından beri uçak üretiyor!

Bu satırları okurken hepimizin aklına yakın geçmişimizde yaşanan Türkiye’nin uçak projeleri geldi. Başarılı olduğu halde engellendiler. Nuri Demirağ’ın kurduğu uçak fabrikası 1950 yılında kapatıldı! Daha ortalıkta Airbus diye bir şirket yok. Hepimiz Nuri Demirağ gibi kahramanların hayatını okurken hüzünleniyor ve neden diye sorup duruyoruz yıllardır….

Yerli ve Milli otomobilimiz olan TOGG tanıtımı yapıldı, sizi bilmem ama ben heyecanlandım gururlandım ve geleceğe dair umutlandım. Tasarımı görünce beklentilerin ötesinde bir öneriyle karşılaşınca birçok kişinin haksız eleştirilerine üzülerek şahit olduk. Tasarım; bir çok disiplini içinde barındırır, sadece kağıt yada dijital ortamda gördüğünüz kadar değildir. Öğrendik ki TOGG’un tasarımında dünyaca ünlü Türk tasarımcılar ve mühendislerde var. Murat Günak’ta bu ekibin bir parçasıymış. TOGG ekibi şunu da yapabilirdi, İtalyan tasarım evine direk sipariş verip satın alma yoluna da gidebilirdi ki bu yol tercih edilmemiş. İşin içine Türk mühendis ve tasarımcıları dahil edilmiş. Ortaya çıkan sonuç izlenen yolun doğruluğunu ıspatlamakta.

Beni en çok heyecanlandıran ülke olarak bir şeyleri kendimizin üretecek olması. Tanıtımı yapılan otomobilin tasarımı zaman için gelişir değişir ve güncellenir basit detaylar bunlar. Asıl mesele, otomobil ile geliştirilecek ve üretilecek olan teknoloji yarının Türkiye’sinin inşası için bir başlangıç. Otomobil için üreteceğimiz pil tamamen yerli, zamanla teknolojisi gelişecek farklı farklı boyutlarda daha uzun süre ihtiyacı karşılayacak bir ürüne dönüşecektir. Biz bu üretilen pilleri sadece otomobillerde değil akıllı evlerde ve günlük yaşamımızın birçok alanında kullanabiliyor hale geleceğiz. Her ev kendi enerjisini üretirken depolayabilme imkanına kavuşacak, hayal ediyorum bu üretilecek teknoloji ve piller sayesinde yerli İHA ve SİHA’larımız kendi enerjilerini depolayarak günlerce belki de aylarca gökyüzünde kalabilecek, yakın gelecekteki CEZERİ ve AİRCROP uçan araçlarımızın hayatımıza girmesini kolaylaştıracak. Yazılım en önemli konuların başında geliyor, geliştirilecek yazılımın birçok alanda kullanılacaktır. TOGG ‘un gelişmesi için harcanacak her emek bambaşka sektörlere de hizmet edecektir.  Günümüzde kullandığımız bir çok ürün başka bir şeyleri üretirken ortaya çıkmıştır. Örneğin mikrodalga fırının mucidi elektronik uzmanı bir radar ekipmanı üzerinde çalışırken cebindeki çikolatanın eridiğini görmesi üzerine geliştirdiği bir üründür..

ÜRETMEDEN ÜRETEMEYİZ.

Türkiye bu yeni araçla geleceğe ve gençlere bir vizyon kazandıracak, yapabilecek gücün aklın kendisinde olduğu inancı güçlenecek. Üreten bir topluma dönüşmemiz gerekiyor.

Çünkü Türkiye, Türkiye’den ibaret değil….

TOGG ekibine ve emeği geçen herkese bir vatandaş olarak çok teşekkür ediyorum, bir an önce yollarda görmek ve her geçişinde “Yaşasın Türkiye” diye bağırmak istiyorum.

Selam ile …..