Beykoz, Anadolu Kavağı’ndaki Yoros Kalesi’nde Arkeolojik Araştırma Projesi kapsamında başlatılan kazı çalışmalarında 2012 dönemi için sona gelindi.
Beykoz, Anadolu Kavağı’ndaki Yoros Kalesi’nde Temmuz 2010’da, Boğaziçi Tarihsel ve Arkeolojik Topografyasını Araştırma Projesi kapsamında başlatılan kazı çalışmalarında 2012 dönemi için sona gelindi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, “Yılda 1.5 ay yerine yılda 6 ay kazı ekibimiz burada çalışsın istiyoruz” dedi.
Yoros Kalesi’nde yapılan kazı çalışmalarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili ile Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın ile kazı ekibi katıldı.
“ELİMİZDEN GELEN DESTEĞİ VERECEĞİZ “
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, çalışmalarla ilgili bilgi aldı ve kazı alanını gezdi. İstanbul’un bir tarih şehri olduğunu söyleyen Mutlu, “İşte, Marmaray çalışmaları sırasında çıkan Yenikapı’daki bulgularla bu şehrin 8 bin 500 yıla kadar ulaşan ayak izlerini tespit etmiş olduk. Bunlar İstanbul’un zenginliğini artırıyor ama bu zenginlik, her köşede farklı şekilde halen gizli. Bunlardan bir tanesi de Yoros Kalesi. Mutlaka burada da bu çalışmaları hızlı bir şekilde sürdürüp İstanbul’un tarihine ulaşma noktasında gayretlerimizi artırmamız gerekiyor ” dedi. “Bu güzel tabloyu İstanbulluların görmesi lazım” diyen Mutlu, kazı çalışmalarını sonuna kadar desteklemek istediklerinden de söz etti.
Vali Mutlu, ” Bizim burada bütçe itibariyle çok daha destek vermemiz lazım. Biz istiyoruz ki, en az 6 aylık çalışma süresi boyunca kendilerine kaynak ayıralım. Yılda 1.5 ay yerine yılda 6 ay kazı ekibimiz burada çalışsın istiyoruz ” diye konuştu. Bütçe konusunda kesin bir rakam vermekten kaçınan Mutlu, ” İhtiyaç ne hissediyorlarsa onlardan teklif gelecek bizler değerlendireceğiz ” dedi. İl Kültür Müdürü Bilgili’nin bütçeyle ilgili ” 500 – 750 milyar lira arası ” cümlesine ise, Mutlu, ” Yani bakalım. Belki biraz daha da fazla verebiliriz. Elimizden gelen desteği vereceğiz. Bütçeye bakacağız. Bu desteği vermeye hazırız ” şeklinde karşılık verdi.
“BURANIN GEREKTİĞİ DEĞERİ ALACAĞINDAN EMİNİZ “
15 yıl sürmesi planlanan kazı çalışmalarıyla ilgili bir basın açıklaması yapan Kazı Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın ise, kazı üçüncü dönemin kazı çalışmalarına son gelindiğini söyledi. Yalçın, şöyle konuştu:
“2012 yılında Yoros Kalesi’nin tarihini aydınlatma amacıyla yaptığımız kazılarda oldukça önemli buluntulara ulaştık. Burası İstanbul’un Boğaziçi’nin tek Ortaçağ kalesi. Karadeniz’e açılan yolların başında. Dolayısıyla antik dönemlerden itibaren, her zaman önemli olmuş bir yer. Denizcilerin özellikle önem verdiği bir yer. Hatta antik dönemlerde kaynaklar bize bütün denizcilik haritalarının başlangıç noktalarının ölçümlerinin buradan alındığını belirtmekteler. Bu da Yoros Kalesi’nin önemli bir nokta olduğunu gösteriyor ” dedi.
2012 ‘deki kazı çalışmalarının İç Kale bölümünde devam ettiğini söyleyen Yalçın, Osmanlı dönemine ait seramik objeler, askerlere ait silahlara ait objeler, 18. ve 19. yüzyıla ait sikkeler bulunduğunu kaydetti. Yalçın, Yoros Kalesi’nin bir ören yeri olması için kazı çalışmalarının tamamen bitmesi gerektiğini söyleyerek ” Ümit ederim tabii ki gerçekleşecek. Ama tabii ki kolay birşey değil. Önce buradaki bilimsel çalışmaların sona ermesi lazım. Akabindeburanın gerektiği değeri alacağından eminiz ” diye konuştu.
“HEM BÜTÇEYİ HEM DE KAZI EVİNİ SAĞLAMAYA ÇALIŞACAĞIZ “
İl Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili de, Yoros Kalesi’nin bir ören yeri olması ve halka açılmasının bir süreç olduğunu belirtti. Bilgili, ” Eğer biz bu kazı çalışmaları kapsamı içine dış kaleyi de alabilirsek, buranın bir ören yeri olma ihtimali daha da yüksek olur. Çünkü geniş bir mekan olacak ” dedi.
Yoros Kalesi kazılarında en önemli konunun kazı ekibinin genişletilmesi ile kazı ekibine lojistik ve maddi destek sağlanması olduğunu kaydeden Bilgili, ” Bunun için bütçe lazım. Bunun için bir kazı evi lazım. Hem bütçeyi hem de kazı evini sağlamaya çalışacağız ve kazı ekibi de kendisini güçlendirecek. Biz de lojistik olarak onlara her türlü desteği vereceğiz ” şeklinde konuştu. Kalenin restorasyonunun da gündeme geleceğini belirten Ahmet Emre Bilgili, ” Bu aşamadan sonra kalenin restorasyon projesi gündeme gelecek. Daha sonra burayı insanların hizmetine alarak, turizm mekanı olarak nasıl değerlendirebiliriz bunun çalışmasını yapacağız ” dedi. Bilgili, ” İnsanları buraya özellikle bu mevsimde yaz mevsiminde getirmek istiyoruz. Burası büyük bir potansiyele sahip. Bunu değerlendirmeye çalışacağız ” ifadesini kullandı.
ANTİK YOROS KALESİ
İstanbul Boğazı’nın Karadeniz’den girişinin doğu tarafında, Anadolu yakasında olan Yoros Kalesi, İstanbul’un ayakta kalan tek Bizans kalesi. Yunan ve Roma döneminde Hiyeron adı verilen Yoros kalesi kutsal bir alandı. Karadeniz’e açılan denizciler gemilerini Hiyeron’daki limana demirleyerek dinleniyordu. O zamanlar adı Hiyeron olan Yoros kalesinin en önemli özelliği ise, sefere çıkan denizcilerin sağ salim seferden dönebilmeleri için, Rüzgar tanrısı Zeus’a adak adadıkları yer olması. Aynı zamanda gemilerin korunduğu ticari bir alan olan Yoros kalesi, 14. yüzyılda Osmanlıların idaresine geçti. Yoros kalesinde Osmanlı hakimiyeti boyunca bir Türk deniz gücünün kaldığı biliniyor. Yoros kalesinin bir diğer özelliği ise, Pers Kralı Darius’un konakladığı kale olması.
PÇK-İT (MK) – İstanbul / Beykoz