CHP Beykoz İlçe teşkilatı ile muhtarlar, tanışmak ve de 2B konusunda görüş teatisinde bulunmak için bir araya geldi.
CHP Beykoz İlçe teşkilatı muhtarlar ile tanışmak ve de 2B konusunda görüş teatisinde bulunmak amacı ile bir araya geldi. Çubuklu Konca Garden’da düzenlenen kahvaltıya, CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Akif Hamza Çebi, İstanbul milletvekilleri Müslim Sarı, Kadir Gökmen Öğüt, Beykoz İlçe teşkilatı yöneticileri ve Beykoz muhtarları katıldı.
CHP’li milletvekilleri de hazır bulundu
Akif Hamza Çebi: Toplumda tepki yok ise Cumhurbaşkanı bu kanunu onaylar
Kahvaltının açılış konuşmasını yapan CHP İstanbul Milletvekili ve Grup Başkan Vekili Akif Hamza Çebi, 2B Yasası’nın T.B.M.M Genel Kurulu’nda kabul edilerek kanunlaştığını hatırlatarak, “ şimdi önümüzdeki süreç sayın Cumhurbaşkanı’nın bu kanuna ilişkin iradesini ortaya koymasıdır, yani Kanun’u onaylayacak veya bir kez daha görüşülmek üzere T.B.M.M’ne iade edecek” dedi.
Akif Hamza Çebi, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu güne kadarki uygulamalarına baktığımızda, eğer toplumda çok büyük bir tepki yok ise, kanunun ilgilendirdiği kesimin eleştirisi, karşı çıkışı yok ise kanunları onaylamak olmuştur. Eğer toplumda önemli bir eleştiri varsa, tabii ki sayın Cumhurbaşkanı bunları dikkate alarak kanunları bir kez daha görüşülmek üzere T.B.M.M’ne iade edebilir.”
Bu kanunda bir yanlışlık var
“Sayın Cumhurbaşkanı takdirini hangi yönde kullanacaktır, bilmiyorum ama benim gördüğüm çıkan kanun, milleti, 2B sorunu olan vatandaşlarımızı mutlu etmemiştir, rahatsız etmiştir. Bu kanun nedeniyle rahat olan hiçbir vatandaşımızı, hiçbir muhtarımızı ben görmedim.
Kanunlar herkes için çıkarılır. ‘Kanunların Genelliği’ dediğimiz bir ilke vardır. Yani kanunlar beli kitleler, gruplar için değil, herkes için çıkarılır ve kanunlar sorunları çözmek için çıkarılır. Eğer bir kanun çıkıyor da, sorun çözülmemiş bir şekilde ortada kalıyorsa, kanun sorunu olan vatandaşlarımızın bir bölümünün sorununu çözüp öbür bölümünün sorununu çözmüyorsa, o kanunda bir yanlışlık var demektir. Bu kanun, arkasında millet iradesinin olduğu bir kanun demek değildir. Parlamento çoğunluğu bir kanunu çıkarıyor da, parlamento çoğunluğu milletin sorunlarını ve iradesini yansıtmıyor ise, orada problem var demektir. Demokrasi, Meclis’teki çoğunluk olarak değerlendirilip de, ‘ bu çoğunluğun aldığı her karar demokratiktir, doğrudur’ dersek, işte o zaman yanlış olur.”
2B’nin arkasında millet iradesi yok
“Onun için biz diyoruz ki, Parlamentoda önemli kanunlar görüşülürken arkasında milletin mutabakatını, milletin uzlaşmasını aramak gerekir. Arar isek, doğru kanun yaparız. 2B’nin arkasında milletin iradesi yoktur.”
Yatırım yapmak isteyen insanlar mutlu
“Bu kanundan mutlu olan belki bazı vatandaşlarımız vardır. Hani, 3 dönüm, 5 dönüm arsayı alıp da bekleyen, kanun çıksın da burayı alayım, burada yatırımımı yapayım diyen insanlar mutludur. Ama 30-40-50 yıldır atadan, dededen beri bu araziyi kullanıp da ‘kanun çıksın da şu endişeden kurtulayım, akşam başımı yastığa rahat koyayım diyen vatandaşımız bu kanundan mutlu değildir.”
Karlıtepe değil, Kârlı tepe!
“Gümüşsuyu’nun Karlıtepe’sine, Karlıtepe değil, kârlı tepe diyen bakanların kanunu bu. Yani, oradaki vatandaşlarımızın sorununu bilmeyenlerin kanunu.”
Konuşmasında, Beykoz’da daha önce katılmış olduğu bir toplantıda muhtarlardan birinin “babam buraya geldiğinde buralar çalılıktı” dediğini hatırlatan Hamza Çebi, “aradaki bu 50 yılı görmüyor mu hükümet?” Bu değeri, katkıyı görmeyecek mi?” diye sordu.
Kimse bu arazileri işgal etmedi, işgal diye bir şey yok!
Grup Başkan Vekili Çebi, bir zamanlar Beykoz’da bulunan fabrikalara da değindi: “Üç fabrika vardı: Kundura Fabrikası, Şişe Cam, Tekel. Millet buraya geldi, çalışmaya. Kalacak ev yok. Bir şekilde millet evini yapacak. Kimse gitti de, bu araziyi işgal etmedi, böyle bir şey yok. Birilerine de vatandaşımız bedel ödedi.”
Siz, vatandaşın sorununu bilmiyorsunuz
“Şimdi, bütün bunları görmeyip de, üç fabrikanın kapandığını görmeyip de, işsizliği görmeyip de buranın rayiç bedelini satış bedelinin yüzde 70’i olarak belirlerseniz, siz vatandaşın sorununu bilmiyorsunuz demektir. 10 yıldır iktidarda kalınca, 10. yılın sonunda hükümet artık vatandaştan kopmuş demektir. Vatandaşın sorununu bilenler böyle kanun çıkarmazlar.”
Ucuz siyasetin peşinde olmadık
“Biz ucuz siyasetin peşinde olmadık. Sizlere şirin görünelim de, iktidarın kabul edemeyeceği bir şekilde teklifleri koyalım, kabul etmesinler, biz de iktidarı vatandaşa şikâyet edelim. Böyle ucuz bir siyasetin içinde olmadık. Biz, bir ayırım yapalım, dedik. Buraları yatırım amacıyla elinde tutanlar da var. Ayıralım bunları. Birine emlak vergi değeri diyelim, öbürüne rayiç bedel diyelim. Merak ediyorum, bunun neresi yanış? Buradaki vatandaşlarımız gelmiş köşeyi dönmüş de, yarın tapusunu alıp buraya gökdelen mi dikecekler? Çivi çakamıyorsunuz buraya. Beykoz’un özel bir konumu da var. Rayiç bedeli de taksitle üç yıl a indirdiler.”
Başbakan kendi çizdiği pembe tabloya inanmış
“Başbakan ekonomide çizdiği pembe tablolara inanmış, vatandaşın durumu da iyi. Öyle bir şey yok. İşsizlik on yıl öncesinden daha az değil, daha fazla. Beykoz emekli kenti.”
Bu hesap Beykoz’dan döner!
“Çıkan kanun vatandaşın bütçesini dikkate almıyorsa, bu kanun yanlıştır. Bizim görüşümüz budur. Sizler de bu kanunu yanlış buluyorsanız, sesiniz Ankara’dan duyuracak şekilde çıkaracaksınız. Eğer bir kanun yanlış ise, bu kanun düzeltilir. Yedi kez kürsüye çıktım, bu kanunu anlatmaya çalıştım ama anlatamadım. Şimdi sıra sizde. Bu kanunu yanlış buluyorsanız, yanlışlığı çıkın ortaya koyun, anlatın. Eğer demokratik bir ülkede yaşıyorsak, bu şekilde ortaya koyacağınız tepkiler dikkate alınmak zorundadır. Eğer hesap yanlış ise, bu hesabın Bağdat’tan değil, Beykoz’dan dönmesi lâzım.”
Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyeceğiz.
“Bize soruyorlar, bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürecek misiniz? Böyle bir şeyi düşünmüyoruz. Yüz kişiden 50’sinin sorununu çözüyor ise, çözülsün. Ama elli kişi kalıyorsa geride, bunda yanlışlık var. Bunu da düzeltmemiz lâzım. O nedenle Mahkeme’ye götürmeyi düşünmüyoruz. Çünkü hala bir düzeltme olabilir şeklinde, kapıyı aralık tutmak istiyoruz. Her ne kadar sayın Başbakan kestirip atmışsa da, bu hesabın değişmesi gerektiği yönündeki inancımızı muhafaza ediyoruz. O nedenle tekrar Mahkeme kapıları gibi bir şeyi düşünmüyoruz. Biz çözüm istiyoruz, çözümden yanayız. Vatandaşımız alacaktır tapuyu, ‘CHP Mahkeme’ye gitti, onu da alamadık.’ İlla her çözümü orada aramamak gerekir; çözüm millettedir. Arkasında millet var ise, o kanun doğrudur. Arkasında millet yok ise, o kanun yanlıştır ve bu kanunlar da düzelir.”
Cavit Gül: 2B Yasası elimizde patladı
Beykoz Muhtarlar Derneği Başkanı Cavit Gül, yapacakları eyleme değinerek, “ 2B ve rayiç bedelleri hepimizin sorunu. Beykoz halkının yüzde 95’i bu fiyatlardan alamaz. Elli yıllık kangren yuvarlandı, bugün önümüze kanun olarak geldi; elimizde bir bomba gibi patladı” dedi. Gül, söz konusu eylemi hiç bir siyasi parti ayırımı gözetmeden Beykoz halkının temsilcisi olarak gerçekleştireceklerinin de altını çizdi.
Hızır Yılmaz: Biz o bombayı elimizde patlatırız
Cavit Gül’e cevaben söz alan Hızır Yılmaz, “ Çocuklarımız adına versinler, biz o bombayı elimizde patlatırız. Bomba evimizde patladı, ocağımızın içinde patladı. Bunun partisi olmaz, Söz konusu çoluk çocuğunuzun oturduğu ev ise, burada parti olmaz. CHP böyle bir konuyu hiçbir zaman siyaset konusu yapmaz” ifadesini kullandı.
Muhtarlar söz aldı
Daha sonra ise Beykoz muhtarları söz alarak, 2B konusundaki düşüncelerini dile getirdiler.
Gümüşsuyu Muhtarı: Beykoz’da güçlü bir muhalefet istiyoruz
Gümüşsuyu Muhtarı Ahmet Soylu, yaptığı konuşmaya, “Beykoz’da güçlü bir muhalefet istiyoruz. İktidarda olanların bu güçlü partinin ayak seslerinden rahatsız olmalarını istiyoruz” sözleri ile başladı. 2B konusunun Beykoz’un kanayan bir yarası olduğunu ifade eden Soylu, “ Beykoz’da bayram yapalım derken, hüsrana uğradık; bomba gerçekten evimize düştü. Yapacağımız eylem, inşallah yapacağımız bayramın arefesi olur” dedi.
2 bin 200 eve yıkım kararı geldi
2 bin 200 tane eve yıkım kararı geldiğini kaydeden Soylu, şu açıklamayı yaptı: “ Bu adaletli bir tahsis değil. Şu an Beykoz’da bin 300 tane eve yollandı bu. Bunu 2B ile birlikte gündeme getirdiler.” Gümüşsuyu Muhtarı, SİT kanununun yerleşim alanlarının dışına çıkarılması gerektiğini de ifade etti.
Tapular alınsa dahi, evler bizim olmayacak
Hızır Yılmaz ise, 2B Yasası ille vatandaşın arazilerini alsalar dahi, evlerini alamayacaklarını kaydetti. Yılmaz, “ tapuları alsak dahi evlerimiz bizim olacak zannediyor musunuz? Yok! Çünkü bunların 2B Yasası’nda hak ve halk yoktur. Ümraniye’nin imar yetkisini TOKİ’ye verdiler. Yarın kentsel dönüşüm adı altında Beykoz da TOKİ’ye devredilecek” dedi.
İstanbul Milletvekili Müslim Sarı: Her şeye para gözüyle bakıyorlar
2B konusunda Beykoz’un sorunlarına çözüm bulmaya çalışacaklarını ifade eden Milletvekili Müslim Sarı ise, 24 Nisan tarihinden itibaren gerekli çalışmayı yapacağına söz vererek, “ bu, CHP’nin halkçılık anlayışının yeniden keşfedilmesidir” dedi.
Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: “ 2B Yasasının içinde vatandaş merkezli çözümler yok. Devlete ne kadar gelir elde edebiliriz düşüncesi var. Onlar meselelere hep para, kaynak gözüyle bakıyorlar. Beykoz’un sorunlarını biliyoruz, sizin Meclis’teki sesiniz olacağız.”
Kadri Gökmen Öğüt: Bütçe açığını kapatmak için ne varsa satıyorlar
Toplantıda söz alan CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ise, muhtarların önemlerine değinerek başladığı konuşmasında şunları söyledi: “ Muhtarlar, öneminizi ve değerinizi bilmeye başladınız. Masum, mazlum bir şekilde kenarda durmayın. Siz doğrudan seçilen ilk grupsunuz. AK Parti, bütçe açığını kapatmak için memlekette ne varsa satmak istiyor. Malatya’da da bir tek fabrika kalmadı. Size 25 milyar dolar gözüyle bakıyorlar.”
Tokatköy Muhtarı Atagün: Alabilirseniz arsanın tapusunu alacaksınız, binanın değil
Tokatköy Muhtarı Erkan Atagün ise, şu hatırlatmada bulundu: “2B’de kanunun bu şekilde çıkmasının tek sebebi, burada oturanlar burasını almasın. Üzerindeki konutu yok sayıyorlar. Siz, arsayı, tarlayı satın alıyorsunuz. Üzerindeki binanın tapusunu satın almıyorsunuz.”
Haber: Arzu Başlantı