2-B sürecinden Kentsel Dönüşüme -1

Tarih: 15 Nisan 2012    

Yer: KAVACIK

Konu: 2B eylemi. 17 Nisan'da Cumhurbaşkanımızın imzalayacağı 2B yasası  rayiç bedeller yüksek, Beykozlunun alım gücü yok.

Kavacık'ta yapılacak eylemin amacı  Ankara'nın dikkatini ç

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Tarih: 15 Nisan 2012    

Yer: KAVACIK

Konu: 2B eylemi. 17 Nisan’da Cumhurbaşkanımızın imzalayacağı 2B yasası  rayiç bedeller yüksek, Beykozlunun alım gücü yok.

Kavacık’ta yapılacak eylemin amacı  Ankara’nın dikkatini çekmek ve Cumhurbaşkanı’nın yasayı meclise geri göndererek rayiç bedellerin Beykoz halkının alım gücü oranında çıkması.

Peki bu eylemi bir sivil toplum örgütü olarak niye gerek duyduk ta uygulamaya aldık.

Kas-Der Beykoz Şubesi’ne yeni başkan olmuştum. Belediye özel kaleminden bir telefon geldi. “Süleyman Bey yönetiminizle Büyükşehir Sosyal Tesislerine yemekli toplantıya davet ediyoruz sizleri. Sayın Yücel Çelikbilek başkanımızın başkanlığında” diye.

Bizlerde davete icabet ettik. Derken mikrofonu verdiler elimize konudan bir habersiz organizasyondan dolayı teşekkür ettik Başkanımıza. Fakat ardından başkanımız 2B ile ilgili açıklama yaptı, yemekler yendi ve toplantı bitti.

Sonra nemi oldu.

Ertesi gün yerel gazetemizin köşe yazarı bir genç kardeşimiz “Bu Beykoz’daki sivil toplum örgütleri ne iş yapar?” diye bir başlık attı. “Yerler içerler sohbetten öteye geçmezler” diyordu. Aslında haklıydı, bu sorun hepimizi kapsayan, bizlerin Beykozlu oluşumuzu bağlayan, bizi Beykoz’da biz yapan bir sorundu. Evet sonuna kadar haklıydı. Buralarda çıkacak olan yüksek rayiç bedeller bizlerin buralarda olmamasını sağlayacak bir durumdu. Bizler buna sessiz kalmamalıydık, kalmamamız gerekiyordu. Düşünürsek eğer bu anlamda da haklıydı.

Çıkacak yüksek bedellerle Beykozlunun kabuk değişmesine sebep olacak. Beykozlu yerini alamadığı gibi yerinde de duramayacaktı.

Buna da sivil toplum örgütü olarak bir şeyler yapılması gerekiyordu. Beykoz halkının alım gücü oranında rayiç bedellerin düşmesi, yerlerini korumasıydı.

Meclisten 2B yasası çıkmış, köşke onaya gidecek, bizlerinde müdahale etme fırsatı doğmuştu. 2B yasasının onaylanmasının tepkisini vermemiz gerekliydi. Tarih 17 Nisan. 2B yasası cumhurbaşkanımız tarafından onaylanacaktı. 

Köşe yazarı genç arkadaşa, sivil toplum örgütü başkanı olarak ne işe yaradığımızı göstermek için bir cevap vermemiz gerekiyordu.

Yönetimden birkaç arkadaşımla sakin bir Cafe’de oturduk. “Arkadaşlar 19 Nisan günü cumhurbaşkanına çıkacak olan 2B yasasına sesimizi duyurmak için sivil toplum örgütleri, muhtarları siyasi parti temsilcileri olarak  17 Nisan’da köprü yolunu keserek eylem planı düşünüyoruz” dediğimde arkadaşlar değişik fikirlerle olur verdiler ve plan başladı.

16 Nisan Pazar günü dernek başkanları, muhtarlar, siyasi parti başkanlarını aramaya başladık. “Bu akşam saat 17.00’de Kavacık Kara Yolları’na ait tuz deposunun (şimdiki üniversitenin) önünde buluşacağız” diye sözleşmiştik. Sivil Toplum Örgütleri’nden, muhtarlardan, siyasi parti temsilcilerinden hayır diyen yoktu. 

Nemi oldu?  

Pazar sabahı 12’de başladık aramaya, saat 2 buçuk üç sıraları İstanbul emniyetinden ismini bile duymadığım birim amirleri aramaya başladılar. Telefon aralıksız çalıyor sayısını bilmeksizin. “Süleyman Çalık: Buyurun benim” dediğimde “köprü yolunu kesecekmişsiniz eğer böyle bir şeye teşebbüs ederseniz sizi gözaltına alıcaz” dediler. Cevabım ise “biz sivil inisiyatifiz bir yere bağlı ne terör örgütü nede devlete karşı isyan çıkaracak guruplar değiliz. Beykoz halkının mağdur olacağı bir yasaya tepki koymak için yapıyoruz” diyerek cevap verdik.

Beklenen saat geldi. Saat 16.30 sıralarında dernekten çıktık yola, tabi bu saate kadar derneğimizi ziyarete gelen giden emniyet mensurları da olmadı değil. “Gözaltına alınacaksınız”  cümleleri devam etmekte. Bu eylem sivil toplum hareketi olduğu için göz altına alınma pahasına köprüye çıkacağız, kararlıyız. 

Bırakın Kas-Der üyelerimizi, yönetim kurulunun yarısının bile haberi yok köprü eyleminden.  

Saat 17.00 oldu kavacık tuz deposunun ordayız. Allah’ım birde ne görelim, her taraf çevik kuvvet, polis ve sadece biz.Ne dernek başkanları, ne muhtarlar, ne siyasi parti temsilcileri. Bırakın polisleri yerel ulusal basın mensupları bile bizden sayısal olarak fazlalar.  Biraz zaman geçtikten sonra hakkını yemeyelim. CHP eski meclis üyesi Hayrullah Usta ve yeni CHP meclis üyesi Aydın Düzgün geldi. Buradan teşekkür ediyorum kendilerine duyarlılıklarından ötürü. (Ama yazıp çizen Beykoz’u herkesten çok seven Erdal Öztürk’te yoktu bu arada). O dönemler 2B naraları atanlardan eser yok ortada.

Çıkamadık köprüye. Emniyet mensuplarının söylediği gibi “çıkamazdık ta”. Çıkarmayacağız dediler. Çıkarmadılar da.  Çünkü biz 30 kişi civarındaydık, Çevik Kuvvet bizim üç beş katımız yani orantısız güç durumundaydık.

Ve sonuç.

Köprü kesme eylemini başaramadık sadece basın açıklaması yaparak sona erdirdik eylemimizi. Fakat az olmamıza rağmen sesimiz daha gür çıktı azdık ama çoktuk. Ulusal medyaya taşındı yaptığımız eylemimiz, sanırım birazda olsa başardık.

DAHA SONRA YAZACAĞİM “2B SÜRECİNDE  KENTSEL DÖNÜŞÜME -2” BAŞLIKLI YAZIMDA BELEDİYE BAŞKANIMIZ YÜCEL ÇELİKBİLEK, AK PARTİ MİLLETVEKİLİ METİN KÜLÜNK, CHP GRUP BAŞKAN VEKİLİ HAMZA ÇEBİ, MHP  MİLLETVEKİLİ ESKİ BAKAN MURAT BAŞESKİOĞLU, DERNEK BAŞKANLARIMIZ, MUHTARLARIMIZ VE SİYASİ PARTİ İLÇE BAŞKANLARIMIZ

 

2-B sürecinden Kentsel Dönüşüme -1
Bizi Takip Edin